İyi Okumlar..
Gecikme için çok çok özür dilerim..
Buda bi telafi olsun :)
-
Kerem mekanın önüne geldiğinde hızlıca ve sinirle girdi içeri.
Mekan müdürüyle görüşmeyi istedi. Zorluk çıksada kabul ettirdi.
Mekan müdürüyle konuşmadan sonra, gizemli adamdan o bardağı alan garsonun yanına gitti.
"Sana kim verdi o bardağı?"
"Efendim.. Be.Ben bilmiyorum.. Karanlık taraftaydı ve pek yüzü görünmüyodu." dedi garson.
"Lan nasıl olur! Arkadaşımın doğum günü ve adamı bulamıyosunuz." dedi Kerem.
"Özür dileriz efendim."
"Tamam siktir ol git!"
Kerem aynı sinirle çıktı mekandan.
Ve mecburen eve sürmek zorunda kaldı arabayı..
-
Keremlerin Ev..
Kerem çizimleriyle uğraşırken "dıdıt" eden telefonuyla kendine geldi.
Tabiki Zeynodan..
"Sevgilim. Nasılsın?"
"İyiyim canım. İnternettemisin?" diye cevap attı Kerem.
"Evet.."
"Bekle."
Kerem leptopunu eline aldı ve skypeden Zeynebi görüntülü aradı.
"Alo. Sesim geliyomu?" dedi Kerem.
Ee yani sonuçta ilk konuşmalarıydı..
"Geliyo.."
İkiside uzun uzun birbirlerine bakıyorlardı.
Konuşcak bişi bulamıyolardıki..
"Ee.." dedi Kerem uzunca..
O sırada Demetin sesi geldi. Zeynep ekranı hemen indirdi. Bilgisiyar açıktı ama ekran inikti.
Yani Kerem herşeyi duyuyodu.
"Annem ben Arzu ablanlara gidiyorum.. Sende gel istersen.."