Batı da bir ağaç kesilirken, ortalığı
velveleye verirler Hilmi bey,
Doğu da insan öldüğünde ise
başlarını kuma gömerler,
Sonra batı da fidanı törenle toprağa verirler, fidan çınar olur büyür,
Doğu da ise anneler çınar gibi evlatlarını,
Kadınlar çınar gibi sevdalarını,
Oğullar çınar gibi babalarını,
Bir gece yarısı el yordamı ile korkarak, öfkeyle, yasaların belirlediği sessizlikle, kanunların izin verdiği hıçkırıklarla toprağa verirler,
Yani Hilmi bey, onlar
Batı da bir kedi ölürken hayvansever,
Doğu da binlerce koyun keçi inek öldürülürken akbaba,
Onlar Antalya Alanya İzmir de orman yangınına doğa katliamı der,
Dersim Amed Şırnak'taki orman yangınına Terörist(!)
Hilmi bey, bizim burada ağaçlar bile terörist!
Onlar batı da Nazım Hikmet dizeleriyle "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine" der,
Oysa o hürriyet'i ve kardeşliği Dersim de bir orman yangınında kül ettiler.
Yani Hilmi bey demem şu ki, Doğu da ağaç olsanız kesilirsiniz, çocuk olsanız, düşleriniz hayalleriniz bile yasaklanır.
Kadın olsanız hayatın en büyük yükünü omuzlarınıza bindirirler, genç olsanız (ki bu imkansız) iki seçeneğiniz olacak! Ya devletin F tiplerinde
Ya devletinin mezarlığın da olursunuz!
Çünkü başka seçeneğiniz yok!!!
Tükçe konuşmak zorunda bırakılırsınız,
Türkçe yazmak çizmek resmetmek ve hatta hatta türkçe düşünmek zorundasınız; aksi durum vatana ihanettir!!!
Yaşlı olsanız içinizde yüzden fazla elem (yara) olur, torununuzun panzer altında ki parçalanmış cesedini toplamak zorunda kalırsınız!
Oğlunuz bir panzerin arkasında boynunda iple sürüklenirken görürsünüz,
Eşiniz vurulur sokmakta, cesedi günlerce güneş altında, gecelerce karanlıkta kalır, evinizde F tipi gibi bir hayat yaşamaya mahkum edilirsiniz, yani Hilmi bey uzatmak istemiyorum daha Uğur'u Ceylan'ı Rohat'ı Mehmet'i Ve diğer isimsiz binlerce bebeği anlatıpta şişirmeyeyim kafanı şimdi.
Kısaca Hilmi bey bir Kürd'ü toprağa gömerken kesilen bir ağaç kadar hüzünlenmeyen insana insan denir mi?