1.BÖLÜM

62 5 1
                                    

Şİzofreni;Olmayan şeyleri var gibi görmektir halk dilinde,yani sebep yokken öfke duymaktır.Bazen sebepsizce çığlık atmak,bazense bir hayalle mutlu olmaktır.Ben doktorların dilinde şizofren arkadaşlarımın dilinde ise deliyim.

    Olayı dramatikleştirmeye gerek yok ben bir zavallıyım,zirveden ceheneme düşen bir zavallı. Yok dedikleri şeylerin olduğuna inanan bir zavallı.Ama alıştım onları göremiyorum ama onlara inanıyorum.Hayatımda ışığı göremiyorum karanlıktayım biliyorum.En karanlıkta,cehnnemin en dibinde.Her şeyden korkuyorum kendimden,seslerden,insanlardan en çokta karanlıktan ne kadar ironik dibe batmış ,ruhu karanlık tarafından yutulmuş biri olarak karanlıktan korkuyorum.Ölmeyi denedim hemde bir çok kez ama her filmde olduğu gibi beni sevdiğim çocuk,nefret edilen biri ya da ailemden biri kurtarmadı gerçekten başardım öldüm.İşin kötü yanıysa her zaman uyandım sonra anladım ki her ölüm benim sonum değilde başlangıcımdı.Ve her başlangıcın sonu ölümdü....

**********************

  Evet yeni bir gün daha ne harika(!) Bugün rehabilitasyonda ilk günüm bana şizofren teşhisini koyalı tam olarak bir hafta oldu aynı zamanda 18. yaş günümün üzerine de bir hafta geçti

BİR HAFTA ÖNCE

Bugün sanırım hayatımın en güzel günüydü  canımdan çok sevdiğim arkadaşlarım bana kocaman bir parti hazırlamış ve nasılda inandırmışlardı beni unuttuklarına .Önümde kocaman bir pasta vardı üzerindeki 18 tane mumu unutmamak gerek yanımda hayatımın aşkı oldugunu söyleyen bir sevgilim vardı gerçi  her bunu söylediğinde kalbimde bir sızı hissediyordum ama bu o zaman önemli değiildi ondan hoşlanıyordum.Evet,evet  kesinlikle hayatımın en güzel günüydu pastamı üfliceğim an.Tam karşıdaki kalabalığın arasında gözlerimin içine bakan biri vardı onu tanımıyordum.Tam gözlerimin içine bakıyordu sanki beni tanıyomuş gibi sadece ağızını oynatı ama anladım belkide hissetim kim bilir 'Sesimi herzaman hisset sevgilim''  o anda ne dediğini anlamamıştm.Birden elindeki silahı farkettim tam yapmamasını söylicektim ki birden o silah kafasına dayanmıs ,namlu alın hizasında ve kurşun beynıne girmişti.Çiğlık attığımı hatırlıyorum son gücümle sanki vücudumdaki tüm kanı emişler gibi hissetdim. Sanki yaşamam buna bağlıymış gibi çığlık atmıştım.O yabancıyı tanıyor gibiydim onun için hiç üzülmediğim kadar üzülmüştüm sanki o hayatımdan çıkınca bende ölmüştüm.boğazım bağırmaktan düğümlenmis.vücudum şoktan yıkılmıs ve kalbim acıdan param parça olmuşdu.Çevremdeki insanlar bana deliymişim gibi bakıyolardı ama umrumda değildi yer zaman mekan ve kişiler anlamını yitirmişti.Şuan tek umrumda olan hayatım o mermiyle bitmişti.

ŞİMDİKİ ZAMAN 

Gelen sesle hayatımı değiştiren o lanet günden,o lanet anılardan kendimi ayırdım boş boş duvarlara bakıyordum farkına varmadan.Gelen ses o gün kafasına sıkan çocuktan gelmişti

''hadi ama sevgilim yeter bu kadar beni düşündüğün''

''bak son kez söylüyorum senin sevgilin değilim yabancı ,dolayısıyla senıde düşünmüyorum kim olduğunu bilmiyorum artık beni rahat bırak.Senin var olmadığını söylüyolar ve seninle konuştuğumu görürlerse burda kalmya devam ederim bunu istemiyorum ama seni gördüğüme göre gerçekten kafayı yiyor olabilirmiyim? Gerçek olduğunu bilmeye itiyacım var ,delirmediğimi bilmeye ihtiyacım var  ''

''Derin,sevgilim sen deli değilsin.Beni tanıyorsun sen tanımasanda kalbin beni tanıyo.En önemli olansa kalbin beni seviyor burda kalsan bile bu yetmez mi her ikimize de ?Zamanı gelince beni tek sen değil herkes görücek ama bunun zamanı var sevgilim,her şeyin bir zaman var sabret ,seni seviyorum''

      Diyip gitti herzamanki gibi sanırım hep son sözü kendisi söylemek gibi bir alışkanlığı var.Herneyse konumuz bu değil konumuz ismini bilmediğim yabancı.Aslında ona yabancı demek istemiyorum onu tanıdığımı,hatta sevdiğimi hissediyorum.Sanırım o haklı kalbim onu tanıyo yanı onu hıssedıyo.Ama nasıl? Bu nasıl mümkün olabilir ki,hatırlamadığım ,hayatımda görmediğim birini, bir yabancıyı nasıl hissedebilirim belkide gerçekten delirmişimdir.

3.Ağız

Her zaman derler kalp ve beyin birbirine zıttırlar beyin mantıklıyı düşünebilirken,kalp herzaman mantıksızı ister.Bütün insanlar kalplerinin ve beyinlerinim arasında kalmıştır.kimi mantıklıyı seçerken kimi mantıkla uzaktan yakından alakası olmayanı seçer sonuçları ister iyi olsun isterse kötü...Bu hayat insanın kendisidir ve yaptığımız hataları en ağır yolla en ağır bedelle öderiz döngü budur hata yap,acı çek,yaralan ve öğren.Ama asıl acı olan şudur ki hiçbir zaman o dersler alınmaz ve her zaman hata yaparsın akılanmadan ,usanmadan ,yılmadan

Sesimi hissetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin