çikolatadan yaşam

geveze orangutan!

-selam.sabahki tavırları için özür dilerdim ama hakliyim.ya-
Derken sözünü kestim
-hakli misin önce gelip arabanla yolumuzu kesiyosun.cikacagimizi gore göre ardından hakliyim diyosun ha park. Edecek yer sıkıntısı da yoktu sonuçta biz cikiyorduk delirdin mi sen??
-sen hukuk bölümünde sin dimi?
-sana ne!!!
-evet belli ordansin!
Nilay araya girdi.
-pardon kavgaya daliyorum  ama yeter bu kadar herkes kendi hatalarını kabullensin !ha!benim hatam yok diyen varsa da ceksin gitsin!yeter amma uzattiniz..
Çok şükür bir allahın kulu mantıklı konuştu. Benim de hatam var sert cikistim hem de baya.. O gıcık orangutanin yanindaki çocuk nilaya bakıyordu bana kalırsa etkilendi.bende gıcık orangutana döndüm. Bir süre bakış dik sonra elini havaya kaldırdı gaerson geldi.ve hesabi istedi iyi de..ha simdi anladım sen özür dilemek için hesabi oduyeceksin dimi.çok beklersin canım.
-pardon hesap bizim bu orangutan bey odemiyecek aksi takdirde şikayet dilekçesi yazarım .onları tanımıyoruz!!!!
Adam kafasını sallayıp hesabi geri götürdü. Bay orangutan insan görmüş beyinsiz gibi bakıyordu .-zaten öyle ama neyse-
-kalkmayi  düşünüyor musunuz??
-...
-evet.buyrun.kapı hemen şurası!
-kalkmazdim ama...
-bay orangutan inatmiymis..hey bak ben daha inadim simdi bas git yoksa ben gidicem.
Yanindaki arkadaşı kolundan tutup götürdü. Anlamsız anlamsız bakti sadece. Bende hesabi ödeyip arabaya yurudum .tabi nilay da vardı .derken yollar ve trafik moralimi bozdu. Deniz kenarında bir yerde durup nilaya hemen gelecegimi söyledim. Basım dönüyordu. Deniz havası iyi gelirdi.önüme sarışın ela gözlü biri çıktı.ve ona carmam la düşecekken beni tuttu.sonrasi ni bende hatırlamıyorum.. Çünkü her yer siyahtı.

                                         °°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

büyük ağrılar içindeyken nilayin "gözünü araladi"sözünü duydum.yaninda bir ses " sakin ol onu endiselendireceksin "dedi.sanırım doktordu.gözümü açmaya çalıştım çok ağrıyordu. Ama actim . yalniz o doktor degildi !bayildihimda yanımda olan çocuktu. Şuradan bakınca ela gözleri,kumral saçları..ciden çok tatliydi.
-nilaycim izin verirsen uyuyacagim ama bi eve gidelim. Benim bir seyim yok!!
-canım nazlim.. Burada kalıyoruz.. Hem yarin okul yok!
-ben kursa gidicem !!
-off!ada kalmak zorundayız. İnat etme!ar-
Çocuk araya girdi
-pardon konusmanizi kestim   ama..  ismin  nazlı mi?ada mı?
Nilayla ayni anda konuştuk nasıl da taniyo  beni
-Nazlı ada
-tamam kızilacak bir şey demedim.
Göz göze bakıştik.. Bu çocuk çok tatlı ama ismini bile bilmiyorum.
Neyse bende sorarım. O sordu bende sorarım o zaman.
-senin?
-ne?
-ismin!
-ha.çınar..
Elini uzattı
-tanistigimiza memnun oldum.
-sen hep boyle misin?
-nasıl?
-kibar!
-hayır aslında sadece hanımefendilere birde senin gibi olunca..bu arada elim havada kaldı.
Guldum ve elini sıktım.nilaya öylece bize bakıyordu. Sonra doktor geldi taburcu olabileceğimi söyledi ve yapilan testlerde birşey cikmamis.psikolojik. olabileceğini söyledi. Ben hemen
-hep o orangutan!!!elimde olsa dovucem.
-kim?
-orangutan!
-çok iyi anladım hanımefendi sağolun...
Hemen ayağa kalktim.nilaya seslendim
-orangutanin yanina gidicem
Çınar araya girdi
-bende geliyorum
-hayır!
-geliyorum
-gelmiyorsun
-o zaman sende gitmiyorsun
-sen kimsin ki!diyip yürümeye başladım
-zamanla anlarsın.
-ben mal miyim dakikasında anlayamıyorum??
-tamam sus!bende geliyorum!
-off tamam be!
Arabaya bindim Nilay beni geri indirdi o sürdü. Bay cinar motoru ile geliyordu. Yolda nereye gidebileceğini düşünürken kafeye koyulduk.
Kafeye vardığımizda nolucagini bilmiyordum ama sunu biliyorum avazim yettiği kadar bagiracagim.
Gozum onu gördü ve burda  olduguna sukretiim.kimseye aldırmadan.bagirdim!
-stt orangutan!
Bana dondu ve bağırmaya başladım..