"Safe&Sound" şarkısından ilham alınmıştır. Bu yüzden hikaye boyunca videodaki şarkıyı dinlemeniz tavsiye edilir.
Lütfen yorum ve oylarla düşüncelerinizi belirtiniz. İyi okumalar :)Her yer kan revan... Sanki ölmüşsünüz de cehenneme gelmişsiniz gibi.. Belki de daha fena.. Bir yanda sevdiği birini kaybedenlerin yürek parçalayıcı feryatları, bir yanda intikam ateşiyle yanıp tutuşanların ölümcül bağırışları.. Bu kadar insan içinde, bu karanlığın içinde arkadaşlarımı göremiyorum. Ne haldeler bilmemekle birlikte kendi düştüğüm halden de bir haberim. Bacağımdaki derin yarayı Bellatrix'ten yediğim kara büyüye borçluyum. Sadece o olsa iyi... Sol kolumu tamamen hissetmiyorum, alnımda kanayan bir iz, nereye baksam ölüm, nereye dönsem kaybediş.. Saçlarım karmakarışık aynı çocukluğumdaki gibi. Daha yeni Ginny'i bir ölümcül lanetten kurtardım. Bana attığı minnet dolu bakışı görmezden geliyorum. Bunun için vaktimiz yok. Kocaman bir savaşın ortasındayız. Hogwarts'ın her bir yanı ayrı bir savaş alanı. Beklenen savaş! Ne kadar da aptalca... Gerçekten bu kadar dehşet bekleniyor muydu?! Bu kadar yıkım, bu kadar acı! Gözlerimi her kapatışta başka bir yüz bakıyor bana. Kanlar içinde yüzleri, bomboş bakışları... Sanki daha huzur verici bir yerdeler ama bilemeyiz ki.. Ve kesinlikle denemeyi istemem. Daha yapacağım çok şey var. Dünyayı gezmek istiyorum mesela. Dertsiz bir güne uyanmak.. Daha aşık olduğum kişiye bile "Seni seviyorum" diyemedim. Eksik kalmak istemiyorum. Daha çok gencim. Önümde uzun -çok uzun- bir hayat olmalı. Aşkımdan delirmeliyim mesela. Ya da hayattan çok sert bir tekme yemeli ama her şeye rağmen ayağa kalkmalıyım. Ölüm şimdiye kadar hiç korkutmamıştı beni. Yıllardır yaptığımız onlarca saçma şeyi düşünüyorum da sahi nasıl hayatta kalabilmişiz bunca zaman?! Bir diğer lanetten kaçarken geriye ölümcül bir lanet gönderiyorum. Yapabileceğim bir şey yok. Ya onlar ölecek ya biz.. Harry'nin savunduğu gibi silahsızlaştırmak artık anlamsız. Savaşta her yol mübahtır derler ya.. Tam burada,bu savaşta kaybetmek veya kazanmak yok. Sadece hayatta kalmak var. Taraflar bile kendilerini kaybetmişken aslında kimin laneti kime çarpıyor bilemiyoruz. İşte tam da bu anda üzerime gelen turuncu ışığı son anda görüyorum. Kaçmaya zamanım yok. Gözlerimi huzura kavuşmak için kapatıyorum. Ama beklediğim acı hiç gelmiyor, lanet bana hiç vurmuyor. Gözlerimi açıyorum. Hayır.. Hayır! Hayır!!! Yapmış olamaz! Neden?! Ah tanrım neden?! Bana ışığın vurmasını engelleyen bedene bakıyorum. Sarı saçları karışmış yorgun mavileriyle bana bakıyor. Yüzünde ukala sırıtışı... Sanki oyun oynuyor, yaşadıklarımızın hiçbiri gerçek değil... Öne doğru sendeliyor. Tutuyorum. Omzunun gerisine baktığımda lanetin sahibini bulamıyorum. Büyük ihtimalle başka canlar yakmaya gitti veya kendi canından oldu çoktan.. Umrumda değil. Savaşın göbeğinde düşündüğüm tek şey kollarımdaki sarışın genç. Her zamanki umursamazlığıyla sanki biraz önce beni ölümden o kurtarmamış gibi konuşuyor.
- Öyle bakma Granger. Bir şeyim yok. Boşu boşuna telaş yapıyorsun..
- Ne? Boşu boşuna? Draco hayatımı kurtardın! Ve..ve sen..
- Eh bir teşekkür fena olmazdı o zaman.
Yine o aptal sırıtış.. Başka bir zaman olsa eriyip biteceğim ama şu an gördükçe sinirlerimi bozan sırıtış..
- Şimdi bunlara harcayacak vaktimiz yok. Seni güvenli bir yere götürmeliyiz. İyi değilsin..
Sesim giderek kısılıyor. Benim yüzümden öleceksin diyemiyorum. Bana çaktırmamaya çalışıyor ama her canı acıdığında yüzünü buruşturuyor farkında olmadan. Onun canı yandıkça benim canım yanıyor. Onu Hogwarts'ın içlerine çekiyorum. Yürüyebiliyor olması büyük sanş. Ya büyük bir lanetle vurulmadı ya da acıya iyi dayanıyor. Bilmiyorum ve soramıyorum da. Çünkü vereceği cevaptan çok korkuyorum. Bulduğumuz en yakın profesörün odasına giriyoruz. Dışarıda kıyamet koptuğu için bütün tablolar boş, şifreler kalkmış ve kapılar açık. Girdiğimiz odanın Snape'inki olmasına gözlerimi deviriyorum. Adamın ölü hali belki dirisinden daha çok yardımcı oluyor bana. Onu karşıma çıkan ilk koltuğa yatırdıktan sonra kapıya yöneliyorum.
![](https://img.wattpad.com/cover/130667838-288-k271008.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safe & Sound / Dramione
Fanfiction- Ne düşünüyorsun Hermione? - İkimizi.. Bir de küçük Malfoyları.. Tepkisini ölçmek için yüzüne bakıyorum. Gülümsemesi daha da büyüyor. Eli yanağıma gidiyor konuşmadan önce. - Küçük Malfoylar ha.. Birileri büyük planlar yapmaya başlamış. - Artık ben...