SINIR HIZLI DOLDU HAHA YERİM :3 ARTIK YORUM DA İSTİYORUM ...
SINIR: 20 VOTE + 10 YORUM
HATIRLATMA
Yatağıma uzanmış bir şekilde test çözerken annemin “Tessa, buraya gel!” diye bağırması tüm dikkatimi bozdu. Oflayarak ayağa kalktım ve üşene üşene aşağıya indim.
“Ne var?”
Karşımda gördüğüm Justin ile donakaldım. Ne işi vardı onun burada? “Justin cezalıymış ve eve arkadaşını çağırmaması gerekiyormuş. Pattie'de bu akşam bizde kalmasını rica etti bende kıramadım” dedi annem doktor ceketini üstüne giyerken. “Pattie'ye bizim evde olduğunu söylerim tatlım, iyi eğlenceler.”
Annem rap yapar gibi hızlı hızlı konuştuktan sonra evden çıktı. Justin kendini koltuğa attı ve televizyonu açtı. Bu gece sinirlerimin alt üst olacağından emindim.
5. BÖLÜM
Sıkıcı geçen 15 dakikadan sonra koltuğa iyice gömülmüştüm. Justin'den gelen yoğun erkek parfümü kokusu burnumdaki sinir hücrelerini patlatacak duruma gelmişti. Dışarıda yağan sağanak yağmur, kıyamet kopuyormuş gibi bir hava veriyordu. 1 gün boyunca Justin'le evde tıkılı kalacağım aklıma geldiğinde tüm sinirim alt üst oldu. Sırıtarak izlediği komedi programına ben durgun bir ifadeyle bakıyordum. En sonunda ayağa kalkıp mutfağa ilerledim ve buzdolabından portakal suyu çıkardım. Telefonumdan anneme iyi olduğumuzu belirten bir mesaj attıktan sonra şişeyi kafama diktim. Mutfakla birleşikti salon. Klasik amerikan mutfağı işte.
Gözlerimi Justin'e diktim. How I Met Your Mother izleyip gülüyordu. Geldiğinden beri tek bir kelime etmemişti. “Odama çıkıyorum,” dedim, “Bir şeye ihtiyacın olursa seslen.” Cevap vermesini beklemeyip odama çıktım ve matematik kitabımı çıkardım.
Beynime hücum eden sinir bozucu denklemleri çözmeye başladım. 1 hafta sonra sınavlar başlıyordu ve eğer B+'nın üstüne not alamazsam annem beni o çok istediğim kitap fuarına göndermeyecekti.
Yatağa uzanmış soru çözerken kapım fuhuş baskınına gelmiş polislerin açtığı gibi açıldı. Yerimde sıçradım ve içeri dalış yapan Justin'e huzursuz bir bakış attım. “Gördüğün gibi, ders çalışıyorum.”
“Sana yardımcı olabilirim. Derslerim iyi.”
Gözlerimi devirdim. “Matematikten anlar mısın?”
Gülerek yanıma geldi ve yatağın ucuna oturdu. “Elbette, onunla bir geçmişim var.”
Elimdeki kitabı ona uzatıp “Öyleyse 19. soruyu çöz ve bana anlat,” dedim, “Çünkü onunla uzun süredir bakışıyorum.”
Yüzündeki tebessümle soruyu okumaya başladı. Bende bu sırada yatakta oturur pozisyona geldim ve Justin'i izlemeye başladım. Saçları yukarı doğru dikilmişti ve hafif karışmışlardı. Kirpikleri yay gibi kıvrımlıydı ve bu kendi kirpiklerimden utanmama sebep olmuştu. Gözleri bal rengine kaçıyordu ve mavi gözlüler Justin'inkilerin yanında bir hiç kalırdı. Gözlerimi biraz aşağıya kaydırdım. Dudakları... Tanrım o kadar mükemmeller ki.
“Tessa, hey! Sana diyorum?” Justin'in elini sallayarak bana seslendiğinde kaç dakikadır onu izlediğimi düşündüm. Yanaklarım kızarmaya başlamadan kafamı test kitabına çevirdim. Beynimdeki tüm hücreler birbiriyle çiftleşmeye başladığında başıma bir ağrı girdi ve gözlerimi kapattım. “İyi misin?”
Kafamı iki yana salladım. “Matematik soruları çözmek kötü fikirmiş.” Elindeki test kitabını aldım ve bir kenara attım.
“Buzdolabında bira aradım ama yoktu. Markete gidip almamı ister misin?” dedi. Gözlerimi devirdim.
