-KAÇIŞ-

224 2 0
                                    

İşte bugün evet evet bugün hayatımın dönüm noktası ımmm nasıl anlatsam işte onu gördüğüm an dönüm noktam oldu.

Yİne kore'nin canlı ışıl ışıl sokaklarında gezerken unnimle bir melek geçiverdi önümden neye uğradığımı şaşırmıştım. Galiba ilk görüşte aşk dedikleri bu olsa gerek nasıl anlatsam bence anlatılamayacak kadar şaşkın bi durumdu benimkisi.

Eee tabikide yapılacak birşey yoktu onu daha tanımıyordum bile kaç yaşında , evi nerde , ne iş yapıyor, ailesi var mı? Kafamda bir sürü acayip sorular.Eve gitmiştik soon young unnimle. Eve geldiğimizde epey bi geç olmuştu yarınde tabikide ofise gitmek zorundayız bu yüzden gelir gelmez yataklarımaza yattık. Ne kadar yorgun olsamda uyuyamadım dönüp  dururken en sonunda uyuya kalmışım. Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu. İçimde çok tuhaf bi duygu vardı hem neşeliydiydim hemde sıkıntılı. One aşık olmuştum fakat onu bir daha nasıl görebilirdim. unnimle her zamanki gibi miskin miskin kahvaltımızı yaptıkytan sonra evden çıktık. Dün gece  geç yattığımız için tabikidi geç kalmıştık, geldiğimizde fırçayı yedik gene :)) Ofiste işler daha iyiye gidiyordu patronumuz işini büyültmek için bir sürü iş ilanları vermişti internete. ve ben bu ilanlar ve telefonlararla ilgileniyordum. o kadarfazla telefon çalmıştı ki kulaklarım artık sağır olma durumuna gelmişti kafamı kaldırıp biraz egzersiz yapacaktım ki kapıdan dün akşamki gördüğüm meleği görmüştüm. Bana doğru yürüyordu kalbim çıkacakmışcasına atıyordu . Elim ayağıma karışmıştı. evet geldi ve sandalyeye oturmuştu bana iş ilanı için görüşmaye geldiğini söyledi. o kadar dalmıştım ki onun melek gibi yüzüne. ince kaşlı ne büyük ne küçük bir burnu kalın dudakları çekik gözleri ve esmer tene sahipti.Erkeksi. uzun boylu ve televizyondaki oppalara benziyordu aynı. yüzü gökyüzüydü adeta dalıp gitmiştim. İçeri müdür geldi ve o an sıçradım. birikte çıktılar odamdan. o kadar utluydum ki hiç tahmin etmezdim işlerin bu kadar çabuk gelişeceğine. mucizeydi bu hemde büyük bir mucize.oyalanırken mesai saatim bitmişti unnimle ofisten çıktık ve akşam yemeği için bişiler aldık marketten . yemeğimizi yedik. uunim beni çok iyi tanıyordu bende bişiler lduğunu hemen anladı sordu neyin var diye.bende;

-hiçççç!   diye karşılık verdim 

-hadi ordan seni mısır kafalı noodle çabuk anlat unnine! dedi :))

bende olan biteni anlattım. saat neden bu kadar hızlı ilerliyodu. ikimizin üstünede ağırlık çökmüştü televizyon izerken uyuya kalmışız gece kalktığımda saat 3'tü gidip yataklarımıza yattık.

Lanet olası iş! sabah 06:00 evden çıktık, ofise girdik birde ne göreyim benim masamın yanında bir tane daha masa o da vardı beraber çalışacaktık artık ^^ o kadar mutluydum ki gidip biraz muhabbet etmek istedim neler yaptığını sordum o da tek tek cevapladı fakat yeni evlendiğini söyledi işte o an yıkılmıştı bütün dünyam boşuna nefes alıyormuşum gibi geldi bütün odadaki eşyalar sanki üstüma üstüme gelmeye başladı boğazım düğümlendi ne diyeceğemi bilemedim fakat bozuntuya da vermemek için gülümsedim işim çıktığını söyleyerek ayrıldım odadan. müdürden izin aldım ve eve gittim ne yapsam ne etsem bilemedim korenin cıvıl cıvıl sokakları artık birer yıkık loş sokaklara dönüvermişti birden ağlamak istiyordum kendimi zor tutuyordum birden sol tarafta duran banka çökmüş ağlıyordum o kadar çok ağlamıştım ki gözlerim şişmişti ve başım şimşek çakarcasına çok ağırıyordu. gelen geçen herkes tuhaf tuhaf baktı. ne bekliyodum ki zaten olacağı buydu eve gitttim yatağıma uzandım ve ağlarken uyuya kaldım.gözlerimi açtığımda hava kararmıştı unnimde eve gelmişti zor bela bana olan biteni anlattırmıştı yine. ama sadece üzülma dedi bana.  ayrılmalıydım o iş yerinden  ve ertesi gün ayrıldım. eve geldim bütün eşyalarımı toplayıp gangama ailemin yanına döndüm ve şuan ne yapmalıyım bilmiyorum. :(( ottokeyo ha ottekeyo 

-KAÇIŞ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin