macera başlıyor

24 3 1
                                    

O gün yine hava yagmurluydu. Zaten dört gündür durmaksızın yağmur yağıyor du. Ayağımda ise sırf annemin gönlü kırılmasın diye giydigim ve bana saçma gelen o sarı botlar vardı. Kosuyordum. Hemde okula gitmek için. Aklıma böyle birşey için koşacağım hiç gelmezdi. Okula vardığımda hâlâ yanaklarimdan aşağıya sular süzulüyordu. Tam yerime gececektim ki, daha dün ayrıldığım sevgilim, Mert'i gördüm. O an ne kadar sinirlensem de sesimi çıkarmadan yerime geçtim. Sonra Sema yanıma geldi ve bana neden iki gündür Üzgün olduğumu sordu. Hâlâ bunu sorabiliyor olması çok garipti. Bari hiç bir şey biliyormuş gibi davranmasaydı. Tabi benim onun yüzünden Mert'in bana o kadar hakaret ettiğini bildigimden haberi yoktu .
Okuldan sonra Eda ile birlikte sinemaya gittik. Eda aynı zamanda benim ev arkadaşımdı. Sinemadan çıkınca direk eve gittik. Eda bana bugün Sema ile neden tartıştığımı sordu. Kız haklıydı. O kadar olay olmuştu. Bende herseyi birer birer anlattım. Eda ilk başta çok şaşırdı. Ama sonra toparlandı ve bana:
-Sema dan böyle bir şey beklemezdim, dedi
Nihayet bugün haftasonu idi. Ve heyecanla
beklediğim ayakkabı markasının lansmanina davetliydim. Aksama doğru hazırladım. Üzerimde mor bir elbise vardı ve saçlarım açıktı. Birden tam evden çıkacağım anda kapı çaldı. Gelen kişi Mertti. Ve bu gerçekten aklıma gelmezdi. Bana benden ayrıldığı için pişman olduğunu söylüyordu. Bir an içimden ona bir şans daha vermek gelse de aklıma beni terk ederken söyledikleri geldi. Gerçekten soyledikleri yenilir yutulur şeyler değildi. Bu nedenle ona düşünmem gerektiğini söyleyerek onu nazikçe kovdum.
Neden bilmiyorum ama kalbimde ona karşı bir soğukluk vardı ve onu affetmek hiç içimden gelmiyordu. Sanki beni yeniden terkedeceginden korkuyor gibiydim. Neyse sonra Eda'ya haber verip evden çıktım. Gittiğim lansman için seçilen mekan gayet hoş ve büyüktü. Bu nedenle çok oyalamadan boş bir masa bulup oraya geçtim. Biraz zaman geçtikten sonra makyajımi tazelemek için lavaboya gidiyordum. Ancak gördüğüm manzara karşısında dona kaldım. Bir adam tuvaletin kapısının önüne yığılmıştı. Nefes almaktada güçlük çekiyordu. Şanslı idim ki ablam doktordu ve böyle durumlarda ne yapılması gerektiğini biliyodum. O yüzden hemen adama müdahale ettim. Sonra adam kendine gelmeye başlayınca onu alıp dışarı çıkardım.Ben ve tanımadığım bir adamla ilgilenmek .aklımı kaçırmış olmalıydim. Yani olmayan aklımı.Su almaya gitmiştim ki geldiğimde adam yoktu. Zaten bir gün için bu kadar aksiyon fazlaydı. Adamı aradım ama bulamadım. Ortadan kaybolmuştu adeta. Aradan bir hafta geçmişti ve iki gün sonra mezun oluyorum. Zaten olaylar da o gün başlamıştı. Normalde mutluluktan havalara uçmam gerekirdi ama ben hiç anlam veremediği bir şekilde mutsuzdum. Boş yere o kadar okuyup ta mimar olduğumu düşünmuyorsun herhalde. Bu nedenle iş başvurularına başladım bile
Çok geçmeden başvurularima yanıt geldi. Aksoy Holding beni iş görüşmesi için bekliyordu. Mutluluk derecemi tahmin etmek o kadar da zor olmamıştır herhalde.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 07, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Umutlarım da SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin