BABY, I AM RAP KİNG 👑 [ OH SEHUN]

Tehlikeye Doğru Çekilmek

Karanlığı yavaş yavaş bölen binaların ışıkları, yüzüne yansıyor ve korkutucu gözlerini kaplıyordu.

Tüm nefesimi göğüslerimde toplayıp, yavaşca nefesimi verdikten sonra, sabit olan sesimi kullandım.

"Savaşlara katılmak istiyorum."

Dudakları alayla kıvrılmış, kötülük saçan gülüşü, jokeri anımsatmıştı.

Bir kez daha yüzüme bakma gereği duymamış, siyah ve geniş montununa ellerini geçirip, ayakları üzerinde dönüp adımlamaya başlamıştı.

Sinirle yutkunduktan sonra arkasından bağırdım.

"HEY! kral, soytarıları sevmez misin?"

Beyaz ama siyah lekeli botları olduğu yerde durmuş, bir saniyelik duraksamadan sonra sakince yüzünü bana dönmüştü.

Keskin bakışları, şekil değiştirmeye gerek duymayan birbirine kapanmış dudakları içimi ürkütmüştü.
Bende böyle olmayı diledim.
Korkutucu, tehlikeli ve herkesden üstün.

"Soytarıları severim."

Dudaklarımı aralayıp yanıt verecektim ki kemikli elini kaldırdı ve arka tarafında ki ışıklı binayı gösterdi ve kaldığı yerden sabit sesiyle devam etti.

"Ama görüyorsun ki onlardan bende çok var. Bu yüzden işine git kızım."

Dudaklarım istemsizce yukarı kıvrıldı. Sağ ayağımın üzerine yüklenerek daha ciddi bir ifadeye büründüm.

"Bende bundan bahs ediyordum. Soytarılar güzeldir ama sıkıcıdır. Gerçek rakipler daha eğlencelidir. Bu yüzden bana ihtiyacın var. Tabi yenilmeyeceğinden emin bir   kralsan."

Yaptığım imayı anlamış ve kaşları çatılmıştı. Yeniden bakışları eski haline dönmüş ve bana doğru yürümeye başlamıştı.

Ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilmiyordum. Pek bir beklentim de yoktu. Ülkenin en iyi rap savaşlarının yapıldığı binada, yer bulmam imkansızdı zaten ben sadece şansımı zorluyordum.

Her adımında, biraz daha sallanan eldiveninde ki demir dikkatimi çekiyor ve odaklanmamı önlüyordu. Tam yakınımda durduğunda, eldivenli elini yeniden montunun cebine yerleştirdi. Soğuk havada konuşurken ağzından çıkan buharlar bana doğru uçuşuyordu.

"Burda kelimeler, canını yakar."

Gözlerini gözlerime dikti. Ani bakışları gözlerimi delip geçerken sözlerine devam etti.

"Eğer buraya eğlencesine geldiysen, acıyla gidersin. Çünkü bebeğim, ben buranın rap kralıyım."

Arkamı dönüp, binaya ilerlerken yanıtladım.

"Öyleyse tahtını bir kraliçeye vermek için hazırlan."

Etrafı kadar içi de oldukça karanlık binaya doğru adımlarken, tehlikeye doğru çekiliyor gibi hissediyordum.

Sert ve tehlikeli oynayacaktım.

Yoksa kralın diğer soytarılarından ne farkım kalırdı ki?