"Sezgi Hanım proje hazır siz de bir göz atmak ister misin?" Diye soran Elif Hanıma olumsuz anlamda başımı salladım
"Üzgünüm şuan hiç vaktim yok. Masamın üzerine koy yarın sabah erkenden bakarım" deyip çantamı aldım ve mimarlar için ortak olan odadan çıktım asansöre doğru hızlı adımlarla yürüdüğümde aynı zaman da saatime de bakıyordum
Kahretsin buluşmaya geç kalacağım asansörlerin ikisi de meşgul olunca merdivenleri kullanmaya karar verdim. Seri adımlarla şirketten çıkıp otoparka doğru ilerledim
Her zaman aynı yere park ettiğim arabama binip buluşma yerine doğru süratli bir şekilde ilerlerken kafamı kurcalayan şeyler beni delirtiyordu
İlk defa bu tarz bir buluşma yapıcaktım ve hem çok heyecanlı hemde çok stresliyim
Sonunda geldiğimde arabama uygun bir park yeri arıyordum ki orda boş kalmış biyer görmemle rahatlatmıştım
Tam park ediyordum ki benimle aynı anda park etmek isteyen bir araç ile burun buruna gelmiş nerdeyse kaza yapacaktım
Arabadan indiğimde benimle birlikte bir adam da inmişti ben onu süzerken o da beni süzüyordu
Gece gibi siyah saçları vardı ona uygun bir şekilde kömür karası gözleri ve biçimli kaşları
Dolgun dudakları açılmış ve
"Hanımefendi burayı ilk ben gördüm çok acelem var lütfen aracınızı çeker misiniz?" Dediğinde ona alayla bakarak
"İlk siz mi gördünüz(!)? Burayı ilk ben gördüm ve tam aracımı park edicek iken birden bire siz çıktınız. Şimdi aracınızı çeker misiniz?"
Dediğimde sonlara doğru sesim sert çıkmasına dikkat etmiştim
"Bakın sizinle park kavgası yapmak istemiyorum ama burası benim yerim siz aracınızı çekmediğiniz sürece bu aracı-deyip kendi aracını göstermiş- burdan kimse oynatamaz" dediğinde cinlerim iyice tepeme çıkmış ve bu adama nasıl laf geçireceğimi düşünüyorum bir yandan da
Sonra aklıma gelen fikir ile onun arabasına bakıp anahtarı üstünde görmem ile onun arabasına doğru yürüyüp arabasına bindim
"Hey! Ne yapıyorsun sen hemen in arabamdan" dediğinde kontağı çalıştırmış ve bu aracı ilerde ki arabaların önüne bıraktım ve arabadan inip kendi arabama doğru ilerledim o da şaşkınca bana bakıyordu.
Arabanın önüne geldiğimde anahtarını ona fırlattıp
"Benim adım Sezgi benim yapamıyacağim bir şey yok" diye onun 'Bu aracı burdan kimse oynatamaz' lafına gönderme yaptım ve aracımı park yerine park Edip arabamdan indim
Bana hâlâ bakarken bu sefer bakışlarında sinir aktif haldeydi
Onu umursamadan saçımı savurdum ve yemek yiyceğimiz yere çıktım.
Yemek yiyenler arasında onu arıyordum ilk sevgilimi Naz' ı
Evet Naz ve bu bir erkek değil ve yine evet ben kadınlardan hoşlanıyorum.
Onu gözümle ararken ayağa kalkmış çantasını astığı sandayeden çıkartırken gördüm ve hızlı adımlarla yanına gittim
"Kalkıyor musun?" Dediğimde kafasını bana çevirmişti ben de sandalyeme çantamı astım.
Ben oturduğum da o da tekrar yerleşmiş ve bana sitem ediyordu
"Geç kaldın. Gelmiyceğini düşünüp ben de kalkıyordum az kalsın"
Bu onunla ilk buluşmamız dı bir lezbiyen sitesinde tanıştık ve uzun süredir mesajlaşıyorduk ve sonra da buluşma kararı aldık
"Otoparkta bir bela ile karşılaştım. Yoksa tam zamanında gelmiştim" dedim yalana başvurarak
"Neyse önemi yok. Bu günü maf etmeyelim en iyisi başka konulardan konuşalım" dediği sırada garson
"Buyrun bunlar menüleriniz" diyerek ikimize de menüleri uzatmış ve bizi beklemeye başlamıştı
"Ben başlangıç olarak *¹ INSALATA DI MARE alayım daha sonra *² PETTO DI POLLO AI FUNGHI içecek olarak şarap alayım hmm kırmızı şarap olabilir"
Diyerek siparişimi verdiğimde telefonumdan gelen sesle elimi çantama attımMesaj gelmişti hemen mesajlara girip en üstteki mesaja tıkladım ve okumaya başladım
Merve Hanımdan gelmişti mesaj yarın ilk olarak Seren Holding' e gelmemi istiyordu
Seren Holding de bizim gibi bir Mimarlık üzerine bir şirketti geçen hafta ortak bir proje için bir İhaleye girmiş ve kazanmıştık herhalde projenin ilk adımları hakkında konuşacaklardi
"Kimden miş?" Diye merakla soran Naz ' a
"Merve Hanım" dediğimde gözlerinde kıskançlık gözle görülüyordu
"Merve Hanım" diye üzerine bastırarak konuştu
"Eee ne diyor Merve Hanım?" Dediğinde bu kıskançlığını yersiz buluyordum"Yarın ilk Seren Holdinge gitmemi istiyor. İşle ilgili işte boşver" dedim ve bize doğru gelen garsonla konuşmayı kestim
Garson siparişlerimizi bırakıp gittiğinde elime çatal bıçağı alıp yemeklerimizi yemeğe başladık
"Çok tuhaf ilk kez böyle bir şey yapıyorum" dediğinde bu buluşmadan söz ettiğini anladım
"Benimde ilk deneyimim ve ben tuhaf olduğunu düşünmüyorum. Neyse en son yeni bir sergi açacağından bahsediyordun" dedim
Naz takı tasarımcısıdır bazı tasarımlarını önemli şirkete satsa da genelde patentini alır ve kendisi yıl da üç kez düzenlediği sergide bunları takı haline getirir ve satışa çıkarır
"Evet ama bu sefer daha farklı bir şey istiyorum sadece takı modelleri olsun istemiyorum bir arkadaşım var Emre çok yetenekli ama çevresi ve yeterli bütçesi olmadığı için tablolarını tanıtamıyor. Ben de düşündüm ki başta onun tablolarını gösteririz akşama doğru da benim mücevherlerimi sunarım" dediğinde şarabımdan bir yudum aldım ve
"Sen bilirsin ben pek anlamam ama sen yapıyorsan kesinlikle başarılı olacağından eminim" dedim
Biz hem yemek yiyor hem de sohbet ediyorduk gece su gibi akıp giderken ben zamanın bu kadar hızlı geçtiğini yeni fark ettim
"Kalkalım mı?" Diye sorduğum da
"Biraz daha kalsaydık" dediğinde
"Maalesef yarın erken kalkmam lazım ama sonra tekrar buluşabiliriz" dediğimde
Ne kadar memnun kalmasa da mecburen kabul etmiş ve hesabı onun ısrarı üzerine ona bırakmıştım
Biz otoparka doğru inerken bir yandan da ne zaman buluşabilecegimizi konuşuyorduk. Ona kalsa herzaman buluşabilirdik maalesefki benim bukadar vaktim yoktu.
Ben kendi arabamın yanına ulaşınca Naz ile sarılıp ayrıldık ve ben kendi arabama bindim o da kendi arabasına doğru ilerledi
Aracımı çıkarttığım zaman otoparka inen park kavgası yaptığım adamı gördüm o da beni görünce alaylı bir şekilde sırıtıp basımla selam verdim o ise bana sinirli bir şekilde baktı
Hayat böyle ya kazanırsın ya kaybedersin bu bir park yeri bile olsa ben hayatımda hep kazanan oldum belki de asıl kaybettiklerimi bilmememden dolayı böyle düşünüyorum
*¹ karışık deniz mahsulleri salatası
*² tavuk göğsü mantar sos ile
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Aşk
ChickLitKapak tasarım Beyzanu1907' ye aittir İmkansız aşk diye bir şey yoktur eğer iki kişi de birbirine aşık ise. Ne statü farkı engel olabilir ne yaş farkı Peki sevdiğin insanın kendi hemcinslerinden hoşlanması İşte bu bir engel peki seven engellere rağ...