bunları neden yazıyorum bilmiyorum. belki sinir , belki de aidiyet hissetmek. hissedilmeyen aidiyeti kelimelerde bulmak. kopmayan bağlarla bağlandığım sana ve kelimelere aidiyet hissetmek. ne oluyor neden oluyor anlamıyorum. başım ağrıyor. bu geceyi de sabah edeceğim sanırım. içinde birikenleri kelimelerle somutlaştırmaya çalışmak belki de aptallıktı. bu kelimeleri yazarken dudağımı kemiriyorum. sinirimi böyle geçiştirmeye çalışıyorum.
ne yazacağını kendini nasıl anlatacağını düşündüğünde başlıyordu çaresizlik. gerisi zaten saf nefret ya da sevgi oluveriyordu. aslında saf sevgi diye birşey de yoktu. nefret dışındaki tüm insanlık halleri sahteydi aşk dahil !
kendi doğama salınmayı bekleyen bir hayvanat bahçesi müdavimi kadar beklemeyi öğrenmiştim. sıkılmadan bekleyebilir, sıkıntılara ve çaresizliklere gol atana kadar bekleyebilirdim. iğrenç bir kurşun tarafından vurulacağım günde olsa doğaya salınmak benim içimde esas olan istekti. ve bu istek bana beklemeyi öğretmekle kalmamış heryerimi sarmıştı. özgürlük bir hint kaplanının kalbi kadar hızlı atıveriyordu zihnimde.
mutluluk denilen şeyle kandırılmış olmanın kızgınlığı içerisinde yürüdük. önümüze gelen her tenekeye tekmeler savurduk. belki de mutluluğa kızmış sayılmazdık. bizi sinirlendiren şey mutlu olabileceğimiz yalanını yem kutumuza koyan gerizekalılardı. ya da bilmiyorum. mutluluk yoktur belki. sadece bir insanlık hali değildir. mutsuzluğun olumlu biçimi değildir belki. belki bir halüsinasyondur. yada ne olduğu sikimizde değildi. dediğim gibi kandırılmıştık.
bir süre sonra herşey normale çalar. dönüşüm başlar. bazen yavaş yavaş ilerler zaman.
akrep yaralar. gecenin sessizliğini ikiye bölen tık tık sesi sağır eder kulağı. zaman geçer. biz otururuz. kitaplar okuruz. fincanlar dolar. çaylar içeriz. zaman geçer. saatin sesi kulağı deler.. zamanın sesi yoktur oysa. zaman sadece saat değildir belki. gece tüm kasvetiyle üzerine çöker. bir yorgandan farkı vardır. titretir. gece siyahtır. ölüler uyur. diriler üşür.zaman budur. başlangıcı ve bitişi olmayan sıkıcı bir filmdir belki..
bir de bu filmlerin ortak noktası vardır tabi
bugün olmayanı yarın beklemek zamanın işidir. sakindir geceleri. bekle der. beklemeye kronik olarak bağışıklık kazanan insanlar bekler. bazıları hamle yapar. kaybeder. nerede yanlış hamle yaptığını anlamak için kendini zamanın sığ sularına bırakır. otobüslere binerler.geceyi delen farların üzerinde zamanı delip geriye giderler. cama kafalarını yaslayıp geçmişin pekte bulanık olmayan sularına dalarlar. sığ sulardan iyidir bu sular. dibi görünür zamanın. otobüs durur. bavulları olmayan bu insanlar yalnız inerler duraklarda. ilk bi sigara yakarlar. sonrası çay molasıdır. gidilecek yere bi acele şartı koyulmamıştır düşüncelerinde. senden hiç mektup beklemeyen belki de mektubunu okumayacak olan biri için sağ üst köşelerin nasıl anlamı yoksa , bu insanlar içinde acelenin ve dakikliğin bi önemi kalmamıştır.umutsuzluk ile mutsuzluk arasındaki fark sadece u dönüşü değildir belki de. umutsuzluk ile mutsuzluk arasında nasıl bir harf varsa , o harfe de milyonlarca olay ve düşünce girebilir .
atık duygular zamanla kanalizasyona gider.. bazen denize karışıp yağmur olarak bizi geri döner.. asit yağmurları olarak...bazıları dehlizlerde saklanmayı seçer. biyolojik canlılığın olmadığı dehlizlerde varolmaya çalışırlar. bazıları logar kapaklarımızı tekmeleyip, '' eski'den kalma'' olarak tekrar davranış mekanizmamıza dahil olmaya çalışır. biz ne kadar dirensekte , logar kapaklarımız kırılgandır. izin vermez direnmeye..bende direnmemeye karar verdim. karar vermiştim bir kere kaçmaya...
sözlerini anlamadığım bir yabancı şarkı gözüyle bakmaya çalışmıştım sana ve hayata.. anlam vermeye çalışıyordum şarkıyı söyleyenin ses tonundan. acı mı , mutluluk mu ? yoksa kelime denilen 6 harfli saçmalığa sığmayacak olan bir çeşit duygu mu ? ! fransızca aksanlı bir kadın sanatçının kağıt üzerindeki ismi kadar sakin ve ihtişamlıydın ben ise almanca bir küfür kadar estetiğe aykırıydım.
18. kolordu, acı ve hüzün bölge komutanlığından bildirilmiştir.
ikinci bir emre kadar yasak olan umutsuzluk yasağı bu gece kırılıp atılmıştır.