2.

159 17 10
                                    

Sorduğu sorular beynimi işgal ederken önümdeki kitaba tekrar baktım. O bana soruları sorduğunda ne tepki vereceğimi bilemez bir şekilde ona bakmış daha sonra gitmek için ayaklanmıştım. Söylediği şeyler benim için fazla ağırdı. Sorumluluk vardı, birbirimizi doğru düzgün tanımıyorduk bile. Ayaklandığım an kemikli elleri ile bileğimi sıkıca tutmuş ve numaramı isteyip düşünmemi önermişti. Zorla yutkunduğumu hatırlıyorum daha sonra da ellerimin arasına bırakılan son model telefonu... Kendi numaramı yazmış ve kaydetmiştim. İsimlerimizi bilmediğimiz için Parktaki Kız şeklinde kendimi kaydetmiştim. Kim bilir kaç tane kadın ismi vardı. İşini kolaylaştırmıştım. Derin bir nefes alıp, önümde okunmayı bekleyen kitaba baktım.

Fakat hiçbir şekilde odaklanamıyordum. Kelimeler birbirine geçiyor ve sanki onun sorduğu sorular orada yazıyordu. Gözlerimi kaçırıp, başımı ellerim arasına aldım. Hayır, fazla dert etmiyor ya da abartmıyordum. Olması gerektiği gibi davranıyordum ama verilmesi gereken cevap ne onu bilmiyordum. Sürgülü kapı aralandığında bir müşteri gelmişti. Kitabımın arasına ayracını koyup ayağa kalktım ve kucağında ikiz bebekleri olan kadınla adamı güleryüz ile karşıladım. Evet, bir bebek giyim mağazasında çalışıyordum. İki yandan örülü saçlarımı arkaya attım.

"Hoş geldiniz." Küçük bebeklere el salladım ve gülümsememi bozmadan onlara baktım. Annesi olarak anladığım kadın etrafa büyülenmişcesine bakıyordu.

"Çok güzel, her şey çok güzel." dediğine kıkırdadım.

"Sizlere nasıl yardımcı olabilirim efendim?" Bir yandan da küçük bebeğin yumruk yaptığı ellerini tutuyordum.

"Aslında," dedi adam ve bebeğini kucağında hoplattı.

"Bir düğünümüz var. Küçük kızlarıma onlara göre bir elbise arıyorduk."

"Elbise reyonumuz bir arka tarafta. Oradaki görevli arkadaşım size yardımcı olabilir. " Gülümsedikten sonra bebeğin elini bıraktım. Bu işte sürekli gülümsemek zorundaydım bu yüzden yanaklarım bazen ağrıyordu bile.

"Görüşürüz küçük şey!" Küçük bebeğe el salladığımda çoktan arka tarafa gitmişlerdi. Derin bir nefes alıp reyon aralarında yürümeye başladım. Bu mağazanın bu bölgedeki sorumlu müdürü bendim. Bu yüzden bazı şeyleri kontrol etmem gerekiyordu. Küçük tayt bölümünde durduğumda yıldızlı taytı elime aldım. Bu dün karşılaştığım o küçük bebeğin giydiği tayttandı. Yutkundum. Onun o masum yüzü, hafif sarımsı saçları aklımdan gitmiyordu. Onlara elbette yardım etmek istiyordum ama o adamı tanımıyordum, bu sorumluluğu alabilir miydim onu bile bilmiyordum. Taytı güzelce katlayıp yerine bıraktığımda bu reyonda hiçbir sorun görmediğim için adımlarımı eski oturduğum yere yönlendirdim. Bacak bacak üstüne atıp yarım kalan kitabımı okumaya devam edecekken bir ses duydum.

"Neden buraya merdiven koyarlar ki amına koyayım!" Sert erkek sesi beni hızla yerimden kaldırırken oraya baktım.

Bu ses O'na aitti. Dün karşılaştığım adam siyah bebek arabasını küfürler savurarak merdivenden çıkarmaya çalışıyor küfür ettikçe kızından özür diliyordu.

"Aman Tanrım, bebeğim özür dilerim baba biraz sinirlenebiliyor çünkü bu merdiven çok geniş ve siktiğimin arabası geçmiyor!" Sinirle soluyup kucağındaki kızını hoplattı ve tek eliyle arabayı sertçe kaldırdı. Büyük bir gürültüyle düşen araba onun sabrını zorlamış olacak ki tam yeni bir küfür gelecekken koşarak yanlarına gittim.

