26₪

5.2K 304 119
                                    

Jimin~

Jimin her şeyini hazırlamış sadece Jungkook'un gelmesini bekliyordu. Birkaç gün önce ona yalan söylemiş, aslında resim çizmeyi unutmayıp söylediği an çalışmalara başlamış, dün ise her bir ayrıntısını bitirmiş bugün vermeyi planlıyordu. Jungkook'un doğum günü bu gece 12 den sonra başladığı için ailesinden burada kalması için izin almış, onaylandığında ise odasını hazırlamıştı.

Saat 9 buçuğa gelirken kapı tıklandı. Jimin çabucak kapıyı açmaya gitti, karşısında kendini seven küçük Kookie'si duruyordu. Gerçi o olmasa bile kim gelebilirdi ki? Jimin'in pek gelen gideni yoktu daha çok yalnız yaşıyordu.

Jungkook'u içeri davet etti Jimin. Ardından kapıyı kapatarak kendisi de oturma odasına geçti.

"Bir şeyler yedin mi?" Jimin'in sorusuna Jungkook kafa salladı.

"Evet, annem zorla yedirdi. Aç göndermek istemiyormuş, halbuki aç değildim" Jimin kıkırdadı, Jungkook suratını büzerek söylediği için çok tatlı olmuştu.

"O zaman film izleyelim cips-kola mı istersin mısır-kola mı?" Jungkook bir kaç saniye düşündü.

"Cips-kola istiyorum. Ama önce süprizini söylesen olmazmı hyung?"

"Olmaz velet, onun daha vakti var. Bu gece bendesin" Jungkook şaşırdı,

"Annemden nasıl izin aldın, o kolay kolay birinde kalmama izin verenlerden değil"

"Ben alırım Kook, hadi rahatına bak geliyorum şimdi." Jungkook tekrar kafasını sallayıp koltukta yayıldı. Ardından aklına yeni gelmişçesine kalkıp filmlerin olduğu bölüme gitti ve içeri seslendi.

"Hangi filmi izleyeceğiz hyungie~?" Jimin de mutfaktan sesini yükselterek konuştu.

"Hangisini istersen Jungkook, seç birini" Jungkook onaylayan mırıltılarını bıraktı odaya.

Her bir filmin adına, fotoğrafına ve konusunun ne olduğuna dikkatlice baktı. Korku filmi istiyordu, kendisi pek korkmasa da Jimin'in biraz korktuğunu biliyordu. O yüzden eline korku filmi alıp CD 'sini çıkardı ve önündeki bilgisayara taktı, ardından bilgisayarı büyük televizyona bağladı.

Tekrardan koltuğa kurulduğunda Jimin elinde iki koca kase cips ve 2 litrelik kola ile bardakla geldi. o da kolaları doldurup Jungkook'un yanına kuruldu. Jungkook bilgisayardan filmi başlatıp arkasına yaslandı.

~~~~~

Filmin son sahnelerinde katil, sevdiği kızı ağlayarak öldürmek zorunda kaldığında ve öldürdüğünde Jimin de sahneye ağlıyordu. Böyle bir durumda kalsa nasıl yıkılırdı bilemiyordu, Jungkook ise yüzünde bir mimik olmadan filmi seyrediyordu, daha doğrusu seyredemiyor düşüncelerde boğuluyordu. Planı istediği gibi gitmemişti. Jimin filmden korkmak yerine hüzünlü yerlerinde ağlamış korkunç yerlerinde ise suratını yastığa kapatmıştı. Bu yüzden mutsuzdu Jungkook, ama belli etmiyordu.

Filmin bittiğine dair yazı çıktığında Jungkook bilgisayardan filmi kapatmış CD'yi çıkartıp yerine koymuştu. Jimin saate baktığında 23.48 olduğunu gördü. Biraz daha bekleyip 12 ye iyice yaklaşırken hediyeyi vermeyi düşündü.

"Film güzel miydi hyung?" Jungkook'un sorusuyla suratını ona çevirmişti.

Aslında Jungkook tam Jimin'in tipiydi. Yeri geldiğinde karizmatik, yeri geldiğinde sevimli, bazen komik, bazen ciddi. Jimin'in ideal tipiyle bire bir uyumluydu. Ama Jimin ona hiç o gözle bakmamıştı, hep kardeşi olarak görmüş, o yönden onu koruyup kollamış, sarılmıştı. Jungkook ona hislerini açtığında şaşırmamış değildi, çok şaşırmıştı çünkü onunda kendisini abi olarak sevdiğini düşünmüştü. Açıkçası kendini aldatılmış gibi hissetmişti.

"Güzeldi Kookie, sadece katilin sevdiği kızı öldürme sahnesi kötüydü, hangi insan sevdiğine kıymak isterdi ki?"

"Haklısın hiçbir insan sevdiğine kıyamaz" Jimin Jungkook'un gözlerine baktığında çok derin ve anlamlı olduğunu gördü. Sevgi, arzu, özlem, aşk ile bakıyordu Jungkook. Jimin bakışlardan etkilenmemiş değildi, içinde bir yerde bir şeylerin hareketlendiğini hissetti. Şuan bunları umursayacak durumda değildi, gözlerini kaçırdı ve ayağa kalktı.

"Hadi gel, süprizimi verme zamanım geldi." Jungkook kafasını sallayarak ayağa kalktı. Jimin elinde uzun kumaşla geldiğinde Jungkook şaşırdı.

"Onunla ne yapacaksın?" Jimin gülümsedi.

"Gözlerini kapayacağım" Jungkook şaşırsa da pek fazla tepki vermedi.

Jimin elindeki kumaşla uzun olanın arkasına geçti ve gözlerini bağladı. Sonra onu elinden tutup odalardan birine soktu. Elini bırakarak gözünü açmaması için tembihledi ve hediyesinin yanına gidip eline aldı.

"Açabilirsin" Jungkook sesi duyduğunda gözlerindeki kumaşı çıkarttı.

Önündeki iki güzellikten gözlerini alamazken ağzından hafif bir mırıltı çıktı.

"Hyung.." Jimin gülümsedi.

"Beğendin mi Kookie?" Jungkook'un gözleri dolmuştu.

"Hemde çok"

Sağ gözünden bir yaşın firar etmesini engelleyemedi.

(alttaki yazıyı görmezden gelin, çerçevede asılı olduğunu ve Jimin'in elinde tuttuğunu düşünün

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(alttaki yazıyı görmezden gelin, çerçevede asılı olduğunu ve Jimin'in elinde tuttuğunu düşünün. Biliyorum çok bilindik bir fotoğraf ama napim hoşuma kaçtı nflfmcm)

"Küçük bir süprizdi biraz geç kaldığım için daha güzelini yapamadım affet."

Jungkook Jimin'in elindeki resmi alıp kenardaki masaya bıraktı ardından sıkıca sarıldı sevdiği adama. Hiç bırakmak istemezmiş gibi sarıldı, bütün duygularını, hislerini ona vermek istercesine.

"Teşekkür ederim, seni seviyorum."

"Nice senelere Kookie'm bende seni seviyorum"

^^^^^^

Merhabalar, bilgisayardan yazdım umarım beğenirsiniz bölümü nxjfknkfv

bilgisayardan yazmaya alışık olmadığımdan hem zorlandım hemde çok kolay yazdım, neyse çok birşey demeyeceğim vbncv

ayrıca bir şey itiraf etmek istiyorum, ben hikayelerime oy ve yorum atan herkesin sayfasına giriyorum, evet herkesin. O yüzden benim için bütün okuyucularım çok değerli bunu unutmayın <333

Yazım hataları varsa üzgünüm, iyi okumalar :)

✔Begin ^JiKook^Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin