Bölüm 2!

8 1 1
                                    

Merhaba, ben Akira falan filan. Neyse ben insanım adıma fazla gerek yok.Her zaman ki gibi evin kapısını açtığımda Sungbae vardı. Sungbae "SANA MESAJ ATTIM NEDEN BENİ KALDIRMADIN!" dedi. Bende umursamazcasına "Uyanmışsın ya işte, hem de hazırsın." dedim. Sungbae'nin yüz ifadesinden anlaşılana göre çok sinirlenmişti. Sungbae bana bakarak "Tamam o zaman, buluşmada affettirirsin." dedi. Ben düşünüyom yarım saattir buluşma nerde olucak, sorsam mı? Sonra dedimki "Sungbae.." dedim. Sungbae bana gülümsemeyle bakarak " Efendim?" dedi. Tabi soru soramadın "Eh,, yok bir şey ^^; " dedim. Ama o sıradaki yüzü çok tatlıydı. Neyse okula vardık. Dolabımdan ayakkabımı alıcakken, dolabımın içinden bir mektup düşmüştü. Aşk mektubuydu besbelli. Mektupta yazan şey;

"Okulun arkadasında sana anlatacağım özel durumlar var. Umarım gelirsin..

                                                   Sevgilerle Tsumi                                                                                     "

Evet gerçekten aşk mektubuydu.Bu kız beni çok saf zannediyor. Anlatacağı özel şey aşk yani. Tabi bu düşüncedeyken Sungbae sırtıma şaplak atmaz mı? Bende ona kızgınca dönerek "Napıyorsun be!" dedim. Sungbae bana pis pis gülerken "Kabul etmiyeceksin değil mi?" dedi. Bende dedim"Olayın bu muydu yani!? Sanane ister kabul ederim ister etmem." dedim. Sungbae bana tatlı köpek bakışları yaparak "Ama ben senin çocukluk arkadaşınım benimde bilmem lazım bu işleri değil mi?" dedi Sungbae. Bende kafamı başka bir tarafa çevirdim o sırada zil çalmıştı. Verceğim cevaptan kurtuldum. Şimdi bu derstede not defterine ne cevabı vericeksin yazar. Ve dersegirdik öğretmen geldi şükür bu resim öğretmeniydi derste boş bırakıyor zaman zaman. Ve evet dediğim gibi bana not defterine "Kabul edicek misin?" yazdı. Bende ona sessizce "Dersteyiz şuan." dedim. Her zamanki gibi dışarıda bir bok varmış gibi dışarıya bakıyordum. Nedense karnım ağrımaya başladı. Öğretmene karnımın ağrıdığını ve  revire gitmek istediğimi söyledim. Eh tabi dersi boş bırakan öğretmen, revire bile gitmeme izin vermiyordu. Sungbae bana dönerek "Noldu?" dedi. Bende dedim ki "Karnım ağrıyor revire gitmek istedim ama izin vermedi." dedim. Sungbae'nin aklı kabul etçeğim mi etmeyeceğim miydeydi. Sungbae "O kızı kabul edicek misin?" dedi. Bende sıkılmışçasına gibi  bakarak"Kızdan bıktırdın yeter, kabul etmiyeceğim." dedim. Ve ders  fazla sürmeden zil çaldı. Bende koşarak okul arka bahçesine gittim. Kız ordaydı. Yok artık bu kız flashın kızı falan mı daha demin zil çaldı. Neyse ne o kızın duygularını kabul etmedim. Ve tekrar sınıfa döndüm.(Okul zamanlarını yazmak çok yorucu o yüzden kısaltıp okul çıkışını yazıyorum.) Okul çıkışı zili çaldı sonundaaa. Allah'ım sana bin şükürler olsun. Okul cehennemin başka bir tarafıydı sanki. Neyse ne ben evime gidiyim, arkamdan Sungbae koşarak "AKİRAAA!" dedi. Ben de şaşırdım arkama baktım Sungbae'idi. Sunbae sırtıma atladı, aman tanrım bu çocuk kaç kilo. Tabi üstüme atladığı anda dizlerimi üstüne düştüm. Sungbae şükür sırtımdan indive bana şunu söyledi "Ne,, Çok güçsüzsün." dedi. Bende dedimki "Tabi ben o salonlara gitmediğimden olabilir mi?" dedim.  Sungbae fazla uzatmak istemeden buluşma konusuna gelmişti "Yarın Cumartesi, 09:30'da senin çalıştığın kafede buluşalım!" dedi. Bende eve gittim. Oğlum bu çocuk fazla yoruyor he. Şükür ondan hoşlandığımı bilmiyor. Bilseydi herhalde "İğrençsin" gibi tavırlar verirdi. Anlamıyorum eve geldiğim anda neden onu düşünüyorum. Yine fantezi kurucağım galiba. Saat nerdeyse gece olmuştu. Yatağıma yattığımda onu düşünüyordum. Lanet olsun belki bunu yapmam isteğimi giderir. Dolabımdan dildomu aldım kıçıma bir sıvı sürdüm. Ardından dildoyu yavaş yavaş içime soktum.Kapının dışına kadar inleme seslerim geliyordu. "Nhh" diye inlenirken kapı zili çalmasın? Bir de bu Sungbae olmasın mı? İnleme seslerini duyduktan sonra gitmesin mi? Olan olmuştu artık. Kafede görüşüceğiz galiba... 

Yarın saat 8:30

Çoktan kalkmıştım bile. Duş aldım hazırlandım ve  ve.... Ne yapacağım şimdi. Boş boş oturup  saat 9:30'a kadar bekliyeceğim. Ve saat 9:30 olduktan sonra koşa koşa çalıştığım kafeye gittim.Sungbae kafedeydi ve içecek almıştı vardiya sırası bende değil Line'daydı. Sonra düşündüm ki bu çocuk o sesleri sormasın... Neyse oraya oturdum. Oha sormadı sanırım bu çocuk genelde sağar oluyor.  Ulan yaşadım be! Ve Sungbae bana pis pis gülerek "Hoşgeldin" dedi. Bende  ona gülümsiyerek " Hoşbulduk ^^" dedim. Bana çok şüpheli bakıyordu. Normal konuşmalara girdik (nasılsın iyimisin falan filan). Ve o sırada hiç ummadığım birşeyi sordu " Sanki benden bir şey saklıyor gibisin. Hoşlandığın birisi mi var?" dedi ve bende cevap verdim "Yok canım." dedim. Sungbae bana şüpheli şüpheli bakarak "O zaman neden dün inleme seslerini duydum? Kimin adını sayıklıyordun?" dediği anda çöktüm ben. Ne diyebilirdim ki. Şunu diyecek değilim ya "Ah~ Sungbae cicişim senin adını sayıklıyordum~" böyle diyemezdim zaten. Sonra aynı soruyu tekrar sordu. Bende cevap verdim " Tsumi'den hoşlanıyorum anlasana! " gibi söyledim. Ardından Sungbae bana ölümcül gibi bir şekilde baktı. Bende yutkundum. Sungbae dedi ki " O zaman neden teklifini kabul etmedin?" Neyseki vardiya sırası bana geliyordu. Şanslıyım ki o sırada vardiya sıram gelmişti. Bende vardiya sıra geldiği anda koşarak üstümü değiştirdim. Ve o sırada Sungbae gidiyordu. Bende ona takmamıştım işte. 

ABİ ÇOK YORULDUM YARIN DEVAM EDERİM

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 29, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Seni Seviyorum~ (yaoi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin