|.Bölüm

2 0 0
                                    

Ve kaptan şöyle seslenir:
-Beyler bayanlar limana çok yaklaştık lütfen önemli eşyalarınızı yanınızdan ayırmayınız.
  Kaptan konuşmasını yaptıktan hemen sonra babamın yanına gittim. Annem beni hayata getirirken canından olmuş. O yüzden babam büyüttü beni. Şuan 10 yaşındayım ve sanki annemin acısı daha yeniymiş gibi özlemini çekiyorum.
Yan komşularımız babam beni büyütürken babama yardım etmişler. Benim yaşımda bir oğulları var. Oğullarıyla şimdiye kadar çok azdır konuşmuşluğumuz. Bugüne kadar konuştuğu insanlar da sayılı. Çok fazla konuşmuyor kimseyle. Konuştuğunu gördüm ama güldüğünde hiç görmedim. Sanki gülme duygusu yokmuş gibi. Ne zaman konuşmaya çalışsam kısa ve soğuk cevaplar verip konuşmayı hemen bitiriyor. Geçen yıldan bu yıla daha da mutsuz. Geçen yıl teyzesinin hasta olduğunu duymuştum belki o yüzdendir.
Gemiden indikten bir kaç saat sonra evdeydik. Buraya arada gelirdik ama çok hatırlamıyorum. Annemin ölümünden sonra babam benim sorumluluğumla uğraşırken aklı dengesini yitirdi ama ben küçük olduğum için tedavi etmediler. Ben 18 yaşıma girdiğim zaman tedavi olacak. Evimizde annemin çok anısı olduğu için ev değiştirmeye karar verdik. San Francisco da babama miras kalan bir ev vardı. Bizde oraya taşındık. Pazartesi günü yeni okula başlayacaktım. Şimdiye kadar çok az iletişimimiz olan Miraç'ı bile şimdiden çok özlemiştim. Neden bilmiyorum ama onun yanında üzüntüm birazcıkta olsa azalıyordu. Zaten çok sosyal olmayan bir insandim. Yeni okuluma arkada edinebilir miyim bilmiyorum. Heyecanla yeni okul günüme hazırlanıyordum. Gerçi ne bekliyordum ki hep aynı şeyler. Yakın olabileceğim 1,2 kişi olsa bile yeter. Zaten çok konuşmayı seven bir insan değilim insani ilişkilere oldukça uzağım aslında. Bu okulda yalnız kalmamam v üzülmemem dileğiyle.
Sabahın 7.15 ydi. Çok küçükken bile erken uyuyup erken uyanan bir insan değilmişim hiç alışamadım o yüzden erken kalkmaya. Yataktan kalktım ve hemen aşağı mutfağa inip her sabah yaptığım gibi babama sarıldım. Sonra elimi yüzümü yıkayıp kıyafetlerimi değiştirdikten sonra mutfağa kahvaltı yapmaya indim. Kahvaltımı yaptıktan sonra çantami kapıp doğru dışarı çıktım. Dün biraz araştırmıştım okul Nerede diye o yüzden bulmam zor olmadı.
Okuldakiler o kadar da soğuk değillerdi. İyi davrandilar bana ilk günden. Hatta üç kız var onlarla hemen yakın olduk. Şaşırmıştım aslında bu yıla kadar benimle çok iyi hatta iyi anlaşan hickimse olmamıştı. Bir konuştuğum Miraç vardı. Onunla da çok yakın değildik. Aslında okul çıkışı da bir yerlere gitmiştik. Ilk günüm baya güzeldi. Eve gidincekapida kaldım. Dondum kaldım resmen. Evin bahçesinde ambulans vardı. Hemen eve girdim. Bütün komşular bizim evdeydi. Ve ve işte nefes bile alamadığım anlar. Sağlık görevlileri babamla ilgileniyorlardi. Onu bahçeye,ambulansa taşıyorlardı. Durduğum yerde yere çökmüştüm. Ağlamaya başladım. Sesim sanki yok olmuştu. "Noldu,neyi var?" Diye bile soramıyordum. Ilk tanıştığımız komşumuz yanıma geldi. Bana sarıldı. Hiç sesim çıkmıyordu. "Noldu?" Diye soramadım. Anlamıştı galiba o da anlattı ne olduğunu. Kalkabildigim şekilde ayağa kalktım ve "hangi hastane?" Olduğunu sordum. Bütün gücüm kullanarak koşturuyordum. Hiçbir taksi durmuyordu. Baya bor süre taksi bekledim. En sonunda bir taksi durdu. Aceleyle bindim ve hastanenin adını söyledim. 10-15 dakika sonra hastaneye ulaştık. Aceleyle kostura kostura yerini öğrendim. Yoğun bakımda yatıyormuş. En hızlı olduğum şekilde yoğun bakımın Nerede olduğunu bulmaya çalışıyordum. En sonunda buldum ama beni içeri almadılar. Beklerken zaman öyle geçmiyordu ki. Bir türlü geçmedi zaman. Çoğu kişi gitti bekleyenlerden. Sanki bütün hastalar iyileşmişti gitmişti de hastane de yalnız biz kalmıştık. O gece sanki hiç bitmeyecekti. Göz yaşlarımla hiç dinmedi bütün gece. En kötüsüne düşünmek çok acı vericiydi ama düşünmeye mecburdum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 28, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

-MUCİZE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin