Ben Park Jimin. 20 yaşında fıstık gibi bir delikanlıyım. Babam Kore'nin en zengin ikinci iş adamı. Annem çalışmıyor ama soyu zengin ailelerden.
Şu sıralar beni epey geriyorlar. Gerek ders ve başarı gerek başarı ve başarı konusunda. Sürekli en iyi olmamı istiyorlar ve tabiki de gelecekte şirketin başına geçmemi... Şirketin başına geçme gibi bir düşüncem yok açıkçası. Ben rahat, salaş ve kafasına göre takılan biriyim iş bana göre bir şey değil anlayacağınız.
Yarın yaz tatiline giriyoruz. Yaz için mükemmel fikirlerim var. Miami'ye gitmeyi düşünüyorum. Orada babamın otellerinden var yani beleşe kalıcağım bir yer var. Para sıkıntımız yok tabiki ama ben biraz cimri birisiyim. Her şeye para harcamayı sevmem. Her neyse konumuz cimriliğim değil konumuz benim yaz tatili planlarım. Miami'ye gidip uzun bir tatil yapacağım. Deniz, kum, güneş üçlüsüyle bir sürü snap atıp takipçilerimi kıskandırıcam ve ayrıcaa bol bol yiyip kilo almayacağım hahahahha. Çok gıcık biriyim biliyor-
Biraz daha saçma şeyler düşünmeye devam edersem okula geç kalacağım ve ben kesinlikle okula geç kalmak istemiyorum.
Yaz tatili planlarımı bir kenara bırakıp yorganı ayaklarımla ittim ve susmak bilmeyen alarmı kapatıp yataktan kalktım. Bugün okulun son günü ama bizim cins profesör kesin gene bir şeyler anlatacaktı. Oflaya poflaya odamdaki banyoya doğru ilerledim. Duş almak için suyu açtım ve sıcak suya çevirdim. Kesinlikle soğuk suyla duş alanlardan değilim. Her ne kadar onlara imrensemde sıcak su olmadan duş alamıyorum.
Duşumu aldıktan sonra havluyu belime doladım ve dolabımın önüne geldim. Yaklaşık 20 dk düşünmeden sonra ne giyiceğime karar verdim ve hızlı bir şekilde giyinmeye başladım. Eee sonuçta okulun son günü yakışıklı olmam lazım. Yırtık pantolonun üzerine çok sevdiğim moon resimli bluzümü giyindim. Saçlarıma da şekil verdikten sonra aşağıya indim.
" Günaydın tombikimm."
Aishh bu annemdi. Küçükken hep kilolu olduğum için bana kendimi bildim bileli böyle seslenirdi. Birgün anneme çok kırılıp kilo vermiştim. İstediğim kiloya düştüğümde lise ikiye gidiyordum sanırım.
" Günaydın annee."
" Bize günaydın yok mu oğlum? "
" Sana da günaydın babaa."
" Dan bi nerede?"
" Odasında uyuyor. Gidip de uyandırma kızı."
" Tamam tamam acelem var zaten, geç kaldım."
Ağzıma peynir, domates, salatalık ve ekmek aldıktan sonra hepsini rahat çiğneyebilmek için bir yudum meyve suyu içtim.
" Oğlum yavaş ol boğulacaksın!"
"Boğolmom onno, bon çokoyorom boy boy."
Konuşmalarına fırsat vermeden sandalyeden kalktım ve kapıya kadar koştum.
⚛️
Sonunda okullar bitti be. Bir hafta önceden Tae ile birlikte bugün neler yapacağımızı planlanmıştık. Aslında dışarıda gezmeyi istiyorduk ama Tae bizde kalmanın daha eğlenceli olduğunu söyledi bu fikir bana da cazip gelince hemen kabul etmiştim.
" Jimin"
" Efendim"
" Jimin"
" Efendim"
" Jimin"
" Efendim Tae ne var!"
" Jimin"
" Ne varrrr!"
" Jimin"
" Taehyung git Allah aşkına git. Gelme bizim eve. İki saattir ne var diyorum niye Jimin deyip duruyorsun!"
" Ji-"
" Bir daha Jimin dersen olacaklara karışmam!"
