KALAN SON HAYAT

Yine aynı şey oluyordu. Neden her gece bu kadar huzursuzdu. Bir anlam  veremiyordu. Aslında tek korkusu kızına bir şey olmasıydı. Ya canının içi Banu 'suna bir şey olsaydı ...Belki de bu huzursuz oluşu o şeytan herifin ona yaptığı tehditler di. Oysaki evlendikleri gün ona hayatı boyunca istediği hayatı vereceğine dair yemin etmiş ve onu sonsuza kadar seveceğini söylemişti. Hepsi yalan !!!!şimdi geldikleri yer ise... boşanmışlardı. Çünkü karısı onun bir katil olduğunu öğrenmişti. Her pis işini adamlarına yaptıran acımasız bir katil..... Adı Ali Rıza...Eski eşi Melek ve küçük kızları Banu... Elbette Banu annesiyle kalıyordu. Mahkemenin küçük bir kız çocuğunu sabıkalı ve her suçtan para ve büyük avukatlarla kurtulan bir adama vermesi düşünülemezdi. Şimdi ise olanları ve onun hakkında bildiklerinden dolayı ona tehditler savuruyordu. Asıl endişesi onu hedef alarak kızına bir şey yapmasıydı. O yüzden şimdi korkuyordu. Polise gitmiş koruma kararı çıkarmıştı bir keresinde. Fakat onun parasına ne polis ne koruma kararı dayanırdı. Pek işe yaramamıştı. Artık korkmaktan psikolojisi altüst olmuş geceleri garip tıkırtı ve sesler duymaya başlamıştı. Annesi

ve babası yakın zamanda ölmüşlerdi. Tek teselli ve dayanağı arkadaşı Arzuydu. Kendisi kızının da olduğu anaokulunda öğretmenlik yapıyordu. Arzu da avukattı. Ona bu Ali Rıza olaylarında çok yardımı dokunmuştu.

Aslında hayatında bu katil adam ve onun tehditleri olmasaydı imrenilecek derecede güzel ve düzenli bir hayatı vardı. İstanbul Etiler'de oturuyordu.Her gün kızıyla arabalarına binip biraz yakınlarındaki okullarına geliyor. Ve kızına bol vakit ayırıyordu. Sürekli yeni yerleri görüp gezmek ve eğlenmek çoğunlukla yaptıkları işler dendi.

Ama son bir ay içersinde hayatı çok değişmişti. Sürekli evden okula mutsuz sadece somurtkan bir kadın olmuştu. Onu,Ali Rıza'ının son günlerde onu takip ettirdiğini hissettirmesi.Ve her yerde karşına çıkması bu hale getirmişti. Arzu da kızı Banu da bu duruma çok üzülüyorlardı.  Ali Rıza ya gelince rahat durmuyordu... Hazırladığı bu büyük oyunu oynayanları görüp seyretmek için can atıyor ve kafasında kırkbin tilki dolanıyordu. Artık oyuna başlama zamanıydı... Hem bu işi bitirmeli hem de Melekten onu terk etmenin intikamını almalıydı. Ve buna yavaş yavaş başlıyordu. Hadi onun yanına gidelim. Büyük şirketin deki havalı ofisinde oturuyor elindeki kalemle ha bire oynuyordu:

-Çok az kaldı.. artık zamanı geldi seni de o yanındaki küçük sıçanı da mahvedicem..Hııh çok zevkli olucak sabırsızlıkla bekliyorum...

Aslında bakarsanız Ali Rıza kurnaz ve zeki bir adamdı. Ama bir okadar da deli ve çılgın.. tam bir kafayı yemiş. bu kafayı yemişlik onun merhamet ve mantığınıda yok etmişti. Ve bu sefer ki hedefine yapacakları akla mantığa sığmıyordu.....