Dolabımı açtım. Ne giyecek tim ben. Hiç elbisem yoktu. Pantolon gömlek giysem yemeğe çıkıyorduk sonuçta. Güzel olmam gerekiyordu. Birden zil çaldı jack geldi sandım Koşarak aşağı indim. Üzerimi,saçımi,başımı duzelttikten sonra hemen kapıyı açtım. Ama gelenin kargo olduğunu gördüm. Ben kargoyla birsey vermemiştim şimdi bu neydi? Merakla kapıyı kapattım. Paketi açtım ve ne göreyim. Bir elbise,ayakkabı ve bir not...
Notta şunlar yazıyordu:
- Merhaba Marie,bu elbise ve ayakkabı senin için. yemeğe gelirken bu elbiseyi giymeni istiyorum.
Elbiseye baktım. Beyaz, dantelli,uzun bir elbiseydi. Ayakkabı beyaz stilettoydu. Saate baktım yaklaşık 1 saati vardı . Koşarak yukarı çıktım. Elbiseyi elime aldım ve hemen üzerime geçirdim. Ama fermuarini cekemedim. Sonunda cekmistim. Stilettolari ayagima geçirdikten sonra aynamin önüne oturdum. Sade bir makyaj yapıp saçımi ne yapacağımı düşünmeye koyuldum. Açık bıraksam cool durmuyordu. O yüzden bende topuz yapmaya karar verdim saçımi hemen topladıktan sonra aşağı indim. Son basamaktan aşağı indiğim anda zil çaldı. Kapının önündeki aynadan kendime baktım. Aynı gelini andiriyordum. Sonra ikinci kez zil calinca kapıyı hızlıca açtım. Jack damat gibi olmuştu. Ama her zaman ki gibi çok yakışıklı ydi. Gözlerimi ondan alamıyordum. Sonra elini uzattigini fark ettim. Anahtarı alıp koluna girdim. Arabaya doğru ilerliyorduk. O sırada jack in bana baktığını fark ettim. Ona doğru baktığım da jack gözlerini kaçırdı. Arabanın kapısını açtı ve içeri girdim. Araba ya bindi ve sürmeye başladı.
Marie
- nereye gidiyoruz?
Jack
- sürprizzz!!!
Marie
- ama çok merak ettim.
Jack
-gelmek üzereyiz biraz sabret.
Biranda sessizlik oldu. Karşıda bir restorant vardı. Işıklar gözümü kamastirdi. Araba durdu. Jack kapimi açtı. Indim ve koluna girdim. Yavaşça ilerliyorduk. Mekanda kimsecikler yoktu. Jack sandalye mi çekdi bende oturdum. Sonra kendi de oturdu. Yemekler geldi . Tam o sırada birden jack ayağa kalktı ve ayağa kalktığı anda keman çalan bir adam içeri girdi. Jack yere çöktü . Cebinden bir kutu çıkardı ve kutuyu açtı. Kutunun içinde bir yüzük vardı. Işıl ışıl parlıyordu. O kadar mutlu olmuştum ki sandalyeden kalkıp zıplamak istedim. Jack konuşmaya başladı.
Jack
- Marie, seni tanıdığım ilk günden beri seviyorum. Sen bana o mektubu yazdığın da içimde bir umutsuzluk oldu ama seni asla kalbimden çıkaramadım. Marie BENIMLE EVLENIR MISIN?
birden aklıma o mektup geldi . Ve çocuğumuz geldi. Çocuğu aldırmistim. Jack asker di. çocuğu babasız buyutemezdim.
Jack
- Marie iyi misin?
Marie
- biran böyle birşey diyince şaşırdım aslında.o yüzden ne karar vereceğimi düşünüyordum.
Hmm kararimm evetttt.
evet derken çığlık atmistim. Jack kucağına alıp hızlıca beni donderdi. Basım dönmüştü. Sandalyemize oturduk yemek yemeğe başladık. Çok heyecanlıydim. Heyecandan yemek bile yiyemiyordum. Jack fark etmişti.
Jack
- Marie neden yemek yemiyorsun.
birsey diyemedim.sadece başımı sallayıp yemek yemeğe başladım. Yemeği yedikten sonra jack le arabaya bindik. Jack sahilde biraz yuruyelim mj dedi.
Marie
- Gitmek isterdim ama eve gidip dinlenmek istiyorum.
Jack
- tamam peki seni eve birakayim o zmana,
dedi
Eve geldik. Aşağı indim . Ardımdan jack te
indi. Bana el salladı . bende el salladım.
Tam arkami döndüm. Gidiyorudm ki jack in ayak sesleri geldi. Önümü döndüğüm anda jack bana sarıldı. Sana son kez sarılmak istedim, dedi. Ve kollarını çekip arabaya doğru ilerledi. Araba bindi yeşil gözleri o anda bana çok tatlı gelmişti. El sallayıp arabaya bindi.
Ve hızla gitti. Eve girdim. Heyecandan ne yapacağımı bilemedim. Hemen ayakkabıları çıkarıp elime aldım. Ayaklarım şişmişti. Yukarı çıktım. Kiyafeti çıkarıp bir kenara firlattim. Eski pusku kiyafetlerimin içine tekrardan girdim ve kendimi yatağa attım. Jack i dusunmeye başladım. Ama o kadar yorulmustum ki uyuya kalmistim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Annem Nerdesin Sen???
AdventureAnne ne demek biliyor musun sen? kalbinin bir parçası kopmuş hissedebilir misin? hissedemezsin!Çünkü o duyguyu yaşamadın sen... ANNEM neredesin sen! acıyan kalbimi artık kim KAPATACAK... Kim iyileştirecek, kim beni koruyup sevecek, kim yanımda olaca...