Günün İlk Işıkları

56 8 0
                                    

Kuru öksürük nedeniyle gece boyu uyuyamayan genç adam sabaha karşı uykuya dalabilmişti. Sonrasında minareden yükselen hoş sedanın hala daha aralık olan pencereden içeri girmesiyle uyanmış ve odanın bir köşesinde bulunan lavabo da abdestini alıp kıbleye doğru serili olan ve yerinde sabit duran koyun derisinden ninesinin kendisi için yaptığı seccadenin üzerinde namazını eda etmişti. Seccadesinin üzerinde düşünmekteyken bir şeyleri.. Odaya ilkbaharın ılık güneş ışınları vurmaya başlamış, kuş cıvıltıları bu küçük odayı şenlendirmiş,bahçedeki horozun ötüşüyle çocukluğundaki hayatından kesitlerin yinelendiğini fark etmişti. Aslında saatin kaç olduğunu adı gibi biliyordu. Hatta yıllardır yaşadığı bu diyarlarda tüm bu güzelliklerin buluştuğu vakti adından daha iyi belletivermişti bozkır.Lakin teyit etmek istercesine kafasını yer yatağının yanı başındaki seyyar sehpaya çevirdi. Üzerinde geceleyin koyduğu kandil,birkaç kitap birde ölmüş babasından yadigar eski bir cep saati vardı. Uzanıp saati aldı ve tamda düşündüğü gibiydi. Yılların öğrettiği bu alışkanlık dudaklarında tebessüm oluşturuvermişti. Yorgun gözlerinin çevresindeki hafif kahverengi halkalar,genç olmasına rağmen dinç olmayan bedeninin durgunluğu bu tebessüm ile öyle güzel bir hal alıyordu ki acıların eğittiği bu yüz uzun uzun seyredilmeye değerdi. Genç adam usulca saati masanın üzerindeki çantanın yanına koydu kendiside odanın küçük bir bölmesinde mutfak amaçlı kullandığı seyyar kısımda eskimiş, mavi boyaları dökülen bir tüpün üzerine ateşte unutulduğundan kararmış orta boy bir çaydanlık koydu. İçerisinede akşamdan karşı yamaçtaki çeşmeden taşıdığı,yayla suyunu andıran soğukluktaki suyun bir kısmını boşalttı. Diğer yarısı ile güzelcene tıraş olurken fokur fokur kaynayan su ile baharın habercisi seslerin ve kokuların odanın içerisine doluştuğuna şahitlik ediyordu. Dünyadaki sayısız güzelliğe karşılıksız sahip olan şanslı bir kaç yüz insandan sadece bir tanesiydi bu genç adam. Çayını demleyip,odayı kiraladığı teyzenin yaptığı tereyağı ile reçeli sürdüğü ekmeğini de yanına alıp güzelim ovalara açılan penceresinin önüne oturdu ve çayının son yudumu ile beraber ekmeğinin son parçasını denk düşürdü. Her şeyi bir ev hanımı titizliği ile yerine yerleştiren genç, yazılarındaki özeni yaşadığı hayata da aksettirip masanın üzerinde duran çantayı açıp son kez kontrol ettikten sonra saati de içerisine koyup kapıya yöneldi,çıkmadan önce son bir defa kontrol ettiği odasında, herşeyin üzerinde memnuniyetle gezinen gözleriyle beraber kapıyı usulca kapattı...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 02, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bozkırda Bir YaşamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin