Manolya

Bölüm 1

Selamlaar! Hikayeme hoşgeldiniz :)

Buraya başlangıç tarihinizi yazabilirsiniz...

Bu ilk hikayem. yaşıma göre oldukça iyi yazmaya çalışıyorum, umarım beğenirsiniz :)

~~~~~~~~~~~~~~~

"Hadi ama Öykü! Uyan artıık!"

Evet, sabah sabah yatağımda tepinen bu kişi, canım (!) arkadaşım Aslı. Yaklaşık 15 dakikadır beni uyandırmaya çalışıyor ama, nafile. Uyanmaya niyetim yok. Daha saat... Sahi, saat kaçtı? Yok yook, bakamam. Gözlerimi açarsam canım yatağımdan ayrılmak zorunda kalırım.

"Hadi sen de ya! Saat kaç oldu!"

Söyle söyle, ben de onu merak ediyordum.

Odada kapı gıcırtısı yayılıyor. Anlaşılan odadan çıktı. Aniden gözlerimi açıyorum ve karşımda Aslı durmuyor mu!

"Yakaladım seni! Ne sandın, seni bırakıp çıkacağımı mı?"

"Tabi ya, akşama dek uyuyamazsın ya!"

"Bak ne güzel kokular geliyor, yine döktürmüş Gamze!"

Evet, bunları art arda sıralıyor arkadaşım. Gamze ve Aslı benim ev arkadaşlarım. Aslı ile liseden beri sürekli aynı sınıflara/ okullara düşüyoruz. Öyleki, aynı üniversitedeyiz! Yani, okullar açılınca aynı üniversitede olacağız. Gamze ise Aslı'nın doğuştan arkadaşı. Gamze bizden 1 yaş büyük. Aslı doğduğunda Aslı'nın annesi Gamze'ye bakıyormuş, ordan yani :).

Bir an derin nefes alıyorum ve burnuma nefis bir koku geliyor. Patates kızartması mı o? Mmm, en sevdiğimden!

Hemen yorganımı üstümden atıyorum. Yüzümü yıkamak için hemen yan odada olan tuvalete gidiyorum ve diğer işlerimi hallediyorum. Dişlerimi fırçalarken alarmım çalıyor. Kendi kendime söyleniyorum "Tamı tamına 7 dakika erken uyandım, iyi mi Aslı! Iıh, neyse. Hadi bakalım, yarın hiç uykum kalmayana değin uyuyacağım. Boşuna uğraşmayın, us erdiremezsiniz şu Aslı'ya..." Gargara yapıp odama çıkıyorum, demek isterdim ama nerde bizde dublex ev? Bir apartmanın 2. katında oturuyoruz. Odamın kapısından içeri giriyorum ve pembe pandalı terliğimi çalar saatimin üstüne atıyorum, daha doğrusu atmaya çalışıyorum. Tabiiki de isabet ettiremiyorum ve sürünerek çalar saatimin yanına gidiyorum. Kapatıyorum saati. Terliğimi de alıp odadan çıkıyorum. O sırada kokuyu tekrar duyuyorum ve koşmaya başlıyorum. Doğru mutfağa. Masaya otururken tuzlukları da koyuyorum. Gamze patatesleri döndürüyor, Aslı ise çatal ve kaşıkları koyuyor.

"Günaydın Gamze, Aslı!"

"Sanadaa..."

Gamze'nin önüme koyduğu patatese bir hanımefendi zerafeti ile çatalı batırıyorum. Şaka şaka, hayvan gibi bir seferde 9 tane alıyorum. Huw huu! Bu günde çok iyi bir betimleme yaptım.

"Yuuh, yavaş boğazına dizeceksin"

Ağzımdakini yutup cevap veriyorum:

-Sen yanımda ool, bana hiçbirşey olmaaaz!

Gamze göz deviriyor:

-Yine başladık.

Ayağa kalkıp azıcık göbek atıp oturuyorum. Eheheh, Gamze ne zaman omuz silkse ya da göz devirse ben bunu yapıyorum. Yani dünden beri. Gamze ve Aslı kendilerine ayrı bir tabak koyup oturuyorlar. Benden oldukça uzağa. Eheheheh, kendi patateslerimi bitirince onlarınkine de başlayacağımı bildiklerinden de olabilir yani ^-^.

Yaklaşık yarım saat yemek yiyorlar. Tabii, ben 16 dakikada bitiriyorum acaba neden :) ? Eh, demiştim hayvan gibi yiyorum :).

"Elinize sağlık"

"Saol" Diyor Aslı.

"Eh, sofrayı toplarsın artık" Diyor Gamze.

"Kim kurduysa o toplasın canım!" Diyorum Aslı'ya bakarak. Aslı peçeteyle ağzını siliyor ve sandalyeyi çekip ayağa kalkıyor:

-Ben toplayamam ama, eminim Gamze'ciğim toplamayı çook isteyecektir :)"

Sonra kolumdan tutup hemen salona götürüyor. Biz vardığımızda Gamze hafif gülerek söyleniyor; "Anam dediydi senden küçüklerle çıkma eve diye de, dinlemediydim. Hadi hayırlısı"

O sırada Aslı telefonunu eline alıp hemen pıt pıt yazı yazmaya başlıyor. Hıh, bağımlı arkadaşım! Bende ilk önce kendi halimde perdeyi açıp, dışarıyı izliyorum. Sonra odada 2 tur atıyorum. En sonunda sıkılıp, bir yere gitmeye karar veriyorum; "Sahil Cafe". Orasının çikolatalı pastası ve limonatası bir harika oluyor!

Odama gidiyorum ve hemen üstüme siyah uzun çorabımı geçiriyorum. Üstüne pembe etek buluyorum ve giyiyorum, ama onun kirlendiğini farkedip geri çıkartıyorum söylenerek. Kırmızı eteğimi giyiyorum. Üstüme de uzun kollu siyah-beyaz çizgili kazağımı geçiriyorum ve eteğimin içine koyuyorum. Hafif bir eyeliner çekiyorum ve saçlarımı salıyorum. Hafif bir allık ve açık pembe ruj, tamamım! Evde iki tur atıyorum ve bordo çantamı buluyorum. içine telefonumu, makyaj çantamı, kulaklığımı, cüzdanımı, kitapçıdan aldığım %25 indirim kartını ve otobüs kartımı alıyorum. biraz ağırlık olsun diye not defterimi ve birkaç fosforlu, birkaç tükenmez ve bir de uçlu kalemimi alıyorum. Tabii, arasına stabilo'larımı da koymayı unutmuyorum. Lacivert montumu askıdan alıyorum ve çantamı takıyorum. Aslı ve Gamze'ye "Görüşürüz iguana suratlı pandalalırım!" diyerekten elimle onlara doğru kalp yapıyorum. Ardından kapıyı kapatıp çıkıyorum. Çıkarkan bahçe kapısını da kapatmayı unutmuyorum, hırsız mırsız girmesini istemeyiz, değil mi? :)

~~~~~

Aşağıdaki yıldıza basmayı unutmayın! Yorumlarınızı bekliyorum, umarım bana destek olursunuz. Bu bölümü daha çok karakterleri tanımanız için yaptım, ama 2. bölümde birkaç değişiklik olacak Öykü, Aslı ve Gamze'nin hayatında! Bunların en köklüsü Öykü'me olacak şimdilik, 4 ve 5. bölümlerde Aslı ve Gamze'ye. Spoi'mi de verdim, artık gidebilirim, hadi Allah'a emanet olun! <3 

Youtube: Lafmacun

Wattpad: Mlp_Snowy_Heart

Habnet: VanessaCatherine

Deviantart: İremArtworks