SAHRA

33 7 12
                                    

Allah-u ekber Allah-u ekber
Allah-u ekber Allah-u ekber
Eşhedü enla ilahe illallah
Eşhedü enla ilahe illallah eşhedü enne Muhammederrasulullah
Hayyaelessalah hayyaelessalah
Hayyealelfelah hayyealelfelah
Allah-u ekber Allah-u ekber la ilahe illallah.

"Nasıl da insana huzur veriyor bu ezan sesi.En azından ben,o an şeytanın benden uzak olduğunu düşünüyorum.Hayatimizin her anında onunla mücadele etmeye çalışıyoruz,bari ezan okurken huzurlu olalım."diye kendi kendine konuşuyordu.Her ezan okunduğunda sessizce ezanı dinler.Her zamanki gibi bugün de böyle oldu.Ezan bittikten sonra namaza koştu.Sabah namazını dinlemeyi daha çok seviyordu çünkü o daha uzun,bu da Sahra için demek oluyor ki şeytan ondan biraz daha uzak kalıyor.

Henüz üniversite birinci sınıf öğrencisi.Edebiyat öğretmenliği okuyor.Kendini geliştirmek için sürekli okuyor... Ailesinin maddi durumu onu okutmaya yetiyor.Zor olmuyor mu? Diye soranlara "Elhamdülillah.Geçinip gidiyoruz." Diyor.Bu zamana kadar hiç de paranın azlığından yakınmadı.Ve her zamanki gibi şükretti Rabbi Rahimine.Sınav tarihi yaklaştıkça daha fazla dua ediyor.Ama o olsun bu olsun diye değil."Rabbim,her şey için hayırlısı olsun,Kaderimde ne varsa onu yaşayacağım.Senden gelen herşeye razıyım."diye dua ediyordu.

Fakülteye gitmek için yola koyuldu.Bugün yürüyerek gitmek istemişti.Fakülteye geleli üç hafta olmuş,bu kısa zamanda bir çok insanla tanışmış ve hepsi de onu çok sevmişti.Bu aralar elinden düşürmediği bir kitap vardı.Her boş kaldığında kafasını kitaba gömüyordu.Tanıştığı kızlardan biri çıkageldi.

"Selamün aleyküm"

"Ve aleyküm selam kardeşim,buyur gel otur."

Bir süre onunla sohbet etti.Kız ara ara gözyaşlarına hakim olamayıp ağlıyordu.Tabi Sahra teselli için ona sarılıp sakin olmasını istiyordu.

Fakültede birçok kişi tarafından tanınması onun için bir fırsat niteliği taşıyordu.Biraz zaman geçtikten sonra kız tebessüm ederek sınıfa gitti.Sonra yine kafasını kitaba gömdü.Biraz sonra bir başka kız çıkageldi ki bu kız çok farklı idi.Sahra tamamıyla tesettürlü, kız ise apaçık bir kardeşti.Anladımki Sahra büyük bir dava yolunda ilerliyordu.Bu kızla uzun uzun konuştu hatta derse yetişmesi gerektiğini dahi unutmuş vaziyetteydi.Kız ona sorular soruyor Sahra da bu meraklı kızın sorularını seve seve heyecanla cevaplıyordu. Bazen kaşını çatarak , bu nasıl bir soru dercesine bakıyordu.Sohbet o kadar koyu bir vaziyet almıştı ki, derslerin bittiğini henüz anlamışlardı.

"Allah'a emanet ol kardeşim."

"Bye bye."

Okul, ders, vize, final derken zaman çok çabuk tükeniyordu. Markete uğrayıp birkaç ihtiyacını karşılamak istemişti. İki çarşaflı teyzenin konuşmalarına kulak misafiri olmaktan alamadı kendini.

"Hoca gelemiyorum dedi ama diğerlerinin haberi yok.Çok istiyorlardı halbuki."

"Sohbet başlamadan son buldu desene, kırk yılda bir yapıyoruz zaten.Şimdi ne zaman yapabiliriz bilmiyorum."

