SOHBET GÜNÜ

21 4 2
                                    

Fakülteden çıkar çıkmaz teyzenin atmış olduğu adrese gitmek üzere yola koyuldu Sahra.Telefonda uzun bir süre konuştu. O da bir başkasına adresi tarif ediyordu.Otobüs durakta durunca vakit kaybetmeden, hızlı adımlarla yürümeye başladı.Neyse ki adresi kolayca buldu.Dün konuştuğu iki teyze de kapıda onu bekliyordu.

İkisi de orta boylu, biri esmer biri de kumraldı.Esmer olan teyzenin adı Saliha, kumral teyzenin adı da Meryem idi.Kapıda selamlaşma bittikten sonra içeri buyur ettiler Sahra'yı.

Sohbet demişlerdi ama içeride topu topu on kişi vardı.Bir an yüzü asıldı tabi Sahra'nın da.Çünkü onun bildiği sohbette evlerin içi insanla dolup taşardı.Fakat burada hiç de tahmin ettiği gibi olmamıştı.Ye'se kapılıverdiğini anlayan Saliha teyze farkında değilmiş gibi sordu:

"Hayırdır kızım yüzün asıldı birden,bir sorun yoktur inşAllah."

"Sohbet deyince...Doğrusu çok kişi olacağını düşünmüştüm.Az kişi görünce biraz şaşırdım."

Teyzenin yüzüne baktı, ama bu durumdan sanki bir tek o rahatsız görünüyordu.Fakat daha sonra bunun bir başlangıç olduğunu söyledi kendine.Toparlandı iyice ve oturdu kürsüye. Ama kalbi çok fazla atmaya başlamıştı. Göğsünün sürekli kalkıp inmesinden anlaşılıyordu.

Bir yudum su ve derin nefes aldıktan sonra selam verebilmişti.

"Esselamu aleykum."

"Aleykum selam."

"Aleyküm selam."

"Aleyküm selam."

Dediler ayrı ayrı.Sahra biraz daha rahat görünmeye çalıştı. Sohbete başlamadan önce durumu anlatıp, kendisinin sohbet vereceğini anlattı.Kimse rahatsız görünmeyince başladı sohbet.

"Ben yıllar önce vereceğim ilk sohbet konusunu belirlemiştim.Şimdi bu duam kabul oldu.Sizin için de uygunsa başlayayım."

Meryem teyze kısa bir şey söylemek istedi.

"Hanımlar, Sahra üniversite öğrencisi olduğundan sohbetlerimiz en fazla yarım saatlik kadar olacaktır.Kızcağız hem ders hem sınav hem de sohbet derken geride kalmasın arkadaşlarından. Bu nedenle kısa sürecek."

"Teşekkür ederim Meryem teyze."dedi gülerek.

"Sohbeti hikayeleştirip anlatacağım.Sohbet konumuz MİSAFİR.
Şimdi sizler, herhangi bir eve misafir olarak gittiğinizi düşünün.Ve gittiğiniz ev de sizin herhangi bir tanıdığınızın evi olsun.Bu evde iki hafta misafir olarak kalacaksınız.

Oraya gidince ne yaparsınız?

Belki kiminiz,evde durmaz sürekli gezer;kiminiz de o evde yapılan işlere elinizden geldiği kadar yardım eder" Aman bizi yanlış tanımasınlar, iyi bilsinler "dersiniz.

Misafirliğinizin ilk günleridir.Siz bu zaman zarfında çok uğraşmışsınızdır.Bir sofra kurulurken, yemek hazırlanırken, sofra toplanırken yardımcı olmuşsunuzdur.

İkinci haftaya kadar böyle sürmüştür. Ama daha sonra'Ben çalışmaya değil tatile geldim der, gezip tozar olmuşsunuzdur.'

İki haftalık tatiliniz son bulmuş ve artık eve dönme zamanınız gelmiştir.Gittiğiniz evde ilk haftalar nasıl da uğraştınız değil mi.Daha sonra o evde yaşayan insanlar hakkınızda konuşmalar yapmışlardır.Bu konuşmalar da sizin kulağınıza kadar gelmiştir. İyi konuşulmuş ise siz de " İyi ki etmişim de hakkımda iyi konuşmuşlar."dersiniz.

Lâkin eğer hakkınızda konuşulanlar kötü ise o an başınızdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissedersiniz. Tabi eğer bu konuşmaları umursuyorsanız.
Şimdi sizler misafir olarak gittiğiniz evi dünya, orada kalma sürenizi ömrünüz, yaptığınız yardımları ameliniz, kendi evinizi de ahiret olarak kabul edin.Yalnız ahiret bu kadar basit olmayacak.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 23, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BÜYÜK AMELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin