Shut Up! (Tek Bölümlük Zayn Malik Fan Fiction)

"Anne, istemiyorum!" diye seslice anneme doğru bağırdığımda eliyle ağzımı kapatıp beni yatağa doğru fırlattı.

"Istemiyorum diye bir şey yok! Baban ne diyorsa onu yapacaksın! Hem damatta az para vermemiş babana!" Memnun bir tavırla gülümsediğinde annemden neden nefret ettiğimi bir kez daha anlamıştım. 

"Beni o züppeye parası için satamazsınız!" Cevap vermeden dolabıma yürüdü. Lanet olsun! Beni sevmediğim--Ah pardon, tanımadığım bir adamla parası için evlendiriyorlar! 

"Bunları giyin! Birazdan seni görmeye gelecekler." Üstüme doğru mini -kıçımı dahi kapatmayacağına eminim- bir etek ve yarım t-shirt atıp odadan çıkmıştı.

Ben bunları hayatta giymezdim. Ben gayet normal bir genç kızdım. Kimse gibi götümü açıp gezmezdim. Tek hayalim okulumu bitirip Avukat olmak. Ama ailem okumama izin dahi izin vermiyorlar. Onlar için sadece "Para Kaynağı"yım. Ve bundan nefret ediyorum.

"Giyin! Geldiler!" Gözümde ki yaşları silip dolabımdan iki parçadan oluşan takımımı alıp üstüme geçirdim. Annem dediğim kadının verdiklerinden daha iyiydiler.

Saçlarımı açıp ayağıma babetlerimi giydim ve salona geçtim. Annem çoktan konuşmaya başlamıştı bile. Kesin beni övüyordur. Sesimi çıkartmadan kenarda bulunan tekli koltuğa oturdum.

"Biz her şey hazırladık. Sadece Becky'nin imzasına ihtiyacımız var. Evleri dahi her yer hazır." Sanırım evleneceğim çocuk esmer olandı. Zaten başka heyecanlı birini göremiyorum. Konuşan ise babası olmalıydı.

"İmzalasın o zaman." Babam elinde tuttuğu kağıt ile kalemi bana doğru uzattığında titreyen ellerimle kağıdı aldım. Başımı kaldırdığımda esmer de dahil herkes bana bakıyordu. Başka şansım olmadığından dolayı hızla kağıdı imzaladim. Adımın yanında yazan isim ise Zain (Zayn) Javadd Malik'ti. Sanırım Zain olan adını Zayn olarak değiştirmiş. 

Babam elimde ki kağıdı çekip aldığında gözlerim Zayn'e kaydı. Yani evlendiğim çocuğa. Bunun bu kadar ani olacağını hiç düşünmemistim.

"O zaman biz kalkıyoruz. E tabii Becky kızımızı da alıyoruz." Beni mi? Bu kadar çabuk mu? 

"Tabii. Artık sizin kızınız." Gözlerim şaşkınlıkla babama dönerken annem kolumu tutup onlara doğru ittirmişti bile. Beni evlendirmek yerine onlara mı satmıştı yani? 

"İyi akşamlar öyleyse size." Esmer yani Zayn elimi tutarak beni dışarıya çektiğin de dışarı çıktığımız anda elimi geri çektim.

"Çok mızmızlanma da bin şu arabaya. Seni o aileden kurtardım daha ne istiyorsun!" Sertçe cümlelerini söyledikten sonra arabaya bindi. Ben de arkasından binip kapıyı kapattım.

"Babama ne kadar ödeme yaptın?" Başımı Zayn'e çevirip yüzünü incelemeye başladım. Gerçekten kusursuzdu.

"Bir milyon dolar." Duyduğum kelimeler karşısında şaşkınlığım artarken Zayn'de hiç bir değişiklik yoktu.

"O kadar parayı babama mı verdin!?" Sıkıntıyla nefes verip arabayı durdurdu. 

"Çok konuşuyorsun ve ben bundan hoşlanmam." Ben çok konuşmuyorum ki! Merak ettiklerimi soruyorum sadece.

Arabadan indiğinde ben de peşinden indim. Önümde süper ötesi bir ev vardı. Bu ev Zayn'e mi ait yani? 

"Hadi gir, artik." Zayn kapıyı açıp içeriye girmişti bile. Utangaç bir tavırla onu takip ettim. Merdivenlerden çıkıp ikinci kattaki yatak odasına girdik. Bu ev ne kadar büyük böyle.

Yatağa doğru ilerleyip Zayn'e döndüğüm de bana doğru geliyordu. 

"Bir saniye. Bunu yapmayacağız değil mi?"

Hala bana doğru gelirken ben geri geri adımlıyordum.

"Aslında yapmayı düşünmüyordum. Ama sen... Gerçekten çok güzelsin." Arkamda duvarı hissettiğim de Zayn'in sırıtışı büyümüştü. Annem olacak kadın bana bundan bahsetmemişti!

"Zayn, biz sadece kağıt üzerinde evliyiz. Yapma, lütfen." Yalvaran bakışlarımı Zayn'e gönderdiğim de o çoktan vücudunu bana bastırmıştı bile. Bunun bu şekil de olacağını hayal etmemiştim ben.

"Becky, artık benim karımsın. Annemler de çok geçmeden bir bebek isterler zaten." Gözlerimi büyültüp başımı yan tarafa çevirdim.

"Bunu yapma, yalvarırım yapma. İstediğin her şeyi yaparım." Vucüdunu geri çektiğin de derin bir nefes aldım. O şişliği altım da hissetmek berbat bir duyguydu. 

"Herşeyi mi?" Başımı hızla ona çevirip olumlu anlamda salladım. Ne isteyebilirdi ki benden? Her ne olursa olsun bunun olmasını istemiyordum. Yani şu seks şeyinin.

"Peki. Yatabilirsin o zaman." Beni öylece bırakıp banyoya girdiğin de derin bir nefes verdim. Tanrı'm sana şükürler olsun. Bunun olması için daha çok küçüğüm. 17 yaşında evlendirilen bir kız olarak bunu yapmam için daha çok erken.

Yatağın üstünde duran gecelikleri üstüme geçirdim. Yatağın diğer tarafına kıvrılıp gözlerimi kapattım. 

•••

"Uyan, hadi." Zayn'in azarlar ama bir o kadar da yumuşak sesini duymamla birlikte gözlerimi açtım.

"Nihayet uyanabildin(!)" diye ufak bir azarlamada bulunduktan sonra doğruldu. Üstünde takım elbisesi vardı. İşe gidiyordu sanırım.

"Annemlere dün akşam yorulduğun için sabah kalkamadığını söyledim. Ben işe gidiyorum. Sana iyi eğlenceler." Odadan çıktığında gözüme direk saat çarptı. 12:30 mu? Bu kadar uyumuş muydum ben? Her gün sabah altı da ayakta olan ben bugün on iki buçuğa kadar uyumuşum. Vay be!

"Becky!" Zayn'in sesini tekrardan duyunca yataktan kalkip asagiya yanina indim. Elinde tuttuğu telefonu bana uzattı.

"Bu senin. İçinde sadece benim numaram var. Bir şey olursa ararsın diye." Telefonu elime aldığımda lisede ki diğer kızların bana bilerek hava attıkları telefonlara çok benziyordu. Fiyatlarını bağırarak söylerlerdi. Bana inat değil mi?

"Zayn, ben bunu kabul edemem." Telefonu geri eline verdim. O çok pahalıydı. Hem ne gerek vardı ki? Her zaman bir telefonum olsun istemişimdir ama bu sefer kabul edemezdim.

"Bunu hediye olarak düşün. Ev de her şey var zaten." Elime telefonu geri verdiğinde bu sefer her ne kadar itiraz etsem de kabul etmek zorunda kalmıştım. 

"Görüşürüz, karıcım." Yanağıma minik bir öpücük kondurup evden çıktı. Ne yapacaktım ben tek başıma burada? Ev çok büyük hem. Korkarım ki.

•••

Kapının çalma sesiyle oturduğum koltuktan kalkıp kapıyı açtım. Zayn gelmişti. Yorgun gözüküyordu. Saat yedi buçuk olmuştu. Zayn bu saate kadar çalışmışmıydı yani?

"Hoş geldin." Gülümseyip içeriye girdi. Ardından kapıyı kapattım ve koltuğa oturmasını bekledim. O oturunca ben de karşısına oturdum.

"Nasıl geçti günün?" Kravatını çıkartırken bir yandan da bana bakıyordu.


"Sadece oturdum. Ev de yapılacak hiç bir şey yoktu." Ceketini de çıkartıp yan tarafına koyduğunda rahatlamak istercesine arkasına yaslandı.

"Bir şey ister misin? Yemek yapıyım mı?" Ayağa kalktığımda mutfağa yürüyecekken Zayn bileğimi tutup önüne çekti.

"Sen bu evin hizmetçisi değilsin, Becky. Sen benim karımsın." Benim için babama bir milyon dolar ödemişti. Bunu yapmaya mecbur hissediyorum kendimi.

"Ama Za--" 

"Kendini bunlardan sorumlu tuttuğunu az çok biliyorum." Derin bir nefes alıp devam etti. "Ama kafana takma, tamam mı? Bu ev senin evin artık. Benim olan her şey senin." Yanına oturduğumda bu sefer ben derin bir nefes aldım.

"Babama çok fazla para ödemişsin, Zayn." Bana döndüğünde yarım ağız gülümsedi.

"İnan bana, buna değersin." 

Gülümseyip arkama yaslandığım da başımı Zayn'e döndürdüm. O şu ana kadar lisede gördüğüm her erkekten daha yakışıklıydı. Ve sanırım Dünya'da gördüğüm en yakışıklı adamdı. Tabii Justin Timberlike'i unutmamak gerek.

"Zayn, bir şey sorabilir miyim?" Başını olumlu anlamda salladı. 

"Kaç yaşındasın?" Hafifçe sırıtıp doğrulduğunda artık suratını değil de ensesini görüyordum. Suratını görmek için benj de doğrulup o'na döndüm. Tekrar.

"20. Ya sen?" Benim yaşımı bilmiyor mu? Evlendiği kadının yaşını bilmiyor. Vay be. Ne ironi ama.

"17." diye kısaca yaşımı belirttiğim de ağzı şaşkınlıkla aralanmıştı bile.

"17 mi?" Başımı aşağı- yukarı sallayıp Zayn'i onayladım. Şaşıracağı bir şey değildi. Olmamalıydı da zaten.

"Ben... Ben dün akşam yaptığım şeyden dolayı çok üzgünüm. Bu kadar küçük olduğunu bilmiyordum." Kızgın değildim ki ona. Nasıl olsa yapmamıştı. Ama eninde sonunda yapacaktı. Değil mi?

"Odaya çıkalım." Ayağa kalkıp odamıza yöneldiğin de ben de koltukta ki kravatını alıp onu takip ettim. Çıktığım da banyodaydı. Üstünü değiştiriyordu sanırım. Acaba ben Zayn'i şey yani hani seviyor olabilir miyim?

 Size garip gelecek biliyorum ama ben ilk defa bir erkekle bu kadar yakınım ve ona itiraz etmiyorum. Ona hiç bir şeyden şikayet etmiyorum. Tam tersine yakın olmamız hoşuma gidiyor.

 Zayn banyodan çıktığın da ben üstümü giyinmiştim bile. Onun peşinden yatağa girdiğim de beni kendine çekti ve başımı göğsüne yaslamamı sağladı.

"Senden ne istersem yapacağını söylemiştin." Bu konuşmanın sonu hiç hoş bir yere gitmiyor sanırım.

"E-evet?" Saçlarımın arasına minik bir öpücük kondurdu.

"Beni sevmeni istiyorum." Başımı arkama doğru yaslayıp gözlerimi Zayn'in gözleriyle birleştirdim. 

"Seni zaten seviyorum, Zayn." Şaşkınlıkla dudaklarımızı birleştirdiğin de içimden Zayn'e hem beni ailemden kurtardığı için hem de bana sevmeyi öğreteceği için şükranlarımı sunuyordum.