Multimedia: Gökhan ve Beyza
Herşey yeniden başlarken......
2 yıl sonra.....
Deniz: Baba poşetlerimi gördün mü o kazağı çok beğenerek almıştım bulamıyorum.
Haldun Bey: Kızım bagaja bak
Deniz: İyide Beyza ile oradan çıkarmıştık hatta askıya bile koymuştum etiketi üzerindeydi hiç giymedim yani.
Haldun Bey:Rüzgar mı aldı acaba ?
Deniz: Rüzgar kim baba?
Haldun Bey:Kardeşin kızım , kazadan sonra öğrendikya annenin hamile olduğunu hatırlamıyoru musun ?
Deniz: Hayır baba hatırlamıyorum hem ne kazası
Haldun Bey: Gökhan,Ayça,Gizem,Gökçe bunlarda mı birşey ifade etmiyor?
Deniz:Hayır etmesi mi lazım ?
Ter içinde soluk soluğa uyanır Haldun Bey.Deniz'in odasına yani eski odasına gider ve o kazadan önce aldığı kazağa bakar,evet etiketi hala üzerindeydi.Uyanınca kızı ister diye kurtarmaya çalışmıştı onları ve de hepsini canı gibi korumuştu.
Doktorlar yoğun bakımda uzun süre durabilir dediklerinde misafir odasını boşaltıp yoğun bakım ünitesine çevirmişlerdi odayı.Hergün aile dostları aynı zamanda ülkenin sayılı doktorlarından Yaşar Demir kontrol ediyordu Deniz'i.
Birde Rüzgar vardı tabi,hergün ablasına uyanmasını söylüyordu.Sesini duymasada onun var olması ablasının sevmesine yetiyordu.
Yine birgün Rüzgar pijamasını giymiş, ablasının yanına gitmiş ve ona masal anlatmaya başlamıştı.Yarım yamalak konuşması ayrı bir sevimlilik katıyordu küçük çocuğa.Onun bu halini tebessümle izleyen anne ve babası kızlarınının uyanmasını bekliyorlardı.Yaşar Bey her seferinde "Deniz isterse uyanır,sağlık açısından hiçbir sorunu yok.Serum yoluyla gerekli takviyeyi sağlıyoruz zaten uyandığında metabolizması elbet biraz zorluk çekecektir ama bunun dışında çok iyi.Uyanmaması için hiç bir sorun yok dediğim gibi o güçlü bir kız uyanacaktır." Hergün bunları duymaktan sıkılmışlardı.Rüzgar bile artık taklidini yapıyordu Yaşar Bey'in.
O gece babasına ablasıyla uyumak istediğini söylemiş fakat Haldun Bey böyle birşeyin olmayacağını uyurken ablasına zarar verebileceğini söylemişti. Nihayetinde Rüzgar daha 2 yaşındaydı.
Rüzgar bu durur mu? Babası onu yatırdıktan sonra biraz beklemiş sonrada ablasının odasına gitmişti.
Işığı açıp ablasının yatağının yanındaki koltuğa tırmanıp ablasının kuçağına geçmişti. Koluna özellikle dikkat etmişti ona zarar vermek istemiyordu.Küçük çocuk uykuya dalmadan önce ablasının kulağına uzanıp "ŞAbah beyabey uyanıp kayvaltı yapayız tamam mı ayba "demişti.Bunu o kadar sessiz söylemişti ki ablasının duyup duyamayacağını bile bilmiyordu ama duyması için bütün içtenliğiyle dua etmişti o anda küçük çocuk..
Deniz'den........
"ŞAbah beyabey uyanıp kayvaltı yapayız tamam mı ayba" etrafıma baktım ama kimse yoktu.Peki bu ses,bu küçük çocuk sesi nerden geliyor. Tanrım ! Bu masamda oturan kişiler kim ? Aaaa bu taş gibi olan çocuk Gökhan'a ne kadar da çok benziyor.Acaba kim ?
"Çok uyudun ayba uyan aytık küşücem yokşa uyanıcaksın dimi,aybaaa aybaaa ? Uyan tamam mı İyi geceley !
Deniz: Duydunuz mu ?
Masadakiler: Neyi?
Deniz:Şu sesi
Kimse cevap vermedi.Ya niye kimse beni takmıyor ya .Gökhan'a benzettiğim çocuğa baktım.Ona baktığımı farkedince bana dönüp bişeyler söylemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Gölgesi
RomanceGençliğinin en güzel yıllarını,anlarını yaşayan bir genç kız ve aniden değişen hayatında kendi eğlencesini yaratmaya çalışan bir delikanlı. Bu iki gencin karşılaşması kaçınılmaz ama hesaba katılmayan bir şey herşeyi baştan sona değiştirecek,kader b...