Tabi normalde bugün okul var ama biz fazlasıyla geceden kalma olduğumuz için kendimize tatil yapmıştık en azından ilk 3 ders için çünkü zaten gerekli dersler yoktu ( matematik bana göre gerekli bir ders değil ) ama biraz dinlendikten ve süper bir kahvaltı ettikten sonra okula gitmek istiyordum çünkü Liam'ı görmek istiyordum. Onun beni görmesini istiyordum ve en önemliside benimle konuşucak mı merak ediyorum. Eğer konuşmazsa da ben onunla konuşucaktım çünkü dün olanları düzgün bir şekilde öğrenmesi gerekiyordu bence. Beni Lele gibi bir kız sanmasını istemezdim. Böyle böyle düşüncelere dalmışken bir anda önümde Ann'in telefonumu salladığını gördüm.' Daldın gittin yine telefonuna diyorum mesaj geldi ' diye sitem etti belli ki uzun zamandır bağırıyodu bana ama bu konuları düşünmekten duymamışım. Teşekkür ettikten ve özür diledikten sonra telefonu elime aldım ve mesaja baktım. Numara kayıtlı değildi mesaj ise şöyleydi: ' gecen umarım güzel geçmiştir.' mesajdan sonra şöyle bir duraksadım. Kim böyle bi mesaj atar ki aslında aklıma ilk Liam geldi ama o mesajın sonuna kendisi olduğunu belli eden bişey yazardı ayrıca neden böyle bi mesaj atsın ki çocuk gibi laf sokma çabalarında olucağını zannetmiyorum. Her neyse şuan bu konu hakkında uzun uzun düşünemem çünkü güzeeeel bir kahvaltı beni bekliyor.
Okula geldiğimizde çoğu kişininde bizimke birlikte geldiğini gördük. E tabi herkes dün partide olunca anca ayıldı doğal olarak ama bir sorunumuz vardı Trav ortalıklarda görünmüyordu. Ya kızların hepsi toplanıp Trav'i kaçırdılar ya da hala uyuyordu. Büyük ihtimalle ikinci seçenek doğruydu çünkü aşırı uyuyan biridir kendisi bir keresinde salona kadar ayağında sürükleyerek uyanması için uğraşmıştım ama en son havuza atınca uyanmıştı. Sanırım ne kadar uykuya düşkün olduğunu anlatabilmişimdir. Ann'le ilk dersimiz ortaktı o yüzden beraber sınıfımıza doğru gidiyoduk taa ki yolda Kristen'ı görene kadar. Tamam bu kızı çok seviyorum çokta güzel tüm dedikodularda onda ama muhabbeti. Öğğğk bu kadar sıkıcı bir muhabbet olamaz. Aşırı gereksiz konuşuyo . Belki bizi görmez umuduyla tam köşeyi dönücekken 'ANN!!! KAT!!' Diye bir ses duyduk ve aynı anda 'kahretsin' diyerek ona doğru dönüp gülümsemeye başladık.'selam Krees' omun gibi ağzımı gererek konuşmak en büyük eğlemcendi. 'Selam kızlar dedikoduların ardı arkası kesilmiyo dimii' diye cırladı. ' Ne dedikodusu' diyerek lafı ağzımdan alan en yakın arladaşıma minnettarlık dolu bakışımdan attım. ' Sen. Jackie. Anlarsın ya. Herkes bunu konuşuyor' diye kesik kesik konuştu. Şaka yapıyo olmalıydı . Herkes bunu mu konuşuyordu . Umarım Liam'ın kulağına gitmeden onu bulabilirdim...
