Ertesi gün heryeri aradım aklıma gelen heryere baktım. Ama elimde hiçbir şey yok Ormana gittim o çocukla konuştuğum yere ama orda yoktu hiç iz yoktu...
Annemin yanına gittim küçük bir dükkanı var odasına girdim ve Annecim dedim koşarak sarıldım oda bana sarıldı uzun süredir yoktun dedi evet işlerim vardı dedim annem odadan çıktı ve gitti .
Sonra koltuğa oturdum ve odaya boş boş bakarken bir kitap gördüm kitaplığa doğru ilerledim ve kitabı elime alıp incelemeye başladım... buda latin alfabesiydi , kitabı incelerken sayfaları karıştırdığımda içinden bir kağıt düştü yere , yerden aldım latince yazıyorda anlayamamıştım acaba bu yatağımımın altından çıkan kitabın bir ilgisi varmıdır ? yok daha neler kitabın sayfalarını karıştırırken bir harita buldum . Harita anladığım kadarıyla bizim evi gösteriyordu ilginç . bu kitabı yanıma almalıydım derken birden bire kapı açıldı hemen hızlıca kitabı çantama sokuşturdum hızlı adımlarla annemin yanından çıktım ve gittim. Çok garip şeyler oluyordu hemde çok garip eyer anneme kitabı sorarsam çok kızardı eşyalarını karıştırmamı hiç sevmez.
+
*
*
*
*
*
Eve geldiğimde odama çıktım ve kitabı açıp yatağımın üzerine koydum haritayı açtığım anda diğer kitap yatağın altından çıktı elbise dolabımın arkasını işaret ediyordu sanki gitmem gereken biyer varmış gibi korkak adımlarla dolaba doğru ilerlediğimde gene o kadının sesini duydum KİTABI TAKİP ET SENİ NEREYE GİDİCENİ ULAŞTIRACAKTIR!!!! etrafıma bakarken burda olmadığını farketim dolabın oraya geldiğimde kitap dolaba vuruyordu hemen gittim ve dolabı ittirdim aman allahım!!!! itirdiğim yerde bir boşluk vardı ve esiyordu merdivenler vardı ve korkuyordum kitap merdivenlerden aşşağıya doğru inerken gitmek ve gitmemek arasında kararsızdım korkuyordum ama eyer bu gizemi çözmek istiyorsam gitmeliydim aşşaya doğru inerken git gide tünel karanlaşıyor ve küçülüyordu artık çömelerek yürümek zorundaydım telefon ışığından yardım alırken ilerde parlak taşlar gördüm bunlar kristallerdi ve tüneli çömelerek gitmek zorunda değildim . Telefonu cebime sıkıştırdım baya yürüdükten sonra kristallerin en üstünde asılı bir kolye vardı eski bir kolye olduğu çok belliydi kolyeyi ulaştım boynumdan geçirerek taktığımda üzerindeki desenleri incelerkan kendimden geçmiştim latince harfler söyledim gene yine anlam veremediğim kelimeler ve kristallerde ben kelimeleri söylemeye başladıkça kırmızı renge dönüşüyordu. Hemen boynumdan koyeyi çıkardım ve kitabı yerden alarak yürümeye başladım...
Odama geldiğimde annemle karşılaştım kızgındı beni tehtit etti . Kolyeyi vermem için , o bir büyücüydü çünkü latince harfler söylüyerek kolyeyi elimden almaya çalıştı bende hemen kolyeyi boynuma takarak onun yaptığı gibi latince harfle söyledim ve duvara attım annemi ama ona bunu yapmak istememiştim şimdi ise nereye gittiğimi bilmeden yürüyorum ormandayım yoruldum ve bitkin bir haldeyim...Çalılıklardan bir ses geldi o tarafa dödümde omzumda sıcak bir nefes hissetim hemen arkamı döndümde bir çift gözle karşılaştım bu o çocuktu ormanda gördüğüm çocuk " Senin burada ne işin var gece vakti " dedi tahrik edici bir sesle bişi söylememeyi tercih ettim " Sen bilirsin" dedi ve arkasına dönüp gidicekken.
