ÇEVİRİ ☆ yoonkook ✔

ARKANIZA GÖLGE İÇİNİZE KORKU

  medya :jimine hayran kaldım gerçekten bir melek gibi sanki bu arada ufacık kalmış jiminimiz  Serendipity ile okuyabilirsiniz. 🎵🎵

İyi okumalar beğenirseniz eğer vote+yorumlarınızı  bekliyorum.❤

********

      Sessiz sedasız gölgelerin dolandığı sokaklarda yürürken dudakların vermiş olduğu kuruluk hissinden kurtulmaya çalışmak adına yanımda taşıdığım su matarasından bir yudum daha aldım.

Geceleri karanlık yerleri tercih etmeyi seviyorum.İnsanların olmadığı huzurlu sessizliğin bolca hissedildiği yerlerde olmayı tercih etmek yaptığım en doğru şeylerden bir tanesi.

Köpek sesleri eşliğinde ilerlemeye devam ederken ilerden koşarak geçen bir genç ve bir kaç dakika sonra sürü halinde koşan adamlar.Ne olduğunu çözmeye çalışırken bir silah sesi.Vurulmuş olduğu düşüncesiyle adamların geldikleri yönden gitmelerini bekliyordum.Sokağa giriş yapan arabalara binip yok olmaları anlık olmuştu.Gittiklerinden tamamen emin olduktan sonra oraya doğru koşmaya başladım.Bu bölgeyi ezbere bildiğimden oranın çıkmaz bir dar sokak olduğunu çocuğun da orda olduğunu tahmin ediyordum.Bingo! Yere iki seksen uzanmış bedene yaklaştım göğsünün üzerinden vurulmuşa benziyordu.Daha da yaklaşıp ölüp ölmedigini kontrol etmek adına boynuna hafiften dokundum.Kısık sesle söylenmeye başladım.Çünkü boyunun bir seksenlere ulaşması ama yüzünün bir çocuktan farksız olduğunu düşünmem bana onun benden küçük olduğu düşüncesini beraberinde getiriyordu ki bu küçüğün damarları kanlı canlı insaninkinden daha iyi
atıyordu.
Ölüm onun için en iyi çıkış yolu olabilirdi.Ama direniyordu vücudu.Bu ahlaksız Dünya'dan kurtulması için ona dua bile edebilirdim. Şans ayağına gelmişken direnmeyi seçmek de nesi.

İçimden bir ses onu Çeviri'ye götürmemi söyluyordu.Onu iyileştirebilecek birisi ancak Jimin olabilirdi.Bu küçüğü hastaneye veya işlem gerekecek bir yere  götüremezdi.Götürdüğü anda polislere ifade vermek zorunda kalacaktı ve gerekli işlemler için de isminin öğrenilmesi demekti bu.Kimliksiz biri için fazla tehlikeli olurdu bu hareket.Ya ölüme terk edecekti bu yerde yatan bedeni ya da alıp Çeviri'ye götürecekti.

Fazla düşünmenin başımı ağrıttığı gerçeğiyle kucağıma aldım bedeni.Büyüklüğünün aksine fazla hafifti.Hızlı adımlarla geçitlerden geçerek arabaya ulaşmayı başardığım için kendimi tebrik ediyordum.Ne kadar hafif olduğunu düşünsem de kollarımı uyuşturmuştu.

Arka koltuğa sarsmadan yerlestirdigim bedene tekrar baktım ve zaman kaybetmeden gazı köklemeye başladım.Evet hız da severim ve bunu ilk defa işime yarayan bir şey için kullanacağım.Hız limitlerini aşarak para cezasını araca kitlelerken zevk almak normal bir şey değildi galiba.Aynaya bakıp dağılmış gri saçlarıma düzen vermeye çalıştım.Tek elle yapamayacağımı anlayınca yan koltuktan göz kırpan şapkayı başıma geçirdim.

Özel olarak korunan Çeviri'ye yaklaştığımı anlayınca
yavaş yavaş frene asılmaya başladım.Siyah duvarlı ve duvarın tamamının yapraklarla kaplı olduğu kapıya gelince arabadan indim arka koltukta oturan bedeni kucaklarken acele etmeye çalışıyordum.

Kapıda ki parmak izi kilidine dokunup devasa kapının açılmasını bekledim.

İçeriye girdiğimde V'ye üzerimde ki bedeni alması için uyarıda bulundum.