"Ben size yardım ederim!" Ona bakmadan hemen arabayı büyük bir güçlükle çıkardım.

"İki saattir burda araba ile resmen ilişkiye girdim şimdi mi geli--" Yüzümü ona çevirdiğimde sinirli ses tonunu alçattı ve şaşkınlıkla bana baktı.

"Parktaki kız?" Şaşkın ses tonu gülmeme neden olmuştu.

"Merhaba." Gülümsedim ve kucağındaki minik kızın yanaklarını okşadım.

"Tesadüfe bak... Burada mı çalışıyorsun? " Küçük kız kollarını bana uzattığında babasından izin almak için ona baktım. Başını salladı ve küçük kızı kucağıma aldım.

"Oh, evet."

"Bu çok iyi. Bende Rain'e birkaç kıyafet bakmaya gelmiştim. "

"Rain mi? İsmi bu mu? Bu çok güzel!" Kıkırdayıp burnumu yanağına sürttüm. Rain gülümsedi ve elleriyle yüzünü kapattı.

"Evet, ismi o. Aslında," dedi ve ona bakmamı sağlayarak boğazını temizledi.

"Ben de bugün sana mesaj atmayı düşünüyordum. Düşündün mü diye merak etmiştim..." Derin nir nefes aldım. Verecek cevabım bile yoktu.

"Ben... Aslını söylemek gerekirse çok düşümdüm. Aklımı kurcalayan bir ton soru bile buldum ama hâlâ sana verecek bir cevap bulamadım... Ayrıca birbirimizi tanımıyoruz, adını bile bilmiyor--" Sözümü elimi tutmasıyla kesti ve atıldı:

"Ben Zayn Malik. Kucağınıdaki eşsiz güzelliğin babası ve senin yardımına acayip yardımı olan bir adamım."  Heyecanlı ve aceleci ses tonu gülmeme neden olmuştu. Sıra sende der gibi güldü ve başını salladı.

"Imm, evet... Ben Izabella Chloe Burns ve senin soruna ne diyeceğini bilemeyen kadınım." Dudaklarımı büzdüm.

"Bak Izabella, sana çok... Çok ihtiyacım var ve sen olmazsan ben aileme ne derim bilmiyorum. Zaten ailem ile fazla görüşen bir adam değilim. Onları geçtim kızıma annelik yapan birini bulmam gerekiyor... Ona tek başıma bakamıyorum. Büyüyünce ona ne diyeceğim bilmiyorum bile." Gerçekten üzülüyordu. Ruhunu çaresizlik esir alan bu adama olumsuz cevap versem daha da kötü olacaktı. Peki ya ben? Ben... Benim kaybedeceğim hiçbirşey yoktu.

Yavaşça başımı salladım.

"Bu olur mu demek?" Umutlu sesine karşı başımı gülümseyerek tekrar salladım.

"Olur demek..."

Bakışlarındaki mutluluk doğru bir karar verdiğimin göstergesi miydi? Bilmiyordum. Rain kucağımda tatlı kıkırdamaları ile ellerini çırpıyordu. Sanki her şeyi anlamış gibiydi. Tombul pembe yanaklarından öptüm.

"Annene merhaba de güzelim." Zayn kızını kucağına alıp yüzünü bana çevirmişti. Annene demişti. Gülümsedim.

"Hemen, hemen evimize gidelim. " Aceleci tavrı sakarlığına neden olmuştu. Geri giderken rafa çarpmıştı.

"Sikti--" Ona kaşlarımı kaldırarak baktığımda hemen sustu.

"Küfür konusunda sanırım hiç uzlaşamayacağız..." Başımı iki yana sallayarak güldüm.

O ise sadece dilini dişlerinin arasına alıp gülümsemekle yetindi.

♡♡♡

HELLLOOOOO BEN GELDİM.

hesabın şifresini unutmuşum bulamayacağım diye ağlıyordum az kalsın dlwkdpwkdpwkdk

şimdi hanımlar bu bölüm azıcıkk minik oldu. bu kısımları yazmak zorladı beni hele bi eve geçsinler üfff neler olcak neler
ayrıca hepinize çok çok teşekkür ediyorum 💖

P.S: Yakında cinsellik içeren Harry kurgumu yayınlayacağım onda da desteklerinize ihtiyacım var :')

you dont own me // malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin