Galiba görüp görebileceğim en gerçekçi ama en yanıltıcı bir kesitti bu. Affetmek çok yanıltıcı. Çok muallak, çok muamma. Tam bir orta yol. Karşılığı sadece bir sürpriz. Sonu nereye varacaktı. Bazı konuları bile bile uzatmanın kime ne faydası vardı. Yoksa herkes benim gibi yumuşak kalpli miydi ? Hayır değillerdi. O taşlaşmış kalpleri o kadar çok alışmıştı ki kırıp dökmeye. Nefes almak, su içmek, gökyüzüne bakmak gibi basit eylemlerdi. Bu arada gökyüzüne bakmak dedim. Çünkü sadece bakabilirler. Göremezler. O maviliği o sonsuzluğu sadece kibirini bir köşeye itenler hissedebilirdi. Kaç defa denedin ve kaç defa yenildin? Ben mi ? Hep denedim hep yenildim. Bir tarihçiyi hammurabi kanunlarına iten bir dünya bence çok acımasız. Ahh bir de becerebilseydim. Yetmedi mi çıkmaz sokaklar? Yetmedi mi bu boşa çaba. Sen ne zaman büyüyeceksin? Kaç darbe daha lazım, kaç bıçak daha eklenecek o sırtına. Yazık çok yazık be çocuk.