Dudaklarıma yaklaşırken gözüne baktım. Eski Baekhyun değilmiş gibiydi sanki.Farklı bakıyordu.Ben bunu çözemiyordum.
Dudaklarımız birleştiğinde aptal gezegen bir kez daha benim etrafımda dönmeye başladı..
1 Hafta Sonra
Her şey yolundaydı.Fakat eksik hissediyordum.Evet Baekhyun burdaydı ama 3 yıl önce ki gibi değildi.Farklılaşmıştı.Dengesiz hareketleri vardı ve bunlar beni deli ediyordu.
Her gece getirdiğim çocuğu da kontrol ediyordum ve sandığımızdan daha çabuk toparlanmıştı.Hatta Jimin bugün uyanabilme ihtimalinin olduğunu bile söylemişti.
Bilgisayarın başında yeni çıkan haberlere bakarken birden son yaptığım görevle ilgili üstünkörü bir haber yayımlanmıştı.Güzel yüzümü kullanarak zenginleri dolandırmakta usta sayılırdım.Evet fakirlere dokunmuyorduk bu iyi niyetli olduğumuzdan değil ellerinde olan son kırıntıları almamak içindi.
Özellikle kumarhane'lerden gelen paraları zenginlerin elinde bırakmak içimize sinmiyordu.
Birden kapının açılmasıyla gelen kişinin V olduğunu düşünüp kafamı ekrandan çevirmemistim. Benim odama V'den başka kapıyı çalmadan girmeye kimse cesaret edemezdi.
"HEY!", çıkan sesin V olmadığını anlamam bir iki saniye alırken sesin geldiği yöne doğru başımı çevirdim.
Bu benim buraya getirdiğim çocuktu fakat nasıl ayağa kalkabilmişti onu geçtim 2.kattan buraya kadar nasıl geldi.Gözlerimi büyüterek çocuğa baktığımda.Dağınık ve kirli görünen saçları.Bizimkilerin giydirdiği siyah bol bir eşofman ve üstü çıplak sargı bezleriyle sarılı bir çocuktu karşımdaki.Bir kız olsa onun bu halini görünce üstüne atlardı. Öyle bir çekici hali vardı.Ama yüzündeki o ifade o bakışlar sinirlendiğinin bir göstergesiydi.
"Buraya kadar nasıl geldin bilmiyorum fakat otur önce", dediklerimi dinleyerek bir kaç adım ötede yatağın üzerine küstahça oturmuştu.
Konuşmaya çalışırken canının yandığı belliydi bunu belli etmemeye çalışma çabaları ayrı bir ironiydi.Yanına doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladım.
Arada mesafe bırakarak oturduğumda ilk sorumu yönelttim bu güzel çocuğa. "Adın ne?" , sorduğum soruyla başını pencereye doğru çevirdi.Ne yapıyordu bu aptal.
"Neden merak ediyorsun?" saçları kapatsa bile kaşlarının çatıldığını anlayabiliyordum.
"Seni kurtaran birine kaba davranmıyor musun? Seni ölüme terk etmek varken hayatını bağışladım sana." ne yapıyordu bu çocuk aradaki mesafeyi kapatmış sağ bacağıma dokunmuştu. Anında sinirlendiğimde bana dokunan ellerini kırmak istiyordum.
Sessizce dudaklarında bekleyen kelimeleri sıralarken gözlerimi kısmış onu dinliyordum konuşması bittiğinde yüzüne sağlam bir yumruk yiyecekti ki eli hâlâ bacağımdaydı.
"Beni kurtarmanı ben mi istedim ki kibar olayım sana karşı.Bu lanet yere senin getirdiğini söyledi herkes.Burasının neresi olduğunu sorduğumda kimseden ses çıkmadı sana sormam gerektiğini söyleyip bir çıkış kapısının da olmadığını söylediler.Nasıl bir pisliksin ve burası neresi şerefsiz?" , söylediği şeylere gülmeye başladığımda sinirinin arttığını biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇEVİRİ ☆ yoonkook ✔
Fanfic"Hafızamı kaybetsem bile bu söylediklerine inanmamı bekleme.Özellikle senden nefret ediyorum.Diğerlerinden nefret ediyorum.Beni bulduğunuz o güne lanet ediyorum.Hepiniz sikik yalakalardan başka bir şey değilsiniz.Müptelası olduğunuz gölgeleriniz siz...