" Bak senin kim olduğunu bilmiyorum veya ne olduğunu ama tek bildiğim bişi var hayatım değiştiği sanki sen bana yardım edebilirmisin gibi lütfen gitme " dedimde arkasını döndü ve " Neden ? sana sadece ben yardım edebilirim" " Bilmiyorum" diye tısladım o ise güldü evet güldü " Sence komik olan şey ne senden yardım istememmi" dedim tek kaşımı kaldırarak o isa " Kapa çeneni " dedi emir verir gibi " Bak sana bişi göstericeğim" dedim ve kolyeyi çıkatım " Bu nedir " dedim gözleri büyüdü ve " Kayıp efsanevi kolye" dedi bir anda tam alıcakken elimi çektim ve " bir şartla veririrm ama sadece bakman için" dedimde kafasını salladı " Adın ne " diye sordum " Justin" dedi homurdanarak yüzümde zafer gülümsemesi oluşurken kolyeyi tekrar çantama atım ve yürümeye başladım . " Hey hani kolyeyi verecektin" dedi " Saf olma lütfen sadece adını merak ettiğimden yalan attım" dedim ve tam gidecekken karşıma çıktı kolyeyi almak için çantamı kaptığında hemen kendimce bişiler söyledim ve kolye anında bana doğru geldi, " OLAMAZ SEN SEN O KIZSIN" hangi kız nediyordu bu salak " Ne kızı ya ?" dedim " Sen o efsanedeki kızsın" dedi " Hangi efsane ne dedini anlamıyorum" dedim o ise " Sana bunu anlatmiyacağım" dedi tam gidicekken birden bire kolyeyi gözlerinin önünde salladım ve hipnoz olmuş gibiydi bunu yapan be olamazdım... " Ne efsanesi hemen söylebildiğin herşeyi anlat" " SEN ŞU KİTAPTAKİ KIZSIN EFSANEYE GÖRE BİRGÜN YENİDEN DÜNYAYA GELİCEKTİN AMA SEN ÖLDÜRÜLDÜN SANIYORDULAR ANNEN O YÜZDEN BİZLERLE DÜŞMAN YANİ BİZ KAN EMİCİYİZ VAMPİR SENİ BİZİM ÖLDÜRDÜĞÜMÜZÜ SANIYOR AMA YANILIYOR ANNEN BİR BÜYÜCÜ YANİ O PASTANESİ OLAN ÖZ ANNEN DEĞİL SENİN ANNEN BİR CADI ." dediği anda cadı kelimesi kulaklarımda yankılanıyordu " YANİ SEN BU YÜZDEN FARKLI KONUŞUYORSUN BİR BÜYÜCÜSÜN VEYA CADI SEN CADILAR SOYUNDAN GELİYORSUN SENİ BİRKAÇ ZAMANDIR İZLİYORDUM BEN SENİN O KIZ OLDUĞUNU BİLİYORDUM ÇÜNKÜ O BULDUĞUN KİTABI ANNEN KÜÇÜKEN SANA VERMİŞ VE BU KOLYEYİ BU KOLYE İSE YASAK AŞKMIŞ SÖYLENTİLERE GÖRE " olamaz böyle bişi nasıl ama " YANİ SEN BİR CADISIN VE KADERİN BELLİ DEĞİL NE OUCAĞIN YADA OLMİYACAĞIN AMA TEK BİLİNDİK BİŞİ VAR SENİ ANNENDEN SAKLAMA AMAÇLARI YASAK AŞK " yasak aşkmı kolyeyi avucumun eline aldım ve kolyeye bakarken " SEN BİR CADISIN CADI " cadı cadı cadı ben bir cadımıydım yani kolyeyi boynumdan çıkartım ve ayağa kalktığım anda hipnozun süresi geçmiş olmalıki " BUNU ÖDİCEKSİN BANA OYUN OYNAMAK NEYMİŞ GÖRÜCEKSİN" dedi ve oradan uzaklaştı .
Justin bieberın ağzından:
O KİMKİ BENLE UĞRAŞIYOR BENİM BABAM KURUL BAŞKANI VAMPİLER KURULUNUN EYER ONU SÖYLERSEM ÖLDÜRÜLÜR VE CADILARIN SOYU TÜKENİR BU HİKAYE BAŞYAMADAN BİTMELİ....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Aşk - 1. Bölüm - ( Cadı)
WerewolfHerşeyden habersiz yaşamını sürdüren grace cadı olduğunu öğrenir ve annesinin onu mecburen terkedip gittiğini ama grace diğer cadılar gibi değildir o kötü bir cadı değil iyi bir cadıdır bunun tek sebebide bir vampire aşık olması ama bu aşk imkansız...