Bugünün normal bir gün olacağını düşünmüştüm ama normal gerçek anlamda , normal ve sakin bir gün . Ahhh! Ne kadar güzel olurdu . Ben de bela çekme gibi lanetli bir süper güç var sanırım .
Her şey gayet güzeldi ta ki okul bitene kadar herkes çarşı yolundan giderken ben niye salak gibi yolu kısaltmak için en kuytu köşelerden geçiyordum. Hep bu saçma huylarım. Yine gittim maalesef.
Ben sakince yürürken bir anda garip bir şey gördüm, korktum ,beni görmediler geri adım attım duvarın arkasından onları izledim .
Üç kişilerdi ve birde kız vardı yanlarında . Seslerini tam anlamadım ama "hayır ! beni terkedemezsin " dedi bir erkek sesi . Korktum çünkü bağıran oğlanın elinde çakı vardı . Diğer ikisinin elinde de demir sopa . Kız anladığım kadarıyla "artık seni sevmiyorum neden anla mıyorsun ? " dedi. Keşke demeseydi.
O kelimeleri söylemesi ile aradan iki saniye bile geçmeden tamı tamına iki kez bıçağı karnına sapladı o adi hayvan . Ardından koşarak kaçtılar .
Ben şoka girmiştim sanırım bir iki dakika olduğum yerde put gibi kalmışım. Şoku atlatınca kızın yanına koştum . Kan , kan çok kırmızı ve durmadan akıyordu . Ne yapmam gerektiğini bilmeden sol elimle yarasının üstüne bastırdım , diğer elimlede ambulansı aradım. Telefonu kapattım ve iki elimle bastırdım .
Kafamı kaldırınca ne göreyim duvarının ardında o muhteşem üçlü .
Ben korkudan mı , yoksa üşüdüğüm için mi titriyordum hiçbir fikrim yok . Hava bayağı sıcaktı aslında . Bana doğru yürüdüler ben geri adım attım ardından koşmaya başladım , ben baya hızlı koşarım aslında ama neden hâlâ aramızda küçük bi mesafe vardı ? Sanırım onlar da iyi koşuyordu . Ahh en son isteyeceğim şeylerden biri , çok yaklaştılar .
SÜPER !!! Bu iğrenç ıssız yerde bir market vardı . Şimdi diyeceksiniz ki bu kadar kötü bir durumda bile aklın fikrin yemekte nasıl bir manyaksın falan ama aslında amacım yemek değil . Eğer markete girersem bana birşey yapmazlardı, dimi yapmazlardı .
Markete girdim ama onlar beni dışarıda bekliyorlardı . Kalbim "Onlar gidecek" diye beni teselli ederken beynimse "NAH ! sen daha çok beklersin." diyordu.
Arkamı döndüm marketci bana tip tip bakıyordu yanında ilk başta inanamadım ama en iyi arkadaşım Demir vardı. O da şaşkındı . Hızlı adımlarla yanına gittim ve ona sıkıca sarıldım . Bir anda yanağımda bir ıslaklık hissettim bu ıslaklık aynı zamanda Demir ' in o kaslarını belli eden güzelim tişörtünde de vardı. Bunlar benim gözyaşlarımdı . Bana " ne oldu ? " diye sorunca daha çok ağladım ve " Başım Belada ! " dedim.
Hâlâ titriyordum ve kalbim çok hızlı atıyordu . Ama ,kalbim Demir ' e sarılmadan öncede hızlı atıyordu fakat ritmi değişti şimdi daha bir rahatladı .
Gözlerimi kapattım . Biraz öyle durduk . Ardından " İstanbul , biraz daha iyi misin ? " diye sordu. Başımı kaldırdım , o maviş gözlerine baktım o da en az benim kadar korkmuştu ama belli etmemeye çalışıyordu . "Şimdi daha iyiyim , teşekkür ederim " dedim. Elini yanağıma koydu ve baş parmağıyla göz yaşlarımı sildi . " Sana herşeyi anlatıcam ama önce bu adamları atlatmalıyız " dedim. Dışarıyı gösterdim.
Marketci bize doğru yaklaştı ve "dükkânımın zarar görmesini istemiyorum bu yüzden şu arkadaki kapıdan defolup gidin" dedi. Adama sinirlendim, bir yandanda ona teşekkür etmek istedim ama benden önce Demir teşekkür etti.
Oradan koşarak ve (el ele) çıktık . En iyi arkadaşımı sevemem ama onun yanında kendimi güvende hissediyorum ve o fazla taş hem de gereğinden çok çok fazla kaya , meteor falan da denebilir.
Ya !!! ben seni yerim diye bağırmak istiyorum ama o adi hayvanlar sesimi duymamalılar. Gerçi Demir de duymamalı. Ne de olsa biz sadece arkadaşız :((

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞIM BELADA !!!
Short StoryKoşmaya başladım , ben baya hızlı koşarım aslında ama neden halâ aramızda küçük bi mesafe vardı ? Sanırım onlar da iyi koşuyordu . Ahh en son isteyeceğim şeylerden biri , çok yaklaştılar . SÜPER !!! Bu iğrenç ıssız yerde bir market vardı . Şimdi d...