"Jimin"
Canıma tak etmişti. Ciddi anlamda sinirlenmiştim. Yürüdüğümüz çimenlere Taehyung'ı ittim ve yere düşmesini sağladım. Daha sonra üzerine çıkıp boğazını ve göbeğini gıdıklamaya başladım. Bu salak şey gerçekten de çok fazla gıdıklanıyordu ve ben oldukça zevk alıyordum. Son desibelime kadar gülerken Tae beni yan tarafa itti. Ben hala gülmeye devam ederken üzerime çıktı.
" Çok komik ha!"
Hala deliler gibi gülüyordum. Çünkü çok fazla gıdıklamıştım ve Tae'nin kıvranması gerçekten çok komikti.
" Cevap ver Jimin. Gülmeyi kes artık."
Zorla kendime geldikten sonra cevap verdim.
" E-evet Tae gerçekten çok komikti."
Hatırladıkça gülesim geliyordu ve etrafımı bile görmüyordum artık gülmekten.
" Bakalım bu da bu kadar komik mi."
Tae yüzüme doğru yaklaştı. O yaklaştıkça gülmem git gide kesiliyordu. Birbirimizin gözlerine bakarken bakışları gözümden dudağıma doğru kaydı. Ne yapacağını merakla izlerken dudakları iyice yüzüme yaklaştı.
" ahhhhh ayı mısın Taehyung? "
Yanağımı ıssırmıştı. Bi an yanağımın kopacağını bile düşündüm.
" Hakettin Jimin."
Doğru diyordu haketmiştim. Ama ne yapabilirdim ki? Gerçekten komikti.
İkimizde yerden kalktıktan sonra bizim eve doğru yürümeye başladık." Tae"
" hm?"
" Tae"
" Jimin benim numaramı bana yapamazsın."
" Haklısın unutmuşum."
İkimizde gülerken çoktan eve varmıştık. Bugün gerçekten güzel olacaktı. Üniversite öğrencisi olmamıza rağmen bir sürü oyunlar oynayacaktık.
Kapıyı çaldım ve beraber açılmasını bekledik. Bayan Hye kapıyı açar açmaz koşarak içeri girdik." Ooo çocuklar hoşgeldiniz."
" Hoşbulduk madam."
Tae annemin yanına gitmiş ve ellerini öperken söylemişti bunları. Tae ve ben ilkokuldan beri arkadaşız ve Tae anneme hep böyle seslenir.
Odama doğru yönelecekken annem durmamı sağladı" Jimin azıcık Taehyung'ı örnek al. Bak nasıl da yanıma koşup selam veriyor. Sen hemen odana gidiyorsun."
" Olur mu öyle şey annecim. Çantamı koyup gelecektim hemen."
Annemin yanına gittim ve sımsıkı sarılıp durumu kurtarmayı başardım. Taehyung kurbanlık koyun gibi dururken kolundan tuttum ve odama kadar çekiştirdim.
" Eee ilk ne yapalım? "
Uzunca düşündükten sonra nihayet soruma cevap verebilmişti.
" cs oynuyalım."
" Tamam hadi geç bilgisayara."
⚛️
2 saat boyunca oyun oynadıktan sonra sıkılıp yatağıma uzandım.
" Noldu Jimin?"
" Sıkıldım."
" Aslında bende sıkıldım. Şimdi ne yapıcaz?"
" Ne yapmak istersin?"
" Oyun oynamayalım."
" Bencede ama ne yapıcaz ki? "
Tae düşünmek için sandalyeden kalktı ve odada tur atmaya başladı. Bana doğru gelirken ayağı ayağına takıldı ve üstüme düştü. Şaşkın şaşkın birbirimize bakarken kapı çaldı. İkimizde felç olmuş gibi hareket edemezken içeriye babam girdi.
" Jimin sana söylemem gereken bir- Siz ikiniz ne halt yiyorsunuz burada!"
Öncelikle selam, bu benim ilk kitabım olucak. Hatalarım varsa kusura bakmayın. Kitabı beğendiyseniz lütfen yorum olarak görüşlerinizi yazın. Bu bölümde jungkook yoktu ama ileriki bölümler için bu bölümü yazmak durumundaydım. Umarım beğenirsiniz... ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Hate I Love | Jikook
FanfictionSevmediğin biriyle zorla evlendirilmek ne demek bilir misiniz? Ben biliyorum... Onca hayallerim varken 21 yaşında evlendirildim. Üstelik bir erkekle!