En son ne zaman gerçekten bir şey hissettiğimi hatırlamıyorum. Gerçekleri öğrendiğim gün mü? Gerçekten berbat bir gündü evet, ama bu sadece düşünsel olarak kavramak anlamında, öyle olması gerektiğini bildiğim için berbat bir gündü, öyle hissettiğim için değil. Hislerimin kaybolduğu gün o gün değildi. Hislerimin kaybolduğunu farkettiğim gün o gündü. Duygularım uzun zamandır yavaş yavaş kayboluyordu, duygu sandığım her şeyin bilinç olduğunu farketmeye başladım. Anı yaşarken olmasa da sonradan baktığımda farkedebiliyorum yani.
İçimde bir şeyler öldü. İçimde çok şey öldü. İçimde yaşam yok. Dışta kalan hatıraların benzerliğe göre banta sarılıp tekrar oynatılmasından ibaret tepkilerim. Hissizim. Hissedemiyorum. Ezberlerden ibaret her şeyim. Taklitlerden. Çevremin ve kendimin. Kendim bile çoğu zaman anlayamıyorum tepkilerim gerçek mi yoksa çalınmış roller mi diye.. Bu dünyadaki en büyük oyuncuyum, insan söylediği yalana inandırabilmek için o yalana önce kendi inanmalı derler. Ben ne zaman inanmaya başladım bu role?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hissiz
Non-FictionNe olacağını bilmiyorum. Şu ana dek hep önceden planlayarak yazmaya çalıştım ve aradaki boşlukları dolduramadığım için yayınlayamadım da. Bu sefer bir farklılık yapacağım. Planlama yok.. Zihnimi ve içimde kalmış olan his kırıntılarını serbest bıraka...