Ben AURA ALLİNS.Martin ve Liza'nın kızı,AURA Aurayı anlatmam gerekirse kendimi hala keşfedemedim sanırım.Sinirli ve biraz da tripçi biriyimdir.Aşka değer vermiyorum çünkü kaçıyorum.Sığındığım kişilerse Amelia ve Melinda.
Benim sığınağım onlar ve onlarla yaşamayı seviyorum.Bazen vücudumda bir şeyler oluyor.Damarlarım çekiliyor,sıcaklık basıyor annem ve babaam bunun gençlikten olduğunu söylüyorlar pek taktıklarını da sanmıyorum.Fakat bu konuda sakladıkları bir şey vardı.
Sabah sabah telefonumun çalmasıyla uyandım.
-ne var melinda?
-sanada günaydın bebeğim
-sabah sabah beni uyandır diyen oldu mu sana?
-Of Aura anlaşıldı bu saatlerde hiç çekilmiyorsun
-çekemiyosan git Ameliaya sar benide uykumla rahat bırak deyip telefonu köşeye fırlattım.
Sabahları hep sinirli olurdum
Amaa benim başımda bir tane mi Melinda var annem durur mu hemen başıma geldi
hadi aura kalk aura diyip durdu ve sonrası YASTIK SAVAŞI!
O sırada babamın dışarıdan yeni geldiğine dair kapı açıldı ve sürpriz!!!
Hala diye çığlık attım.Koşup boynuna sarıldım.O benim bir tanemdi.
Nerelerdeydin niye haber vermedin sorularına cevap verdikten sonra beni okula bırakmayı teklif etti bende bir çırpıda kabul ettim.Yukarı çıkıp hazırlanmaya başladım siyah dar kotumu üzerine beyaz tsirtümü giydim saçıma maşa yaptım ve hafifte makyaj kendime çeki düzen vermiştim.
ARABADA
-hayatını adayacak birini buldun mu ? demişti halam
-oo nerden çıktı şimdi benim yanımda açma böyle konuları hala benden uzak sana yakın olsun
-ben buldum bilee dedi ve elindeki pırlanta yüzüğü gösterdi
Hala diyip çığlık attım ve elini aldım tam bakarken direksiyon hakimiyetini kaybetti ve bir çocuk önümüze atladı sanki,kafamı torpido gözüne çarpmıştım.Arabadan inip direkt çocuğa baktım
Benim yüzümden benim yüzümden diyip zırlıyordum
-siz ne halt yediğinizi sanıyorsunuz
-iyi misin dedim yanına gidip
-hastaneye gidelim dedi halam
--hayır hastaneye falan gitmiyorum siz kadın şöförler neden kör oluyorsunuz
-bu halde ne diyorsun sen kaza oldu işte hatalıyız kabul
-sizi şikayet etmeyeceğime dua edin
-şikayet ette dırdırından kurtulayım
-asıl siz kadınlar bizi dırdırınızdan öldürürsünüzbe
-gelde öldürmek nasıl olurmuş diye tam yumruk atacakken elimi tuttu öyle bir güçü vardı ki elim kaskatı kesildi.
-oh valla hem çarpın hem dövün bunun cezasını biliyor musunuz
-bir eliyle yumruğumu tutuyor diğer elini alnıma doğru götürürken tam eli saçıma değdi geri çekildim.
-ne yapıyorsun sen aklını mı kaçırdın
-çok meraklıydık sana al şunu da(peçeteyi) alnına koy çarpmışsın.
-çok kibarsın dedim alaycı bir sırıtmayla
-rica ederim deyip uzaklaştı.
halam şaşkınlıkla oda neydi öyle dedi ve hayvanın birir işte ne olacaak diye cevap verdim.
-neyse derse girmem gerek öptüm deyip okula girdim.
melinda ve amelia sınıfa geldiğinde uyuyordum.Beni tüm çabalarına rağmen uyandırmaya çalıştılar fakathiç kalkasım yoktu.
-hey sen sırama pineklemişsin
bu ses çok tanıdık geliyordu.evet sabahki sesti kafamı kaldırıp kısık gözlerle baktım
-yine mi sen yok ben kesin kabustayım galiba
-sıramdan kalk yoksa kabusun olurum
-sanki simdi bir farkın var ne kıymetli sıraymış alda bi tarafına
-ne de terbiyeli maşallah dedi ve sıraya geçip uyumaya başladı
-vay be demek ki hem taş hemde erkek olsaydık Aurayı uyandırabilirmişiz amelia dedi Melinda
-ne saçmalıyorsunuz
-kızım az önce konuştuğun çocuk diyoruz fazla mı taşımsı ne?
-meteor olsa kaç yazar önce insan olması gerekir.
-bi dk sizin aranızda bir olay mı geçmiş ne? kızlar beni ne kadarda iyi tanıyordu.
olayları anlattım ve kızlar kıkırdayarak en büyük aşklar.....
kesin be dedim soğuk bir sesle.
-adı da Josephmiş bu arada
-neyse ne artıkderse gitsek mi?
-ne zamandan beri ders aşığı biri oldun?
-.......
Bir yönden bakmak gerekirse çocuk gerçekten iyiydi yani tip olarak aman Aura neler saçmalıyorsun sen pis kız.sonra bu düşünceleri uzaklaştırmaya çalıştım.
JOSEPH'İN AĞZINDAN
Aslına bakarsak biraz öküz ve kaba olduğumun farkındayım.Bunu ona bilerek yapıyordum.Duygularımın onu kasabanın çıkışındaki ormanda koşarken gördüğümde kesinleştirmiştim.Çok farklı biri gibydi.Güzeldi,safdı.Beni benden alan bir gülüşü vardı.Ne olursa olsun onun karşısına çıkmak zorundaydım az kalsın kefeni hazırlıyorduk ama buna değmişti.En önemli sorunsa onun Allinslerden olmasıydı rivayete göre onlar avcı ailelerdendi.Aura ne kadar masum olursa olsun eminim onu da kendileri gibi eğiteceklerdi.Aama benim melez olduğu bilmezse bir sorun olmazdı sanırım yani inşallah.Şuan geçen yılki sıramda uyuyorum tesadüfe bakki oda az önce burada uyuyordu kokusu hala sıradaydı içime çektim ve beni sevmesi için Tanrıya dua ettim.
AURANIN AĞZINDAN:
Eve gelmiştim ama kimse yoktu.Peki bu karanlıkta neyin nesiydi?
-ANNE? baba?
-kimseden ses yoktu
merdivenden küçük bir ışık geliyordu?
bodruma giden kapıyı açtım ve o da ne?
İÇeride bir sürü silah, oklar mızraklar,baltalar,bıçaklar...
Bunlar ne zaman buraya gelmişlerdi?
hala parmağıyla gel işareti yaptı ve beni belimden tuttu.
-Hala neler oluyor?
-yok ben sabah kafamı çarptım ya şok geçiriyorum dimi?
-hayır tatlım doğru görüyorsun.
babam söze girdi
-artık 17 yaşındasın ve bizden olma zamanın geldi
-ne nasıl sizden olma ?
-eğitilecek ve avcılardan olacaksın yani olacaksınız
AVCI ALLİNS AİLESİNE HOŞGELDİN AURA DEDİ ve kafamı çevirdiğimde Korkmuş ve şaşkın gözlerle köşede duran Amelia ve Melindayı gördüm.
anladım ki şok geçirmiyordum yeni bir hayat kapısı açılıyor gibiydi...
BU HİKAYEYİ 3 ARKADAŞ YAZIYORUZ ŞİMDİDEN BEĞENİRSENİZ TEŞEKKÜR EDERİM :=)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AV MEVSİMİ
Teen FictionAvcılık onun genlerinde vardı.Nerden bilecekti ki bir gün acımasız bir avcı olacağını? Her şeyiyle avcılığa adanacak bir kalp kaybettikleriyle kazandıklarıyla yeniden doğuyordu.