Sabah alarmın rahatsız edici sesiyle birlikte uyanmak zorunda kalmıştım.Ayaklarımı hala çocukluğumdan kalma ayıcık desenli çarşafı olan yatağımdan aşağı sarkıtarak bir süre uyku sersemliğimi atmak için bekledim.Beynim sanki şişmiş gibiydi,içindeki bir çok ses kulaklarıma basınç yapıyordu o an.Yavaş yavaş uykulu halimi üzerimden atıp gercek dünyaya dönmüştüm sonunda.Tabi dönmemle birlikte gelen dünya dertleri,sıkıntıları...
Sonra dün geceye gitti aklım,tekrar istemsizce doldu gözlerim,sızladı burnunum direği.Derin bir nefes aldım bu halime,sonra dudaklarım kıvrıldı yukarı doğru ve alayci bir gülümsemeyle güldüm kendi kendime. Daha sonra kafamdaki düşünceleri silip ayağa kalktım bir çırpıda.Banyoya ilerleyerek suyu açtım,elimi soğuk suya dokundurmamla irkildim fakat umursamayarak avcuma doldurdum soğuk suyu.Gözlerimi sıkıca yumup hic beklemeden bir tokat gibi çarptım suyu yüzüme.Bunu sevmiştim.Bir kaç defa daha tekrarladıktan sonra lavabonun kenarinda asılı olan havluyu alarak yüzümü kuruladım.Havluyu tekrar yerine koyduktan sonra gözlerim takılı kalmıştı bana bakan bir çift mavi göze.Evet bunlar benim gözlerimdi ama onlar bile bana yabancıydı.Mavi gözlerimin etrafını kırmızı damarlar burümüştü.Yüzümü incelerken buldum kendimi;mor göz altlarım,beyaz olmasına rağmen daha da beyaz tenim ,kurumuş dudaklarım ve yanağımdaki morarmış iz.
Elimi yavaşça yüzümdeki morluğa götürürken dün gece yaşadıklarım tekrar hücum etmişti uyuşuk beynime.Umursamadım vücudumun verdiği tepkileri tabi kan bürümüş gözleriminden akan sıcak gözyaşının önce yüzüme sonra ölmüş kalbime oradan da kendini saklamış ruhuma akmasına kadar.
Bolum 1
Ben Duru,küçük yaşta annesini kaybetmesiyle birlikte koca hayatta tek başına kalmış bir kız.
Baban diyecek olursanız,tek bir cevap "benim öyle bir babam yok".
Annemin ölümünden 3 ay sonra dayanamayıp bir şeytanla evlenen ve o şeytanı kendi öz çocuğuna tercih eden bir adam.Sirf o istedi diye beni şehir dışına yatıli yurda yollayan ve daha sonra bir kere olsun aramayan bir adam.
Tabi bu anlattıklarım eskisi gibi acıtmıyo canımı,o zamanlar çok küçüktüm.7 yaşındayken kalmıştım ıssız yurt odalarında.Ama şimdi çok daha güçlüydüm.Yada en azından öyle sanıyodum.Ta ki 6 ay önce hayatıma giren adamdan sonra.
Herşey peri masalı gibiydi oysaki.İnsan yanında prenses gibi hissediyordu kendini.Sıcacık bakışı,yumuşacık dokunuşları etkilemişti beni.En güvenli yerimdi onun kolları,bir kere sardımı etrafı bir daha bırakmasın istiyordum.
Ama sonra noldu,tipik son aldatıldım.Hemde en yakın arkadaşlarımdan biri olan Cansu ile.
İşte o an karar verdim,kimseyi önemsememeye ,en değer verdigim iki kişi tarafından arkamdan bıçaklanmıştım sonuçta.Hala midem bulanıyordu onların isimlerini duyunca.
O günden sonra bırakmıştım herşeyi.En büyük hayalim olan doktorluğu bile.Hem benim hem annemin en buyük hayaliydi doktor olmam.Annem hastayken yanına gider ateşi varmı diye bakardım,ilaçlarinı saatine saatine verirdim daha 7 yaşında olmama rağmen.Hep derdi annem "doktor kızım benim,inşallah ilerde de gerçek doktor olmanıda görürüm diye"
Olmamıştı.Çok az kalmıştı.Ama devam edemedim.Başima gelen durumlar yüzünden üniversitemi dondurup bir köşeye kaldırdım doktorluk hayallerimi.
Hayata sil baştan başlamak istedim ama olmadı işte.Girdiğim her mekanda hatıralar gozüme gözüme girdi.Sırf bana onu hatırlatmak için.Kalbim silmişti onu buna emindim ama aklım bir türlü onu unutmuyordu.Küçücuk bir anımsamada yasadıklarımız gözümün önünden geçiyordu.Acıyla...
Bolum 2
Başımdaki derin ağrıyla birlikte açtım gözlerimi.Birkaç defa kırpıştırdıktan sonra netleşen odamın görüntüsüyle gerinerek yataktan kalktım.Ayaklarimı suruyerek banyoma vardıktan sonra hic aynaya bakmadan yuzumu yikadim.Ruhum kadar yorgun olan bedenim yataktan çıkmamamı istesede Ebru'nun bu sefer de geç kalırsam beni geberteceğini bildiğimden oflayarak banyodan çıkarak tekrar odama geçtim.
Odama geçmemle birlikte yatağıma çoktan oturmuş ve oldukça şık gözüken canım ev arkadaşıma gözlerimi devirerek dolabımın önüne geçtim.
