şubattı, ve seoul hala soğuktu. yoongi ürpertici havayı sevmezdi, ama geçen hafta bir sürü kere dışarı çıkmıştı. her şey acıtsa bile pozitif olmaya ve yeniden şarkı sözü yazmaya çalışıyordu.
bazen hayranlarla, veya onlara ne derseniz, buluşuyordu, ve onlar her zaman ona iyi olup olmadığını soruyorlardı. bir sürü hayranının müziğini kendisinden daha fazla önemsemediğini keşfetmişti.
onu, müziğinden daha çok önemsiyorlardı, ama bunu daha önce hiç fark etmemişti.
yoongi kendisinin ve jimin'in evine ulaştığında küçük olanı kanepede gördü, büyük ihtimalle biriyle mesajlaşıyordu.
çünkü gerçekten de o güzel kıçıyla gülüyordu. (hayatımda yazdığım en mükemmel cümle)
daha sonra arkadaşlarıyla olan grup sohbetine yazdığını öğrendi, çünkü telefonunu açtığı anda instagramdan gelen bildirimlerle spamlanmıştı.
"ne hakkında konuşuyorsunuz? telefonum sizin yüzünüzden açılmıyor." uzun olan dudaklarından kaçan bir iç çekme ile diğerinin yanına oturdu.
"oh hiçbir şey, çok tapılası görünüyorsun. yanakların çok kırmızı, burnunla beraber. çok sarılınası görünüyorsun."
"bu bayağı hızlıydı, aman tanrım normalde BU KADAR direkt değilsindir." ikisi de kıkırdadı, ancak sonra kanepelerinde kucaklaştılar. "peki çocuklarla ne konuşuyordun?"
"jungkook bugün mezun oldu."
"biliyorum, çünkü bize gelmemizi istemediğini söyledi."
"şey, tae bize sınav sonuçlarını söyledi."
"onlara gülmenizi gerektirecek kadar kötü müydü?"
"demek istediğim, o kadar da kötü değillerdi... ingilizce sonucunu saymazsak."
"bu çocuk ne almış?!"
"yüz üzerinden üç."
ikisi de kıçlarıyla gülmeye başladı, ama jimin için bu bugün ikinci seferdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
instagram dm 《 yoonmin
Randomagustd fotoğrafınızı beğendi. agustd yorum yaptı: lanet olsun sevimlisin agustd sizi takip etmeye başladı. //this is a translation story, all rights belong to @-yoongisdick bu bir çeviridir tüm hakları @-yoongisdick hesabına aittir thanks for your...