Acaba tanıyacak mı beni? Ben onu hiç unutmadım ama o beni hatırlayacak mı? Kafamdaki soru işaretlerine cevap bulacak olmamın heyecanıyla midem kasılıyordu. Bu arada ben Elif. Barış'ın anaokulundaki arkadaşı belki de ilk aşkı. Eğer on yıl önce dedesi onları İstanbul'a çağırmasaydı ne o kaza olucaktı ne annesi babası ölücekti ne de Barış orada kalmak zorunda olucaktı. O günü hatırlıyorum da on gün sonra geri gelicem diye gittiği İstanbul'a on yıl sonra sırf onu görmek ve para kazanmak için ben gidiyordum. Ve bu durum benim çok tuhafıma gidiyor. Beni karşısında görünce nasıl mutlu olucağı aklıma geldikçe ben mutlu oluyorum. Daha yolun bitmesine yirmi dakika olduğunu farkedince onun için tuttuğum defteri çıkardım çantamdan. On yıl boyunca bu deftere yazdım her şeyi. İlk yazmayı öğrendiğimde aklıma gelen bu fikir hüzün bırakıyordu bende. Magazin dergilerinden kestiğim fotoğraflarına baktım tekrar ve tekrar. Gülüyordu bu fotoğraflarda ama kim bilir ne kadar gözyaşı dökülmüştü o bal rengi gözlerden. Kazayı duyunca annemlere çok ısrar ettim hatta öyle ki bunun sonu babamın tokadıyla bitti. Özür dilerim on yıl beklediğim çocuk en kötü gününde yanında olamadım. Ama artık özlem bitiyordu. Ben bunları düşünürken otobüs gelmişti bile terminale. Valizimi alıp önceden araştırdığım pansiyona doğru yola koyuldum. Allah'tan yakındı. On dakikalık yürüyüşün ardından gelebildim sonunda . Pansiyondaki amca çok tontiş gözüktü gözüme. Tabi insanların dış görünüşüne aldanmamak gerekiyor ama ne biliyim içim ısınmıştı. Adının Ramazan olduğunu öğrendiğim amca odamın anahtarını verdi. Günlük yirmi lira olduğunu duyunca tereddüte düştüm ama yapacak bir şeyim yok sonuçta. Hem yarın Barışların o ünlü kafesine iş başvurusuna gideceğim artık ne olursa. Biraz avans istersem hallederim . Çünkü yanımdaki para daha ne kadar idare eder bilmiyorum. Aslında oda o kadar da kötü değildi hele ki benim köydeki odamdan bin kat daha iyi diyebilirim. Kapıyı kitleyip pijamalarımı giydim. Perdeyi açıp düşüncelere daldım yine ve yine. Evet buraya Barış için geldim ama diğer bir amacım çalışıp para kazanmaktı. Babam işi bırakalı baya bi oluyor . Neymiş çok yoruluyormuş. Bende hal böyle olunca bazen okula gitmeyip bazen de tatillerde annemle temizliğe gidiyordum. Başka çarem yoktu. Çünkü maalesef hasta ablam var. Çok az bir yüzdeyle görülen hastalık ablamı çok küçük yaşta esir almış. Tabi binde bir gerçekleşen bu hastalığın çözüm yolu da o kadar ucuz olmuyor. Masraflar, ilaçlar , ulaşım .... Bir sürü şey işte. Bende yük olmayayım diye üniversiteyi okuyamadım. Şimdi de buraya geldim. Para kazanmak için. Ablam için , annem için... Düşüncelerle boğuşurken uykum geldi ve o kadar da sıcak olmayan yatağa girdim.
(Ve ilk bölüm burada sona erer. Evet bi düzenlemeye girmeye karar verdim ve baya bir değişiklik var. Biraz kısa oldu ama ısınma gibi düşününün. İnşallah severek okursunuz.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşk
ChickLitAnasınıfında yaşanmış çocukça bir aşk ... Ayrılık... Kız onu hiç unutmamıştı ama o kızı hatırlayacak mı???