Saatin ilerleyemediği bir iş günü daha...Deneyimsiz polis memuru karşımızda kekelerken,hevesi kırılmasın diye göz devirmemeye çalışıyorduk.En yakın arkadaşım Irmak,bir şarkı mırıldanmaya başlamıştı bile.Salonda esnemeler artınca,başkomiser araya girme ihtiyacı hissetti.
"Bu yeterince iyiydi..."diye yanına ilerledi sunum yapan gencin.İsmini sormak için kaşlarını kaldırdığında,yakasını işaret etti.
"Ah,evet.yeterince iyiydi Sinan.Belki ilgi çekmek için biraz daha akıcı konuşabilirsin.Şimdi yerine geç lütfen."
Hızla başını sallayan Sinan,basamakları indi.Salondakilere lafı uzattığı için pişman bir bakış attı ama kimsenin umursadığı yoktu.
Başkomiser beyaz tahtayı kendi silip,önüne geçti."Sinan'ın anlatamadığı gibi,elimizde bir cinayet vakası var."
Salondan gülüşme sesleri yükseldiğinde gülümsedi."27'li yaşlarda genç bir adam.Sol kulağından mermi çıkarıldı.Bileklerinde halat ipinden kaynaklandığını saptadığımız izler sıkça görülüyor.Ölüm nedeni,çok kan kaybı.Kahverengi saçlar,kahverengi gözler.Yüz yapısından anladığımız kadarıyla Türk değil.İngiliz ve İskoç olması olası.Sesini duysaydık anlayabilirdik ama cesetleri konuşturamıyoruz ne yazık ki.Aynı şekilde konuşturabileceğimiz hiçbir yakını da yok.Kimliği,telefonu,herhangi özel bir eşyası çıkmadı.Sadece..."
Plastik torbaların olduğu masaya doğru ilerledi.Birini havaya kaldırıp,salona gösterdi."Tanımı belirsiz bir sonik araç."
Irmak kıkırdadı."Oyuncak demenin kibar yolu."
Dirseğimle dürtüp,sessiz olmasını işaret ettim.Başkomiser diğer torbayı havaya kaldırdı."Bir de bu düzmece defter var tabi."
Salondan sorular yükseldiğinde baş komiser hepsini eliyle susturdu."Birkaç amirimize gösterildiğinde,farklı yazılar gösteren bir sayfası var.Daha doğrusu bakan herkes,farklı bir şey görüyor.Sizden sırayla gördüğünüz şeyi söylemenizi isteyeceğim.Sinan da not alacak,değil mi Sinan?"
Sinan yerinden fırlayıp,kalem ve kağıt getirdi.Herkes ayağa kalktı ve sıra oldu.Uzaktan kağıt boş gibi duruyordu.Bana ne göstereceğini merak ediyordum doğrusu.Bizden öncekiler farklı şeyler söylüyordu.
"Şey burada Sherlock Holmes yazıyor?"
"Okul Müdürü.."
"VIP Giriş yazıyor sadece."
"Dedektif Alec.Çok tuhaf,bir saniye önce bunu düşünüyordum."
Sıra Irmak'a geldiğinde şaşkınlıkla gözlerini açtı."Irmak Yükse yazıyor.Affedersiniz.Bu mümkün olabilir mi?"
Sinan kafa salladı."Ben de kendi ismimi görmüştüm,çok tuhaf değil mi?"
Başkomiser Irmak'ı gönderip,bana gösterdiğinde kısa bir anlığına duraksadım."Sen ne görüyorsun Yasmin?"
Gözlerimi kısıp,kağıda yanaştım."Hiçbir şey."
"Efendim?"dedi Sinan şaşkınlıkla.
"Bu kağıt boş.Hiçbir şey yazmıyor."
Kağıda tekrar tekrar bakmama rağmen bir şey göremiyordum.Sinan bunu da not aldı ve salondan çıktım.Irmak beni beklemişti.
"Sen ne gördün?"
Kafamı salladım."Kağıt boştu."dedim.
"Sanırım bu göz yanılsaması falan.Ölen adam ya çok zekiydi ya da tecrübeli bir düzenbazdı."diye ekledim.
"Davanın bize verilmemesi için her şeyi yaparım,kimliksiz bir ölümle daha uğraşamayız."dedi Irmak kafa sallayarak.
"Yapacak daha iyi bir işin mi var?"
"Evet,şurdaki yakışıklıyla buluşmak gibi."
Çaprazımızda duran narkotikten Özgür'dü.Irmak ona el sallayıp,bana göz kırptı.Kaşlarımı kaldırarak,Özgür'ün boş sırıtışını durdurdum.
"Kıskanma Yasmin!"dedi Irmak.Kafeteryaya doğru ilerlemeye başladık."İnan bana tamamıyla karışık aşk hayatını kıskanmak için hiçbir sebebim yok."
"En azından bir aşk hayatım var."deyip gülümsedi."Gerçekten,en son ne zaman biriyle görüştün?"
"Bilmiyorum,lisede olabilir mi?"
Irmak derin bir iç çekti."Bunu senin için halledebilirim,kafanı dağıtacak birilerine ihtiyacın var."
"İlerlemek istiyorum Irmak.Erkek arkadaş saçmalıklarıyla kafayı bozamam.Elimizde kimliksiz bir adam var.O'nun sevgilisi,o'nun arkadaşları..O da kafasını dağıtmak mı istemişti?"
İstemeden de olsa sesim yükselmişti.Irmak pes edercesine yanımdan ayrıldı.Bir stajyer bana kahve getirdiğinde teşekkür etmek için gülümsemek istedim.Ama gülümseyemedim.Sanki gülümsemek için bir nedenim yokmuş gibi...Bu cinayeti aydınlatmadan da olmayacağı kesindi.Davayı alacaktım.
YOU ARE READING
Ümitvâr|Doctor Who
Fanfiction"Tardis'in bilindik cisimleşme sesi..Bir kız,bir Zaman Lordu.Aynı terane...Hayır,bu sefer değil.Tardis'te bir TÜRK.Hayal edebileceğinizden emin değilim,bu yüzden okumanızı tavsiye ediyorum." -Hikayenin yazarı