Sabah uyandığım da aşağıdan mutfakta sesler geliyordu. Ablam ve poyraz kahvaltı hazırlıyorlardı. Elimi ve yüzümü yıkamak amaçlı lavaboya yöneldim. Gerçekten korkunç gözüküyordum. Hemen yüzümdeki şişlikleri su ile indirmeye çalışsam da boşuna ugrastigimin farkına vardım
Mutfağa girdiğim de ablam ve poyraz üzgün gözüküyorlardi
"Hey neyiniz var böyle?!!??"
"Masaya geç bi bakalım anlatalım"
Ablamin sözünü ikiletmeden hemen masaya geçtim.
"Ee dökülün bakalım"
Poyraz sonunda konuşmak için kipirdandi ve söze başladı
"Ablam bak duru ablam biliyosunki izmirde yani evde değil sende antrenman okul falan derken hiç evde olmuyosun anlayacağın evde annemle babamı bi ben biliyorum. Dün gece annem babamın telefonunu almış seni arayacakmis iste o sırada mesajlar da babamla bi kadının olduğu fotoğraf görmüş iişte annemde gidip babama sormuş tabiî babamda evet falan demiş sonra annemi dövmüş telefonunu karıştırdığı için. Şimdi de annem ankaraya annneannemlerin yanına gitti sanırım orada kalacak bi süre ablamda bizimle olacak o sırada ve babamlada ankarada bosanicak."
Boğazımda koca bi yumru oluştu sol gözümden bir damla yaş süzüldü.
BATUNUN AGZINDAN..
Sabah erkenden kalktım. Şimdiyse aynanın karşısına geçip saçlarımla uğraşıyorum. Acaba arya erken mi gelir ya da geç mi? hayır ben erken gideyim en iyisi hem belki arya da erken gelir konuşuruz falan. Ama ya gelmezse şimdi erkenden de gitsem saçma olurmu
ya da mesaj atayım ya kalkmamışsa yok canım kalkmıştır bir saat kaldı şunun şurasında. Ben bütün bu anlaması zor olan düşüncelerimden kurtulup uzerimi giyinmek için hazırlanmaya başladım.
Kalan vaktimi öğrenmek için telefonuma baktım yarım saatim kalmıştı birazdan çıkardım sanırım. Aklıma gelmişken hemen arya'ya mesaj attım (küçük hanım bugün gelmeyi unutmasın:)).
Mesajı atmamın üstünden tam altı dakika on iki saniye geçti ve hâlâ cevap vermedi. Merak ettim açıkcası.
ARYADAN DEVAM....
Masada hala boş boş oturuyordum. Ablamin telefonu çaldı bir arkadaşıyla buluşacağını söyleyerek masadan kalktı. poyraz ise cataliyla bir zeytin ile oynuyordu. Bu sırada telefonuma kayıtlı olmayan bir numaradan mesaj geldi mesajda küçük hanım yazıyordu o zaman kesinlikle batudur. Ama şuan öylesine kötüyüm ki cevap vermeyecektim. zaten antrenmanada gitmeyecektim.
Mutfağı toplayıp odama çıktım. Tüm gün yatagima uzanıp tavanla bakısarak geçirmeyi planlıyorum. Kulakligimi takıp teoman açtım listeden sırayla gidiyordu.
Gözlerimi açtığımda saat 14:00 dı telefonuma 10 yeni mesaj, 7 cevapsız arama vardı tahmin ettiğim gibi hepsi bizim çocuklardan. Kayıtlı olmayan numaradan yani batudan 4 mesaj ve 2 arama vardı ilk önce mesajlara baktım
hey küçük hanım gelmeyi düşünmüyor musun?
sensiz eglenemeyecegimizi düşündük şuan oturup ağlıyoruz
iyi ya ne güzel takmiyosun sen öyle cadı
tamam anladım ben arya anladım (!)
Batunun mesajları beni birazcık gülümsetmeyi başarmıştı. Sırayla diğer mesajları okudum hepsi "sen niye gelmiyon" temalıydı.
Birden batuyu arama gereği duydum.
"Alo arya?"
"ııı batu ben mesajlarını daha yeni gördüm ve aradım hemen"
"tamam sorun değil ama senin sesin kötü geliyor bir sorun mu var?"
(Aslında batuya guvenebilirim ama şimdi bu konu hakkında konuşmak en son isteğim)
" Hayır yok yani var ama şuan pek konuşmak istemiyorum"
"Bugün gelmeme nedenin de bumu?"
"sayılır yani evet"
"Peki öyle olsun bakalım birşeye ihtiyacın olursa haber ver olur mu cadıı"
"Aslında var"
"Söyle bakalım?"
"Bana bir daha cadı deme"
"Banane cadı"
Tam cevap verecekken telefonu yüzüme kapattı. Herneyse onunla konuşunca kendimi iyi hissettim doğrusu bana cadı ve küçük hanım demesi gicigima gitsede hoşuma da gidiyordu.
#######1 gün sonra ########
Hani böyle çok aglarsiniz sonra birden uykuya dalarsiniz ve kalktığınıda böyle kendini hafiflemiş gibi hissedersin ya şuan öyleyim ama hafiflemis gibi hissediyorsun. Şu yüzden birisi kapıyı alacaklı gibi tekmeliyo.
Aşağıya indiğimde sarhoş gibiydim ve yürüdüğüm mesafe boyunca düşmediğim için dua ettim.
Kapıyı açtığımda şoka girdim. Karşımda.Batu.Var.
Tamam daha önce süslü olmadığımı ve rahata düşkün olduğumu söyledim ancak bu derece değilim.
"Batu yalvarıyorum git yarım saat sonra gel"
"Olmaz kapıyı aç"
"Söz veriyorum bu halinden kimseye bahsetmek yok"
"söz mü?"
"Söz."
Kapıyı zorda olsa utanarak açtım.
Kapıyı açtığımda batu beni süzdü ve gülmemek için yanaklarını ısırdı. Of gıcık. Bana bişey belli etmek istemiyordu anlaşılan. Elindeki poşetleri bi kenara koydu ve koltuklardan birine yerleşti. Yanına gidip oturdum.
"Evet batu?"
"Ne? Seni özledim ve bütün günü beraber gecirebileceğimiz düşündüm"
Bir. Dakika. Batu. Bana. Seni. Özledim. Mi. Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİZİM ŞAMPİYONLUĞUMUZ
Teen FictionBADMINTON. HERŞEY BUNUNLA BAŞLADI. ARYA VE BATU PEKI YA HERŞEY BÖYLE BITEBILECEKMI?