Duru, Mavi'yi eve bıraktıktan hemen sonra aramıştı heyecanla. Lise yıllarındaki gibi, konuşacaklarını telefona saklamıştı sanki. Belki de daha kolay önerebilmek içindi aklındakini.
"Akşam sekizde..." dedi tekrar.
"Bakarız," dedi Mavi de ruhsuzca. "Hiçbiri beni hatırlamıyordur, ne konuşacağım Allah aşkına?"
"Kitabından bahsederiz Mavi, eski arkadaşlar birbirini dinler, önemser ve takdir eder..."
Acı bir gülümseyişle başını salladı, yirmi sene sonra kim kimi dinler, önemser ve takdir ederdi ki...
Hele de kendi hayatını yeniden yazan bir kızın kitabı, onları ne kadar ilgilendirirdi?
Telefonu kapatırlarken ikisi de Mavi'nin liseliler buluşmasına gitmeyeceğini biliyordu.
Bilgisayarının ekranına çevirdi gözlerini. Geçmişe takılı kalan ruhunu canlandırmak için yazmaya devam etmeliydi...
***
Kendime söz veriyorum, bir daha kimsenin aklına uymayacağım. Asla! Hayır demeyi derhal öğrenmem gerekiyor, en azından bunu öğrendim, aferin bana! Benim ne işim var yemek kursunda? Ve bu soruyu daha kaç kez kendime soracağım?
Ama daha önemli bir soru vardı kancasını zihnime takan!
Altı yıl sonra, kursun ikinci gününde yapamadığım bir yemekle cebelleşirken arka sıramda beliren bir Yankı gerçeğiyle karşı karşıyaydım ve bugünden itibaren onun partneri olduğumun farkında mıydım acaba? Kaderim bana nasıl bir oyun oynuyordu? En kötüsü de bu akşam, onun yanında kim bilir hangi tarifi batıracaktım!
İçim titredi. Aynı anda da telefonum!
"Alo?" dedim bir umut, numaraya hiç bakmadan. Hava şartları nedeniyle bu akşamki ders iptal oldu deseler keşke...
"Canım, nasılsın?" diye şakıdı kulağımda o tanıdık ses.
"Daha iyi olabilirdim Duducuğum."
"Ama canım benim hala dünkü olayı mu kuruyorsun?"
"Dudu, altı yıl sonra karşılaştık diyorum, kurstaki Rus çocuğu avaz avaz azarladığımı duydu diyorum, elimdeki salçayla harikalar yaratarak göğsümdeki kıpkırmızı lekeyle arkamı döndüğümde karşımda Yankı duruyordu diyorum ve en önemlisi ne diyorum biliyor musun? Bu akşam onunla partner olacakmışım!" Vay canına... Dudu'dan bile daha hızlı ve uzun konuşmuştum.
"Hadi ya, partner olacağını nereden öğrendin gitmeden?"
Bravo! Bu kadar önemli detayı bırakıp beni tüm gece uyutmayan bu bilgiyi nereden öğrendiğimi öğrenmek istiyordu.
"Gerçekten mi Dudu?" diye sordum sesimi kontrol etmeye çalışarak.
Kıkır kıkır gülüyordu.
"Menüyü de öğrendin mi bari, çalışırdın gitmeden..." Hah, artık alenen kahkaha atıyordu!
"Sen de düşeceksin bir gün elime, bugünü hatırlarsın," dedim gülmemi bastırarak. Ne kadar stres varsa da bu hayatta, kardeşi gibi bir dostu olmalı insanın. "Öğrendim bu arada..."
"Neymiş?"
"Makaron yapacakmışız, rengarenk, ne sevimli değil mi?"
Dudu bir kez daha şakıdı. "Eline çok yakışacak, ben eminim!" Tam bir şey söyleyecekken sustuğunu anlamadım sanmasın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şans Kurabiyem Makaron Mucizesi
Aktuelle LiteraturSinem Çelebioğlu'ndan Wattpad'e Özel: Şans Kurabiyem Makaron Mucizesi