Sleep // Fack

t w o

Jack her uyuduğunda benzer rüyaları görüyor, sabah kalktığında ise bir önceki günün akşamını hatırlamıyordu.

Rüyalarında kıvırcık saçlı, üşümekten teni bembeyaz olmuş ve dudakları morlaşmaya başlamış bir çocuk onun başında oluyor, sonra da Jack'in uyandığını fark edince rüya sonlanıyordu.

Bu gece ise, farklı bir şey olmuştu. Morlaşmış güzel dudaklar, kendi sıcacık dudakları ile birleşmeye hazırlanıyordu. O soğuk dudakların tadını, çocuğu rüyasında her gördüğünde daha da merak ediyordu.

Kıvırcık saçlı çocuk o kadar güzeldi ki, hafızasını yitirmesine neden oluyordu -en azından Jack bir önceki günü hatırlamamasını buna yoruyordu.-

"Ne olurdu sanki uyanmasam?" Diye düşündü.
"Keşke bir kere de olsa o soğuk dudakları kendi dudaklarımda hissedebilsem."

Çocuğun kim olduğunu, neden hep rüyalarına girdiğini bilmiyordu. Ama sonuçta, onun karmaşık hayal dünyasında oluşmuş bir karakterdi, kendisi ona istediği özellikleri verebilirdi.

Bu nedenle, hayallerindeki erkeğin ruhsal özelliklerini bu yakışıklı çocuğa aktarabilirdi.

Ona Finn demekle başlayacaktı.

"Pekâlâ Finn. Uyuyacağım, bu gece görüşürüz. Eğer beni duyuyorsan, yazdığım mektubu komidinin ilk çekmecesine yerleştireceğim."

Yorganının ucunu çekti, karanlık odaya son bir kez bakarak derin nefes aldı. Bu yaşadıkları dünyanın en zor şeyi değildi fakat, kendi küçük bedeninin kaldırabilmesine şaşırıyordu.

Umarım Finn, o mektubu okurdu.

"Lütfen rüyama gir, Finn. İyi geceler."

"İyi geceler Jack."