İllet

   Sararmış yaprakların yeri süsledigi,güneşin parça parça ışıklarının vurduğu sonbaharın ilk günlerinde sokaktan geçen eskicinin sesleri yükseklere çıkıyor, sonbaharın yaprakları arasında eskicinin arabasının tekeri hışırt diye ses çıkarıyordu. Ve kaldırımlar;bunca yıpranmışlığa rağmen üzerinde gezinen ve sevinçle oynayan iki çocuk... Kim mi bunlar? Tarık ve Umut.Umut, gözlerinin yeşilin de çocuk mutluluğunu sonuna kadar yaşayan,minik gamzesiyle insanı mest eden gülüşüyle yaramaz bir çocuk.
Tarık,yaşına göre olgun, Umut kadar olmasada minik bir gamzesi var.O adeta küçük kardeşi Umut'un koruyucusuydu.
   Yine bir sabah Umut ve Tarık saklambaç oynarken Umut koşarken bir anda yere düşer.Tarık bir abi merhametiyle ona koşar ve kolundan yırttığı bir parça bez ile kardeşinin kanayan bacağını sarar.Ve ona derki:
–Umut, ağlama ben senin her düştüğünde her ağladıgında yanında olacağım ve hiç ayrılmayacağız.
   Ve zaman geçer Umut,lise son öğrencisidir bu sene iyi bir puan alıp abisinin olduğu İzmir'den İstanbul'a okumak için gitmek ister.Onun hayali polis olmaktır.Tarık ise İstanbul'da mühendislik okuyordu.
   Koca İzmir sokaklarının bembeyaz karlarla kaplandığı şehrin bütün pisliklerinin bir anda da olsa örtüldüğü bir sabah Umut,okula gitmek için otobüse bindi.
Okula geldi ve ilk ders edebiyattı müdür sınıfa geldi yanında dümdüz siyah saçları omuzlarından aşağıya dökülen, siyah gözleri pek fazla dikkat çekici olmasa da Umut'un o siyah gözlerin içindeki minik parıltıya tutulmuştu, galiba Umut kalbinin sesinin kulaklarını deldigini hissetti hiç terlemeyen elleri o anda sanki ateş  aldı ve müdür "bu yeni arkadaşınız Esin"dedi.
Ve Umut içinden tekrar etti.Esin,Esin,Esin...

   Ama bilmiyordu ki Umut Esin'in karanlık dünyasını o uyuşturucu kullanıyordu son senede bu okula gelmesinin sebebi uyuşturucuydu o bir bağımlıydı. Umut ise çoktan aşık olmuş ve sevgisini ince ince günlüğüne işlemekle meşguldü. Esin ise Umut'a karşı alaycı gözlerle bakmaktaydı.
   Yine bir kış günü Umut okula giderken Esin'i gördü.Umut yanına  giderek;
   –Nasılsın Esin? dedi.Esin;
   – İyi senden naber dedi.Umut;
   –İyiyim dedi ve o anda Esinin  yanından hızla biri geçti çantasına çarptı çantasının içindeki herşey yere saçıldı ve bir uyuşturucu paketini gören Umut'un gözleri fal taşı gibi açıldı Esin aceleyle hepsini toparladı umursamaz bir şekilde Umut'un yanından gitti.Umut o gün boyunca hiç konuşmadı. Esin,Umut'un kendine bakışlarından Umut'un birşeyler hissettiğini anlamıştı ve bunu fırsata çevirmek istedi Umut'u kullanmalıydı.
   Aradan iki üç hafta geçti Umut,Esin'in uyuşturucu bağımlısı olduğunu bile bile onu bu bataklıktan kurtarma ümidiyle açılmaya karar verdi bilmiyordu ki bataklığa kendisi düşecekti.
Umut,Esin'in yanına giderek pat diye;
   –Senden hoşlanıyorum!dedi.Esin ilk başta şaşırmış gibi yaptı ve beklediği fırsat ayağına gelmişti ondan para koparabilecekti ve ona;
   –Bende senden hoşlanıyorum. Umut ama aramızda engeller var dedi.Umut;
   – Ne gibi engeller dedi.Esin;
   –Gördüğün paket dedi.Umut sessiz bir şekilde;
   – Bu bataklıktan seni kurtarabilirim yeterki  teklifi kabul et dedi.Esin gülerek kabul etti ama amacı ondan uyuşturucu alabilmek için para koparmaktı.

   Aradan zaman geçti Umut,Esin'i bu bataklıktan kurtaramamış kim bilir belki de kendisi bu bataklığa doğru çekilmeye başlamıştı. Esin, Umut'u evine çağırdı.Umut son derece mutlu bir şekilde Esinin evine gitti.Esin,Umut'un tuzağına düşürmüştü onun kahvesine yüksek miktarda uyuşturucu koydu ve artık Umut'ta bağımlıydı. Esin,Umut'a artık yüksek miktarda ilaçlar veriyordu Umut her geçen gün daha da kötü oluyordu.Tüm parasını ona yatırıyor ve abisi Tarık'ın telefonlarına bile bakmıyordu. 28 Mart günü Umut ve Esin çok yüksek dozda bir uyuşturucu kullandı.Umut,bu yüksek dozdaki uyuşturucuya dayanamadı ve o acı son gerçekleşti.Umut öldü...

   Esin ise o uyuşturucunun hepsini içmediği için yaşamaya devam etti.Umut'u kafasına bile takmadı.
Tarık, kendisine cevap vermeyen kardeşinin yanına gelmek için İzmir'e onu görebilmek umuduyla gitti ve hayatının şokunu yaşadı hep yanında olacağım diye söz verdiği kardeşi artık yoktu.Sözünü tutamamıştı.Aklı almıyordu aradan zaman geçti. Tarık, bu dönemde ölü gibi yaşadı ve birgün tesadüf eseri.Umut'un günlüğünü buldu.Umut'un aşık olduğu kızın ölüm sebebi olduğunu anladı yaşamak istemeyen bedeni yaşamak için umut buldu!"İNTİKAM UMUDU!"
   Tarık, Esin'i uzun süre aradı ve buldu Esin hala aynı Esindi eski bataklığında devam ediyordu. Tarık, onu kendisine aşık etmeliydi ki "intikam" alabilsin ağustosun sımsıcak güneş ışıklarının vurduğu,insanların güneşten faydalandığı,kuşların uçustuğu,çiçeklerin açtığı,belki de insanların en mutlu olduğu mevsimde Tarık,yanlışlıkla Esine çarpma numarasıyla (kardeşinin intikamını alma hırsı ile)onu etkiledi.Esin,onun
esmer ,uzun boylu,minik gamzesinden bir anda etkilendi.
   Tarık,Esin'i tuzağına düşürmüştü artık Esin,Tarık için herşeyi yapabilecek bir durumdaydı. Tarık
uzun süre bunun için uğraşmıştı tam 6 ay boyunca her baktığında kardeşinin intikamı canlansada onu kendine aşık etmeyi başarmıştı.
   Karın yavaş yavaş kendini çektiği, ağaçların yavaş yavaş çiçeklerini açtığı dönemler gelmişti. Esin,Tarık'ı çok seviyordu onun için herşeyi yapardı ve artık uyuşturucuyu bırakmaya karar vermişti. Esin'e göre Tarık kendisinin uyuşturucu kullandığını bilmiyordu ve bu durumu hissettirmeden Esin tedavi olmaya başlayacaktı. Tarık ise planının son aşamasına gelmişti ondan ayrılacağını söyleyecekti.Esin,bugünlerde kendini çok daha iyi hissediyordu uyuşturucu tedavisi için doktora gitmeye  başlamıştı doktordan sonrada Tarık ile görüşeceklerdi.
   Ve günlerden 28 Mart Tarık Esin'in evine gelmişti.Esin,Tarık'ın gözlerine umutla bakarken  Tarık'ın susan dudakları bütün gerçekleri ortaya dökmeye başladı.
   –Yapılan planın sonuna geldik(gözlerinde ki kin ve nefretle)bugünü çok bekledim bugün ne biliyor musun?Tabii nereden bileceksin unuttun ve hayatına hiçbirşey yokmuş gibi devam ettin bugün ne biliyor musun?Uyuşturucu bataklığına soktuğun benim küçükken kanayan dizinin yarasına bile dayanamadığım içimin parça parça olduğu benim Umut'umun kardeşimin öldüğü gün.
   Esin (şaşkın şaşkın) baktı. Tarık'ın umutla kardeş olabileceğine aklı ermiyordu bu karmaşadayken Tarık,Esin'e nefret dolu bakışlarını atarak gitti.Esin kendi kendine kalmıştı ve akşama doğru polisler Esin'in cansız bedenini bulmuşlardı.
   Polisler ,Esin'in tavandaki iple kendini intihar ettiğini düşünüyorlardı ve masanın üzerindeki"BUGÜN UMUDUMUN SON GÜNÜ "adlı yazı akıllarını karıştırmıştı.Polisler olayı araştırıyorlardı...KİM BİLİR BELKİ  İNTİHARDI, BELKİDE İNTİHAR SÜSÜ VERİLMİŞ BİR CİNAYETTİ...