One-Shot

380 33 150
                                    

Kızlaaaaarr; beklediğiniz Clinstasha geldi. Sonunda. :D
Hepinize keyifli okumalar dilerim. ♡

Günlerden perşembeydi. Natasha, elinde tuttuğu, onu Afrika'ya götürecek olan uçak biletine bakarken, gayri ihtiyari boynundaki ok şeklindeki kolyeye dokunuyordu. Clint ile telefonda konuşalı yaklaşık bir ay olmuştu. Adam ilk defa onu telefonla aramış ve nerede gizlendiklerini söylememişti, ama Natasha anlamıştı.

Olaydan sonra, o büyük kavgadan ve ipleri tamamen koparan küçük kıyametten sonra, Wakanda'nın genç Kralı T'Challa sırra kadem basmıştı. Natasha ona şok vermiş Bucky ve Steve'in kaçmasına bir nevi yardım etmişti fakat o günden sonra Kralı kimse görmemişti.

Natasha için taşları yerine oturtmak zor değildi. T'Challa Steve'in bir şekilde haklı olduğunu anlamış ve kaçak ekibe muhtemelen yardımda bulunmuştu.

Raft'tan kaçırılan ekibe büyük bir ihtimalle T'Challa yardım etmişti, çünkü olanakları fazlaydı ve gücü vardı. Zengindi ve imkanları onları saklamaya izin veriyordu.

Elbette Clint'in ağzından kaçırdığı minicik harf onların nerede olduğunu bir nevi açık etmişti. Wakanda'da saklanıyorlardı ve Natasha buna adı gibi emindi.

Clint, her ne olmuş olursa olsun, hâlâ en yakın dostuydu. Bu yüzden onun iyi olduğunu öğrenmek için, onu görmek zorundaydı. Onu Wakanda'ya götürecek olan uçak biletini gizli almıştı, Tony dahil, kimsenin haberi yoktu. Natasha'nın içini kemiren Clint'i nasıl bulacağı değildi. Bir şekilde telefon edebilecek kadar iyiydi, ama onu endişendiren Tony idi. Bu ziyareti öğrenecek olursa, Natasha'ya duyduğu ufacık güven de yok olacaktı. Tıpkı kumsalda esen sert rüzgar gibi onun güveni de kumlar gibi havaya savrulacaktı. Üstelik Tony, hâlâ kızgındı. Steve'in ona mektup göndermiş olması hiçbir şeyi değiştiremezdi. Bir gün takımın tamamına ihtiyaçları olabilirdi lakin Tony gururundan yada yüksek derecedeki öfkesinden dolayı Steve'i yada diğerlerini takıma dahil etmeyecekti. Natasha bunu biliyordu, çünkü Tony'i tanıyordu. Yanında yaşadığı adam, olayın üzerinden aylar geçmiş olmasına rağmen, ilk günkü kızgınlığını ve kırgınlığını üzerinde taşıyordu. Nitekim haklıydı da. Steve'in en yakın arkadaşı, Tony'nin ailesini öldürmüştü, fakat Tony için asıl sorun bu değildi. Asıl sorun; Steve'in biliyor olmasına rağmen, bu gerçeği kendine saklamış olması ve Bucky'i korumasıydı. Tony, Steve'in 'o benim dostum,' cümlesini bir türlü unutamadığından dem vuruyordu. Çünkü kendisi de Steve'in dostuydu. Omuz omuza birçok mücadeleye girmişler, yan yana savaşmışlardı. O halde Bucky Barnes'tan ne farkı vardı? Steve'in taraf tutmasını kendine yediremiyordu ve sırf bu yüzden, öfkesine her daim yenik düşüyordu. Bucky'i öldürmek istiyordu ve eğer bu fırsatı yakaladığı zaman Steve önüne geçerse, onu da öldürecekti. Çünkü artık dost falan değillerdi.

İşte sırf bu yüzden Natasha, Wakanda ziyaretini bilhassa Tony'den gizli gerçekleştirmeliydi.

Yalan söylemek Natasha'nın işiydi, Tony'i kandırmak istemiyordu ama buna mecburdu.

Daha sonra, 'iş için hazırladım.' diyeceği ufak valizine uçak biletini koydu ve valizle birlikte odadan çıktı.

Natasha tahminlerinde yanılmamıştı. Tony ona nereye gittiğini sormuş ve o da yeni bir görevi olduğunu söylemişti.

Tony valizi sorduğunda ise Natasha gereken cevabı vermiş ve merkezden acelesi yokmuş gibi ayrılmıştı.

Göreve çıkarken genelde yanında valiz taşımazdı ama 'bu başka bir görev' demişti Tony'e, 'kılık değiştirmek zorundayım ve bu valizin içinde de ekipmanlarım var.'

Tony inanmıştı elbette. Başka şansı yoktu. Natasha iyi bir yalancıydı.

Afrika'ya yolculuk bir hayli uzun sürmüştü, ama sonunda uçaktan inmiş ve gerinmişti. Gideceği yer El Dorado'ydu, fakat sonrası yoktu. Bu yüzden aklındaki planı uygulamaya koyuldu. 

Incomplete (Clintasha)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin