BİR RÜZGAR MASALI

188 4 0
                                    

KARAKTER TANITIMI

Masal: 22 yaşındadır. Yaşadığı olaylardan sonra kitaplara ve edebiyata olan ilgisi artmıştır. İstanbul'da yaşayan Masal, edebiyat bölümünde okumaktadır.Kumral saçları ve kahverengi gözleri vardır. İnce ve normal bir boya sahiptir. Saçları dalgalıdır ve göğüs hizasına kadar bir boya sahiptir.

Rüzgar:22 yaşındadır. O da İstanbul'da yaşamaktadır. Kitap okumaya karşı özel bir ilgi duyan Rüzgar, sinema ve televizyonculuk bölümünde okumaktadır.Koyu sarı renkte saçları ve mavi gözleri vardır ancak göz renginin mavi olduğu ancak ağladığında belirgin olmaktadır. Fit bir vücuda sahiptir ve uzun boyludur. Vücudu pek kaslı değildir. Gitar çalmayı bilmektedir.

Derin:25 yaşındadır. Masal'ın küçüklükten beri arkadaşı, can dostudur. Kendisi de İstanbul'da yaşamaktadır. Uzun boyludur ve ince birisidir. Saçları koyu kahverengidir ve teni beyazdır. Gözleri yeşil renklidir.Güzel sanatlar akademisinde okumaktadır. Eğlenceli ve otoriter bir kızdır.

Deniz: Rüzgar'ın kız kardeşidir. Henüz 18 yaşında olan Deniz, iç mimarlık okumayı istemektedir. Biraz içine kapanık biridir. Zevkli bir kişiliğe sahiptir.

Ateş: Rüzgar'ın en yakın arkadaşı olan Ateş İstanbul'da yaşamaktadır. 23 yaşındadır. Spor akademisini bitirmiş olan Ateş boş zamanlarında da spor yapmaktan zevk alır. Uzun ve kaslı bir vücuda sahiptir. Saçları kahverengi ve gözleri açık kahverengidir. Teni Rüzgar'ın teninden daha koyu bir renge sahip olsa da çok koyu bir teni yoktur.

1.BÖLÜM - BAŞIMA VURAN EN TATLI RÜZGAR

"Sizin çok büyük bir hayranınızım."

"Çok teşekkür ederim, kime diye yazayım?"dedim bilmem kaçıncı kitaba imza atmaya girişirken.

"Cenk."

"Cenk'e sevgilerle... Kitaptaki gibi gerçek aşkını bulman dileğiyle..."diye yazdım hızlıca.

"Fotoğraf çektirebilir miyiz?"

"Tabi" dedim yorgun bir ses tonuyla. Çok fazla kitaba imza atmanın da verdiği yorgunluk ve bıkkınlıkla çevreme bilinçsizce bakınmaya başladım. İşte tam o anda içimde tarif edemeyeceğim bir duygu fırtınası koptu. Hani ilk defa bir yemeği tadarsın ama daha damağına tam işleyemeden biter ya o yemek. Hani alış verişteyken bir elbise görürsün ya onu almak için çırpınırsın, acele edersin sanki ellerinden kayıp gidecekmiş gibi. Hani birini görürsün ya gülümsemesi içine işler, sanki asırlardır tanıyormuşsun gibi olursun o insanı. Diyorum ya tarif edemiyorum. Tam o sırada ,bu düşüncelere dalmışken, bir sesle irkildim.

"Rüzgar yıktı Masal'la beraber tüm kenti , şimdi toparlayacak olan yine kendisi." dedi içime işleyen bir ses.

"Okumuşsun." dediğim sırada yüzümü çevirdim ve...

2 YIL ÖNCE:

Kitap yazmaya karar verdiğim ilk zamanlardı. Başımdan geçenleri mi anlatıyordum yoksa hayallerimi mi hala çözemedim ama her zaman içimden bir ses yazmamı söylüyordu. Sanki bunu yazmaya mecburdum, öyle hissediyordum. Belki de onu unutmamak için yazıyordum, başıma vuran en tatlı Rüzgar'ı...

Kalemi elime aldım. Ben mi kaleme yazdırıyordum yoksa kalem mi bana emrediyordu, hiç bilmiyorum. Yalnızca yazıyordum. Yazdıkça o ana geri dönüyor , tekrar tekrar yaşıyordum o zamanı. Mutluluğu, hüznü, heyecanı,AŞKI...

İlk cümleyi yazdım.

"Bir gün çok sert bir fırtına koptu. Rüzgar en sert haliyle esti... Masal kentinde yıkılanları, Rüzgar yine kendisi toplayacaktı."

Bu cümle beni çok derinden etkilemişti. Rüzgar'ın beni yıkışı yine aklımdaydı. Zaten hiçbir zaman da aklımdan çıkmıyordu. Nereye gitsem aklımdaydı. Onu düşünmek istemesem bile yine düşünüyordum. Ondan nefret mi ediyordum yoksa onca olanlardan sonra hala ona aşık mıydım? Yıllar boyunca aynı mı kalmıştı ona karşı hissettiklerim? Hiçbir şey bilmiyordum ama o fırtına beni paramparça etmişti. Keşke bu bir yanlış anlama olsaydı ama değildi, bundan emindim.

***

"Ne oldu yine? Dalmışsın gitmişsin."dedi Derin. Can arkadaşım, bir tanem, biricik dostum,10 yıllık arkadaşım...

"Yok bir şey.Her zamanki halim."dedim sessizce.

"Senin hayatına bir aksiyon gerek. Bu ne böyle? Kitapların arasında kaybolup gitmişsin. Seni bir yerlere götüreyim de kafanı dağıt."

"Olur, gideriz bi' ara."dedim isteksizce.

"Bi' ara falan değil. Hemen bu akşam gideceğiz."

"Deriin..."

"Masaal , mırın kırın etme. Gideceğiz diyorsam gideceğiz o kadar."dedi Derin bahane kabul etmezcesine.

Derin hep böyleydi zaten. Her zaman eğlence onun işidir. Ayrıca çok otoriterdir. Bir şeyi kafasına koyduysa o iş mutlaka olmalıdır.

"Hadi kalk akşama az kaldı, hazırlanmalıyız..." diye devam etti sözlerine.

***

"Masalcığım yeni fark ettim ben telefonumu arabada unutmuşum , hemen gidip alıyorum."dedi Derin.

"Tamam canım. Sen git al telefonunu, ben içerdeyim, bekliyorum seni."  Derin'e böyle dedikten sonra içeriye girdim. Işıklar kapalıydı ve sinevizyon çalışmaya başladı. Of yine yanlış yere girdim, zaten bana ne oluyor, neden Derin'i beklemiyorum ki. Rezil oldum yine...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BİR RÜZGAR MASALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin