Pick A Route; MONSTA X

[Shownu] Rotası

"Bunların senin en sevdiklerin olduğunu öğrendim.

Bunca bilgiyi neden öğrendiğimi öğrenmek istersen, bana mesaj at. Söylediğin konumda seni bekliyor olacağım.

Şimdiye dek aramızda geçen en güzel anıları düşün ve öyle mesaj yazmaya başla.

Sevgiler,Shownu"

Sepete boş boş bakarken arkanda birinin gırtlağını temizlediğini duydun. Dönüp baktığında sana gergin gergin gülümseyen Shownu ile burun burunaydın.

"Günaydın Yana.... beğendin mi sürprizimi?"

"Yani... evet ama.. mesaj? Neden?" Sen gevelerken Shownu seni makyaj koltuğuna oturtmuş,makyajına başlamıştı.

"Bugün ilk senin makyajın yapılsın. Hala makyajın konusunda bana güveniyorsun değil mi?" diye sordu sana.

"Biliyorsun ki evet,de ben bugünün önemini anlayamadım..."

"Bugünün henüz bir önemi yok,ilerleyen saatlerde neler olacağını bilemeyiz ama tabi." deyip highlighter ile tamamladı makyajını. Sade, günlük fakat şık bir makyajdı. Fakat Shownu hala sana uzun uzun bakıyordu.

"Benim sana söylemem gereken birşey var Yana..."

"Nedir?"

"Bugün... yani bugünün... önemi var aslında. Yani nası desem. Benim için önemli. Bizim için belki de--"

"Shownu oppa.. keşke hemen desen..."

"Tamam.... bugün bir program yok."

"NE?! AMA SABAH BENİ--- sabah beni uyandırıp geç kaldık diye ayaklandırdın?"

"Yani.. sebeplerim vardı da... meğer bugün bizim boş günümüzmüş... ben de boşuna geldim annemlerden buraya..."

"Sen dün gece annenlerde miydin?"

"Evet.. babamla konuşmam lazımdı... neyse.. beğendin mi makyajını?"

"Bayıldım.. bana daha sık makyaj yapman gerek."

"Seve seve Yana... bak ne diyeceğim,madem boş günde geldik,neden ...ımm.. burada takılmıyoruz biraz? Piknik yapabiliriz?"

"Piknik mi?"

Shownu seni, elinden tutup yan odadaki dans stüdyosuna götürdü. Yere serilmiş pofidik bir örtü vardı. Ve birkaç atıştırmalık. Biraz hazır ramen,hazır ddabboki filan. Sevdiğin gibi içlerinde de hazır mantılardan vardı. Çubuklardan pek hoşlanmıyorsun diye çatal bıçak kaşık getirmişti. Odaya baktın. Hafif hafif hoş bir müzik çalıyor, Shownu'nun gülümsemesi ise ifadene baktıkça yayılıyordu.

"Çok yorgun görünüyorsun bir süredir. Çatı bakımda,dışarda görünemeyiz ben de.. bunu düşündüm."

"Neden 'bunu' düşündün ki.... yani sağol ama bu romantik bir plan."

"Belki de ben seninle romantik bir ortamda bulunmak istedim. Olamaz mı?" diye sordu. Bugün bir ekstralık vardı halinde. Cesur sözlerinden sonra ensesini kaşıması olmasa endişelenirdin belki de.

"Olabilir tabi..."

"Yani aslında kızlar böyle şeyler sever dediler bana da... Joohoen'ın lafına uydum. Seni rahatsız hissettirmek istememiştim."

"Rahatsız olmadım,sadece şaşırdım. Sen biraz,şey..."

"Odun muyum? Haklısın. Ben pek detaylı düşünemiyorum. Yedi kafa bir araya gelince ancak böyle--"