Hayaller...

228 12 5
                                    

Ateş'ten

Hayatımda ki tek evimi kaybetmek istemiyordum.Yüzünü hiç görmediğim annem beni bırakmışken o herşeye rağmen benim yanımdaydı.Zorlukların üstesinden birlikte gelirken yaşatamadığım çocuğu büyütüyordu.Bu dünya için fazla saf ve temizdi.Uyurken bebek gibi masumdu.Uzun kirpiklerinde sallanmak isterdim.Saçları ipek gibi boynunu kaplıyordu.Kalbinde saklanıp dünyanın sonun kadar orda kalmak isterdim.Gözlerini hafifçe araladığında burukça ve yalan olan gülümsememi yüzüme yerleşip ellerinden tuttum.Uyandığında kucağıma alıp arabasına doğru götürdüm.Arka koltuğa yerleştirdim.Arabayı kilitleyip Nazlı'nın odasına çıktım.Bavulunu toparlayıp aşağıya indim.Yerde günlüğü vardı.Açıkçası merak etmedim değil.Aradan bir sayfayı açıp okumaya başladım.

"Yarın ölecekmiş gibi yaşa"

Hoşuma gitmişti.Defteride bavula sıkıştırıp aşağıya indim.Arabaya geldiğimde uyanmışdı.Nereye gideceğimizi bilmediği için merakla yüzüme bakıyordu."Eve gidiyoruz"

Eve geldiğimizde yorgundu.Koltukta uyuya kalmıştı.Üzerine pikeyi atıp evi kilitledikten sonra alelacele arabaya atladım.Tabura geldiğimde senelerdir özlediğim arkadaşımla öldürürcesine sarıldık.Yetimhanede beraber büyümüştük.Geceleri sırdaşım, gündüzleri oyun arkadaşım,zor zamanlarımda kardeşim.Epeyi değişmişti.Yıllar beni yıpratırken o gençleşmiş gibiydi.Burda olduğumu bende bilmiyordum.Farklı ülkede olmam gerekirken burdaydım,Nazlı'nın yanında.Her şey tesadüftü.Erdem Yarbay bizi ayırmak için beni sürmüştü ve aynı yere yollayacak değildi ya? İllaki ortada olaylar dönüyordu.Erdem Yarbayı aradığımda meşgule attı.Eve hazır yiyeceklerden alıp döndüm.Hâlâ uyuyordu.Biraz seyrettim.Bebek gibiydi.Hiç kullanılmamış beyaz kağıt gibi...
Üstüme salaş şeyler giyindikten sonra pikeyi kaldırmadan yanına uzandım.Başını gövdeme yaslayıp saçlarıyla oynadım biraz.Gözlerini yavaş yavaş açtığında doğruldum.
Pikeyi yavaşca kaldırdığında elindeki yazmayı fark ettim.Benmişim gibi değer veriyordu kumaş parçasına.Bu huyunu seviyordum işte.Gözlerini kırpıştırıp gülümsediğinde kalkıp banyoya ilerledi.Bende o sıra da kahvaltılık bişeyler hazırlayıp odayı toparladım.Kıyafetlerini değiştirip yanıma geldiğinde belimden sarılmıştı.En güzel sabahım diyebilirdim.Birlikte yiyecekleri masaya yerleştirip karşılıklı oturduk.O çayları doldururken kızarmış ekmekleri masaya yerleştirdim.Raftaki nutellayı görür görmez zıplayarak kalktı.Çığlıklarla nutelladan koca bir kaşık aldı.Her yeri çikolata olmuştu.Kahkahalara boğulmam uzun sürmedi.Nazlı sonunda tıkınmayı bırakıp göz devirdi."Senide içine gömer öyle yerim ha."Yemeyi bırakıp kaşığı bana uzattı."Yeterince tatlıyım bebeğim"ikimizin kahkahalarını bölen kapı zili oldu.Nazlı kapıya doğru ilerlerken çayımı yudumladım.Gelen kargocuydu.İsmimi duymamla meraklanıp yanlarına gittim."Ateş Acar adınıza mektup var."Elinde ki mektubu alıp mutfağa yürürken Nazlı teşekkür edip arkamdan geldi.Yırtmamaya özen göstererek zarfı açtım.Her hangi bir isim yoktu.Üzerinde yer ve tarih vardı.Nazlı'ya önemsiz olduğunu söyleyerek cebime sıkıştırdım.Nazlı okul kayıtlarını yaptırmak için hazırlanıp evden ayrıldı.Mektubu çıkarıp mekanı araştırdım.Serserilerin takıldığı kuytu yerlerden biriydi.Mektubu masaya bırakıp etrafı toparladım.Gelen bildirimle telefona yöneldim.İstihbarattan bilgi gelmişti.Acil evden çıktım ve Nazlı' ya "Güzelim acil işim çıktı,akşam evde olamayabilirim.Sen kapıyı kilitleyip beni bekle.Eve kimseyi alma,iyi dersler" temalı mesajlarımdan birini attım.Görev Meriç adında uyuşturucu satıcısını yakalamaktı.Üst generallerle uzun süren bir toplantıya gireceğiz.Toplantı iki saat sonra Türk istihbaratının üssünde gerçekleşecek.Bu iki saat içerisinde dolanıp kahve içmeyi düşündüm.Gittiğim yerleri keşfetmek ve orda anılar bırakmak hobilerim arasındadır.Starbucks'a gidip en sevdiğimden White Chocolate Mocha aldım.Sahil kenarıydı ama deniz mavi değilde gri gibiydi.Yaşayamadığım çocukluk gibi solmuştu.Derin düşüncelere dalmışken telefonun çaldığını fark ettim.İsme bakmadan açıp kulağıma götürdüm."Ateş Acar akşamı bekliyor musun?"numaraya bakmak için telefonu geri çektim fakat gizliydi."Zevzekliği bırak kimsin onu söyle" cevap vermeden konuşmayı sonlandırdı.Ben fark etmeden zaman ilerlemişti.Üste olmak için yarım saatimin kaldığını görünce taksiyle gitmeye karar verdim.Yaklaşık 20 dakika sonra kapının önündeydim.İçeri geçip odaları inceledim.Keşke Keşanlı,Çaylak ve diğerleride burda olabilseydi.Yabancı olduğum hikayemin temellerini atıyordum.Komutana selam verip peşinden ilerledim.Geldiğimiz odanın duvarlarında postitlerle adresler yazılmıştı.Herkes yerini aldıktan sonra toplantı başladı.Şu uyuşturucu bağımlısı Meriç'in resimlerini ekrana yansıttılar.Bir yerlerden tanıdık geliyordu ama emin olamadım.Rinkde ki buluşmanın ardından çocuğun peşine düşecektim.Saatlerin çıkışmaması olağan üstü bir harikaydı.Toplantı uzun süre sürmüştü ve tahminimce Nazlı eve gitmiştir.Zaman kısa olduğu için kafede tost yedikten sonra adresi taksiciye tarif ettim.Ücreti ödedikten sonra ağır adımlarla ilerledim.Kapıya geldiğimde kapı kolunu çevirmeme bile gerek yoktu.Parçaları kırıktı.İtip içeriye girdim.Ve...

MOR YAZMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin