Bir kadının peçe takması, başka bir deyimle bir kadının her hangi bir zaruret ve ciddi bir ihtiyaç olmadan yabancı erkeklere yüzünü örtmesi farzdır.
Tafsili Ve Delilli Cevab
Bir bayanın peşe kullanması âlimler arasında ihtilaflıdır. Âcizane bizim tercih ettiğimiz peçenin farz olduğudur. Delilleri şu nasslardır.
1-Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur: "İhramlı olan kadın peçe takmasın ve eldiven giymesin" (Buhari)
Bu hadisin mefhumundan, ihramlı olmayan kadının peçe takmış olduğu ve eldivenle ellerini örtmüş olduğu anlaşılmaktadır. Demek ki asr'ı-saadette kadınlar ihramlı olmadıkları vakit peçe takıyorlarmış ki, Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) ihramlı olan kadınlara peçe takmamalarını emretmiştir.
İbn Arabi el-Maliki (rahimehullah) bu hadis hakkında der ki: (Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)in bu şekilde bir emir vermesinin sebebi,) kadının hac haricinde yüzünü peçeyle örtmesinin farz oluşundandır..."2-Aişe (radiyallahu anha) şöyle der: "Biz Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) le beraber ihramlıyken kervanlar bizim yanımızdan geçerdi. Kervan bizim hizamıza geldiğinde cilbabımızı yüzümüze sarkıtır, yanımızdan geçtiklerinde yüzümüzü açardık" (Ebu Davud, İbn Mace)
3-Allah (celle celaluhu) şöyle buyurur: "...Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) sarkıtsınlar..." (Nur, 31) İbn Abbas (radiyallahu anhuma) bu ayetin tefsiri hakkında şöyle der: "Allah; Mü'min'lerin hanımlarına bir ihtiyaç için evlerinden dışarı çıktıklarında cilbablarıyla başlarının üstünden yüzlerini örtmelerini ve tek gözlerini açığa çıkarmalarını emretti" (Taberi tefsiri) İmam Buhari (rahimehullah)'ın rivayet ettiğine göre Aişe (radiyallahu anha) şöyle demiştir: "Allah önceki muhacir kadınlarına rahmet etsin. Allah "...Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) sarkıtsınlar..." ayetini indirdiğinde onlar izarlarını ikiye ayırdılar ve bununla kendilerini örttüler." İbn Hacer (rahimehullah) Aişe (radiyallahu anha)'nın ifadesinde yer alan "örttüler" kelimesini yüzlerini örttüler olarak açıklamıştır.
4- "Ey Nebi! Zevcelerine, kızlarına ve Mü'min'lerin kadınlarına de ki, üzerlerine feracelerini sıkı örtsünler..." (Ahzab, 59) Bu ayet hakkında müfessirlerin çoğu kadının yüzünü örtmeleri gerektiğini ifade etmişlerdir.
5- "Rasûlün eşlerinden bir şey istediğiniz zaman, örtü arkasından isteyin; bu hem sizin kalpleriniz ve hem de onların kalpleri için daha temizdir." (Ahzab, 53)
6-Ebu Hureyre (radiyallahu anh) Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'den şöyle dediğini rivayet eder. "Kadın avrettir. Dışarı çıktığında şeytan bakışlarını ona çevirir" (Tirmizi)
Muhakkik Muhaddis Şeyh Abdulaziz Turayfi şu asırda kendisinden önce hiçbir âlimden duymadığım çok güzel bir tesbitte bulunmuştur. Özetle derki, dışarı çıktığında bir kadının yüzünü açmasının caiz olduğunu üç imama; İmam Ebu Hanife, İmam Malik ve İmam Şafi (rahimehumullah)'a nisbet etmek hatadır. Çünkü bu imamların açık bir şekilde bir kadının dışarıda yüzünü açabileceğiyle alakalı bir fetvası yoktur. Bu imamlar fıkhın değişik mevzularında kadının yüzüyle alakalı bazı görüşleri bulunmaktadır. Buradan yola çıkarak daha sonraki imamlar bu üç âlimin mezhebine yüzün açılabileceğini yazmışlardır. Hâlbuki Şeyh Nureddin bin Muhammed (rahimehullah) (v.825) derki: İmam Malik, İmam Şafi ve İmam Ebu Hanife gibi imamlar (Allah hepsine rahmet etsin) (konumuzla alakalı olarak) sadece namazdaki avret hakkında konuşmuşlardır." (Yani kanının namazda örtmesinin gerekli olduğu ve açmasının caiz olduğu yerler hakkında konuşmuşlardır.) İmamlar kadının namazda ellerini ve yüzlerini açabileceğini ifade etmişler. Fakat daha sonraki âlimler ise bu ifadeyi genelleştirerek kadının dışarıda da yüzlerini açabileceğini söylemişlerdir.
Sahabi hanımları hacdayken bile erkeklerin yanında yüzlerini örterlerdi. Aişe (radiyallahu anha)'ya sorulur. Kadın yüzünü nasıl örter? Aişe (radiyallahu anha) baş örtüsünün alt tarafını tuttu ve onunla yüzünü örtü" (Bu rivayeti Musedded (rahimehullah) Musnedin'de rivayet etmiştir. Şeyh Abdülaziz rivayetin sahih olduğunu belirtir)Şeyh Nureddin bin Muhammed bin Ali der ki: "Dört imamdan her hangi birisinin ihtiyaç olmadan genç bir bayanın yüzünü açmasını helal göreceğini zannetmiyorum. Geçmişten günümüze, hala bütün şehirlerde insanların uygulaması, yaşlı kadınların yüzlerini açmalarına müsamaha göstermek, yaşlı olmayanların ise yüzlerini açmalarına müsamaha göstermemek şeklinde olmuştur"
Yüzün açılabileceğini söyleyenlerin ileri sürdükleri şu hadis ise "Bir kız hayız yaşına girdiğinde yüzü ve elleri hariç ondan her hangi bir azasının görülmesi doğru değildir" sahih bir hadis değildir. Zira hadisi rivayet eden Halid bin Dureyk, Aişe (radiyallahu anha)'dan bu hadisi işitmemiştir. Dolayısıyla bu hadis munkadi'dır. Ebu Davud, Beyhaki ve daha başkaları bu hadisi illetli görmüşlerdir. Ayrıca hadis, hicab hakkında değil bir kadının namazda açmasının caiz olduğu yerler hakkındadır.
Yüzün kapatılmasını sünnet gören kimselerin dikkat etmeleri gereken bir diğer husus, fitne zamanında, her türlü fuhşiyatın, münkaratın ve hayâsızlığın yaygın olduğu dönem ve mekanlarda, muteber âlimlerin hepsi yüzün örtülmesi gerektiğinde hem fikirdir. Dolayısıyla, şer'i şerifin tatbik edildiği islâm diyarında, sonradan gelen âlimlerin yüzü açmanın haram olmadığına dair verdikleri fetvalar ve inandığımız değerlerin uzun bir zamandan beri yürürlükten kaldırılmasının İslami hassasiyetlerimize karşı oluşturduğu dezenformasyon, sahabe ve ilk dönem selef'i salihinin anlayış ve tatbikatıyla aramıza bir mesafe koymamalıdır.
Tevfik yalnız Allah'u Teâlâ'dandır. Allah en iyisini bilir.
Allah'a hamd ve Rasûlü Muhammed'e salât ve selam olsun. Davamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd etmektir.