9.bölüm

196 7 0
                                    

Selam dostlar sayımız git gide artıyor ve vote sayısı da artıyor.O yüzden çok mutluyum.Umarım beğenirsiniz.Okuyan herkese teşekkürler:)

Alara'dan

Kerem bir süre sonra sarılmayı bıraktı.

'Kerem noldu anlat istersen rahatlarsın.'dedim.

'Gerçekten rahatlayacak mıyım?'diyince sorunun büyük olduğunu düşündüm.

'Tabi ki ben anlatınca çok rahatlarım.'dedim güven verici olmasını umduğum ses tonumla.

'Peki anlatıyorum. Ama lütfen lafımı bölme .'diyince başımı salladım.

'Benim aslında bir kız kardeşim vardı. Ama babam ona her gün işkence çektiriyordu,şiddet uyguluyordu. O zamanlar küçük olduğum için bir şey yapamıyordum.Sonra babam yine bir gün ona şiddet uygularken artık dayanamadım ve babama 'Bırak kardeşimi !!!'diye bağırdım.O da kardeşimin saçlarından tutup evden dışarı sürükledi. Kendi de onunla beraber dışarı çıktı. O günden beri ne kardeşimi ne de babamı gördüm. 'diyince ağzım açık bir şekilde ona baktım. Sonra kendimi toparladım ve

'Baban niye kardeşini dövüyordu?'dedim.O da

'Bilmiyorum.'dedi.Bu durum kafamı karıştırmıştı.Bir baba niçin kızını dövsün ki?Ama şimdi önemli olan keremdi.Hala gözlerinden yaşlar geliyordu ve ben bunu görünce ister istemez içim acıyordu.Ona destek vermek için elini tutup sıktım.Gözlerimin içine bakarak

'Haklıymışsın rahatlatıyormuş anlatmak.'

diyip gülümsedi.Ki bunun içten bir şekilde minnettarlığını ifade eden bir gülümseme olduğuna emindim.Ben de ona elimden geldiğince sıcak bir şekilde gülümsemeye çalıştım.

Büşra'dan

'Hayır baba hayır lütfen baba vurma bana baba lütfen.'

Bağırışlarımı ben duyabiliyordum.Küçük beni ve babamı görüyordum ama onlar beni görmüyor gibiydi.Ve babam her zamanki gibi beni dinlemeyip bana vuruyordu.

'Seni lanet olası o anı unutacaksın duydun mu beni!?!' ve devamında saçlarımdan tutup duvara fırlattı küçük beni.Küçük benin kafasından akan kırmızı renkli sıvı saçlarıyla birleşiyor ve elbisesine dökülüyordu.Fakat elbisesine tek dökülen sıvı o değildi .Minik yüzündeki iri ,kahverenginin en koyu rengindeki gözlerinden minik gözyaşlarını döküyordu elbisesine.Ama babam bunları umursuyor gibi değildi.Hatta bir yerine bile takmadığına emindim.Zaten sözleriyle kanıtlamıştı beni

'Lanet olası kendini acındırma yöntemlerin umrumda değil fındık beyinli O ANI UNUTMADIĞIN SÜRECE SENİ ÖLDÜREBİLME İHTİMALİM ARTIYOR BUNU UNUTMA!!!!!'

Hiç unutturmuş muydu ki?Her gün bana çektirdiği işkencelerin hiçbirini unutmadım.Ve küçük benin gözleri kapanmaya başlamıştı.Bilincinin kaybolduğunu da biliyordum.Bu lanet kabusun devamını da biliyordum.Her gün gördüğü kabusu nasıl unuturdu ki insan zaten ?O lanet günde beyin kanaması geçirmiştim ve sonuç olarak hafızamı kaybetmiştim.Tabi bu da baba dediğim o herifin işine yaramıştı.Beni çocuk esirgeme kurumuna vermişti.Babamın(!)hesaba katamadığı şey hafızamı geri kazanmış olmamdı.Ama beni evlatlık alan aileyi çok sevmiş hemen benimsemiştim .Babamdan (!)intikamımı elbet alacaktım ama daha sırası gelmemişti.Önce annem ve abimi bulmam gerekiyordu.Kabusum hala devam ediyordu.Bu sefer hastanede başımda bandajla hiçbir şey anlamayan gözlerle etrafa bakıyordu küçük ben. E haliyle hafıza kaybına uğramış birinden ne beklenirdi ki?

'İşte böyle ben  kazanırım.Beni alt edemedin lanet çocuk.'demişti babam.Küçük ben hala anlamayan gözlerle babama bakmaya devam ediyordu.Bu lanet kabustan bir an önce uyanmak istiyorum lütfen Allah'ım lütfen?

'Büşra ,uyan Büşra'

Emre'nin sesini duyduğuma bu kadar sevineceğimi hiç düşünmezdim.Gözlerimi araladım.Yanaklarımda ıslaklık vardı.Yine mi ağlamışım ben ya?

'Büşra neden ağlıyordun rüyanda?'dedi bana merak ve endişe barındıran gözleriyle. Artık içimdeki acıyı paylaşmanın zamanı gelmişti. Yoksa daha fazla bu yükü taşıyabilir miyim bilmiyordum.

Emre'den

Hayır olamaz Büşra Kerem in yıllardır aradığı kayıp  kardeşi olabilir miydi gerçekten? Hikayelerini birleştirince taşlar yerine oturuyordu ama cidden Büşra ve Kerem kardeşler mi şimdi?Ama aynı yaştalar sonuçta aynı sınıftalar diyeceğim ama Kerem 2 sene geç gitti okula.Sanırım onlar gerçekten de abi kardeş!!

Alara'dan

Kerem biraz daha rahattı ve kendini toparlamıştı.Koltuğu eski haline çevirdikten sonra yardım istemeye gideceğini söyledi ve benim burda kalmam gerektiğini ifade etti. Ben de arabada düşüncelerimle başbaşayım.Kerem için çok zor olmalıydı bu durum. Sonuçta kardeşini koruyamamıştı.Abilik iç güdüsü ile babasına bile karşı çıkmıştı ama o küçücük bir çocuktu ne yapabilirdi ki babasına karşı?Peki ya kız kardeşi? Ona daha çok acımıştım.Babamdan ben daha bir fiske dayak bile yememişken ... Off düşündükçe deli oluyorum resmen ya .Her neyse umarım birbirlerine kavuşurlar.Ben olsam böyle bir şeyi kaldıramazdım herhalde. Oysa Kerem onca zorluğa karşı  ayakta kalabiliyordu. Kerem dışarıdan hayatı mükemmel gözüken çocuk;içeriden hayatın o kadar kötü ki.Hayat yine bana HER ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİLDİR diye bağırıyor adeta seninle.

KolejlimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin