I- CEPHALON ÜSSÜ

7 0 0
                                    

Igleon yavaş adımlarla pod'dan indi. Üstündeki içecek artıklarını yere attı. Citadel'in güzel havasından sonra bu rutubetli atmosfer, onu hasta etmişti. Igleon yerinden doğruldu ve ilerlemeye başladı. Tüfeğinin tetiğini "keskin nişancı" moduna ayarlayarak yoluna devam etti.

2 saat boyunca bir tehlike ile karşılaşmadı. Koordinatları verilen Cephalon üssüne vardı. Ne gardiyan vardı ne asker ancak bir Subay olarak görevinden dönemezdi. İçeri girdiğinde Nick ile bağlantısı kesildi. Akademi'de böyle birşey öğretmemişlerdi. İçerisi organlarla ve soluyan gözlerle dolu bir kutu gibiydi. Korkarak kapıya tekme attı ancak kapı da o yaratık ile kaplanmıştı. 

Aşağıya doğru inen bir platformun açılması ile şok olmuştu. Hem korku hem de saf bir milliyetçilik duygusu ile içeri girdi. Sakallarının yanmaya başladığını hissediyordu. Aniden bir ses duydu ve titremeye başladı

-CEPHALION SİSTEMLERİ,AKTİF.

*NÖROPTIKLER:HAZIR

*SİSTEMLER:HAZIR

*KATALİST:HAZIR

*BAŞLIK: HAZIR

*DENEK: IGLEON KENNEDY

Igleon şok olmuştu.Masanın üstündeki ses kayıtlarını dinledi. Hepsinin içeriğine ulaşamıyordu ancak denedi.

1.kayıtta zar zor şunları duydu:

"Igle.zzzz... ve ..Mes...a.... Kenned...y'i iğğğ kullanmalıyız"

Bu ona yeterdi. Nick'i aramaya çalıştığında ise akıllı sistemleri kapandı. Zırhlar, elbiseden ayrılıp yatağa bağlandı. Sanırım Igleon ne yapacağını biliyordu. Decoy mekaniğini yatağa yerleştirdi. Yukarıdan inen uzun boynuzlu, atletik bir bio-calibur vücuduna rastladı. Decoy patladığı anda yatak içeri göçtü ve havadan bir enerji indi. Yavaş yavaş mavi kareler ile önünde, sanki bir savaş filminden fırlamış gibi bir robot duruyordu. Robot uçarak ona geldi ve yüzünü taradı.

-Selamlar Igleon, yatağa yat.

Igleon korkup yatağa uzandı.

Bir sürü ses ve ışıktan sonra bilinci kapandı. 

--

---

"KIZIL ALARM" diye bağırdı bir ses. Yataktan kalkan Igleoni çok daha atletik hissediyordu. Masada bir kılıç gördü. Güzel bir tasarımdı, Katana'ya benziyordu. Elleri beyaz ve biyonikti. Korkarak kılıcı aldı ve pelerini sırtına örttü. Eşyaları kayıptı. Kapıdan çıktığında savaşan Lua Oro Prime askerleri gördü. Onlara yakalanır ise ölürdü. gizlice geçerek orda uzaklaştı. Kendine yer altında bir mağra buldu. Dışarıda dev gemiler ve tanklar savaşıyordu.

Ateş yakarken sanal ateşte kendini gören Igleon, şok oldu. O artık bir Meksifolor'du. Akademi'de ona "Devlet Askeri" derlerdi.

İçeriye bir fişek atıldı. Igleon kılıcına ve tüfeğine davranarak geriye atıldı. İçeriye giren 7 Gimseen askeri, bilmediği bir runik dil konuşarak Igleon'a saldırdı. İgleon farkında olmadan üçünün üstünde atlayıp onları öldürdü. Silahlı olanların ise kurşunlarından atlayıp onları kılıcına geçirdi.

Kendine inanamıyordu. Artık Nick yoktu, Hisar yoktu. Herşey baştan başlıyordu. O sırada mağarada bir kapı buldu. Tam eline göre bir pedi vardı.


(Devam edecek.)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 10, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Igleon: Suhara'nın TepesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin