James Potter: Yaşamak istiyor musun?
James Potter: Tekrar nefes almak?
Lily Evans: Her şeyden çok.
Lily Evans: Dışarıya baksana bir. Şarkı söyleyen kuşlar, üfleyen rüzgar, gülümseyen papatyalar, ayakların acımasın diye sana halı olmuş çimenler...
Lily Evans: Nasıl yaşamak istemeyeyim ki? Gideceğim yer buradan güzel mi olacak? Trajedi kader örgülerimde varsa öldüğüme kurtulma umudumun olması saçma değil mi?
James Potter: Her şey senin pembe dünyan kadar temiz mi ki Lily?
James Potter: Neden hiç ayağını kesmek için tuzak kurmuş sert kayalardan, ekinlerini yiyen acımasız kargalardan, düzenli olarak sökmen gereken otlardan bahsetmiyorsun?
Lily Evans: Bünye alışıyor James.
James Potter: Neye?
Lily Evans: Gözlerin acıdan köreldiğinde, alamadığın nefesler boğazında dizildiğinde yaşamın güzelliğini fark etmeye.
Lily Evans: Çünkü insanoğlu o kadar bencil yaratılmış ve donatılmış ki her zaman isteğin dışında yoksun oldukların daha güzel görünüyor gözüne. Her zaman onları istiyorsun.
Lily Evans: Benim yaşadığım da bu işte. Uzaklaştığım çimenleri, kuşları ve çiçekleri istiyorum.
Lily Evans: Sen de benim gibisin James. Sadece daha farkında değilsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jily • I Can't Breathe |Texting |
Short Story⚡ "Nefes alamıyorum." ⚡ "Ben seni deliler gibi seviyorum James, hoşlanmak ise çok basit kalıyor." ⚡ "Hangi zalim kader ağı canını acıtıyor bu kadar?" ⚡ "Her şey senin pembe dünyan kadar temiz mi ki Lily?" ⚡ "Çünkü kahrolası yalancılar sana her gün y...