Yine güzel ülkemin güzel şehirlerinden birine yolculuk yapıyorum. Babamın işleri bizi şehirden şehire sürüklüyor. Evet çok memnun olduğum bir durum değil ama elimizden gelende birşey yok. Bu arada ben Balın Gökay. 17 yaşında kendi halinde bir kızım. Ha birde kardeşim var Bensu daha 8 yaşında. Benim de küçük, güzel çekirdek bir ailem var annem babam kardeşim ve ben. Galiba dünyada sahip olabileceğim herşeyim var. Ailem...
Araba yolculuklarını seviyorum midem bulamadığı sürece ama maalesef genel de bu mümkün olmuyor. Yolculuklar beni iki kat daha yoruyor. Neyseki kulaklığım ve sevdiğim müziklerim var. Ben bunları düşünürken sevgili küçük kardeşimin dürtüklemesiyle ona döndüm:
- Efendim benim güzel kardeşim bu sefer hangi saçma sorunla beni delirteceksin.
- Ya abla neden benimle uğraşıyorsun işin gücün yok mu annem sesleniyor duymuyorsun.
Evet ben uğraşıyorum kesinlikle... Tabiki de Bensuya cevap vermeden anneme döndüm:
-Efendim annecim birşey mi oldu.
-Hala miden bulanıyor mu merak ettim canım, iyi misin?
-İdare eder tabi bu daha fazla dayanabileceğim anlamına gelmiyor.
-Merak etme yavrum az kaldı.
Ve cevap vermeden gözlerimi kapattım çünkü dayanamamaktan korktum.. Gözlerimi açtığımda bahçeli ve güzel evlerin yanından geçiyorduk. Araba yavaşça durduğunda geldiğimiz eve baktım ve içimden vay canına dedim. Çünkü ilk defa bahçeli bir evimiz oluyor boru mu yani. Evin önünde bir süre durdum ve Bensuyla birbirimize sırıtarak baktık. Ve içimden en güzel odayı benim kapmam gerek diye geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞLERİN ARDINDAN
Teen FictionHayaller... İnsan hayali olmadan, birşeyler için düş kurmadan yaşayamaz. Umut etmek, sevmek, sevilmek bir insan için yaşamın olmazsa olmazıdır. Peki ya sevilmemek... Uzaktan sevmek, onun için bir öneminin olmadığını bildiğin halde sevmeye devam etme...