Umutsuzca konuşmaya devam ediyorlardı. Sahra da bu sohbete nasıl dahil olabilirim diye düşünüyordu ki lafa daldı.

"Pardon bir şey sorabilir miyim acaba?"

"Tabi kızım, buyur sor."

"Ben ilahiyat öğrencisiyim,burada üniversite okuyorum. Adım Sahra, acaba buralarda benim sohbet verebileceğim bir yer var mı? Birkaç öğrencinin de sohbete ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum. Yardımcı olabilir misiniz?"

İki teyze bir anlık göz göze geldiler.Ve kocaman tebessüm ederek cevpladılar.

"Vallahi tesadüfün böylesi.Var var tabi bizde arkadaşım ile bu konudan bahsediyorduk.Seni bize Allah gönderdi kızım."

" Tesadüf değil tevafuk diyelim o zaman. "Diyerek tebessüm etti Sahra

" Gel şöyle bir yerde oturup anlaşalım senle kızım.Hem başımıza gelenleri de anlatırız ."

"Peki oturalım."

Teyzeler önce nerden geldiğini, nereli olduğunu sordular Sahra'ya.Tabi o bu halinden pek de memnun gibi görünüyordu.
Teyzeler başladı anlatmaya...
Mahallenin hanım bir hocası ile anlaşıp, her ayın başında ve sonunda bir sohbet düzenlemek istemişler.Konuşup anlaşmışlar fakat hoca bir işe girmiş ve tabi bunu da sohbete bir gün kala haber vermiş.Aşağı mahallenin kadınları, yukarı mahallenin kadınları derken pek çok kişiye haber vermişler.Gelenler aç kalmasın diye de yemekler hazırlamışlar. Onca yemeğin , onca emeğin zayi olmasına yakınırlarken de bizim kız çıkmış ortaya.Onlarda sevindi tabi yemekleri boşa gitmeyecek diye.

"Eee kızım ne diyorsun.Sana saat dört buçuk uygun mu?Biz kadınlara yarım saat önsesinden yemek dağıtırız. Hem senin de ders çıkışına denk gelir.On dakika da yol desen...Kırk geçe başlarsın sohbete.Ne dersin?"

"Ben daha ne diyebilirim ki, benim yerime planımı da yaptınız.Hayır diyecek değilim." Dediğinde gülüştüler.

"Benim şimdi yurda dönmem gerekiyor.Yarın görüşürüz inşAllah."
Bizim kız pek şaşkın çıktı.Adres almayı da bilmiyor, neyseki teyze onu da halletti.

"Kızım dur dur.Telefon numaranı ver de sana haber verelim bari."

"Hay Allah, unuttum birden...Buyur teyze burada yazıyor."

"Tamam kızım Allah'a emanet ol."

"Sizler de inşAllah."

Otobüsün geldiğini görünce koşarak yetişti.O sıra teyze ardından bağırarak;

"Kızım bu arada sohbet konusunu istediğin gibi hazırlaaaa."

Elini kaldırarak onayladı teyzeyi.

_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

Yurdun aşağısında bulunan durakta iniverdi Sahra.Bugün çok konuşmuş olacak, dili damağına yapışmış haldeydi.Yurdun önündeki kaldırımda soluklanıp çantasından çıkardığı suyu yudumladıktan sonra yurda girdi.Odasına çıkıp elini yüzünü yıkayıp tekrar kitaba gömülüverdi. Notlar almaya başladı.Anlaşılan o ki yarın yapılacak sohbete hazırlanıyordu.

Ezan okumaya başladı.Abdest almak için banyoya gitti.Sonra seccadesini serip namaza başladı.

Namaz bitti ve gözleri fazla ağırmaya başlayınca anladı uyuması gerektiğini.Derin bir uykuya daldı Sahra, hem de çok yorulacağı bir güne gözlerini açmak üzere.

BÜYÜK AMELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin