Ben bir adam sevdim. Gözleri gökyüzü kadar mavi, bakışları şimşek gibi. Ben bir adam sevdim. Kaşları kalın, yüzü nurlar gibi. İnsanın yüreğine işler gülüşü. Kalbine hep merhamet ve sevgi düşüşü.
Ben dedemi sevdim ölesiye. Göremeden, kokusunu ciğerlerime çekemeden, sesini kulaklarımda hissedemeden. Küçükken ara ara açardım fotoğraflarını. Gözlerine bakarak ağlardım hep. Yanımda olmasını düşlerdim. Pamuk gibi olacağını düşündüğüm elleri ellerimde hissederdim. Bundan neredeyse 13 yıl önce, ben doğmadan öğrenmiş kanser olduğunu. Kanser olduğunu öğrendikten sonra işe gitmiş. Ayakkabı tamircisiymiş o da. Gözleri güneşte parlıyor, insanın dikkatini çekiyormuş. Ayakkabılarını yaptırmak üzere genç bir kız gelmiş yanına. Genç kız dedemin gözlerini çok beğenmiş ve bunu dile getirmiş. Dedem kızın beklemediği bir yanıtla cevap vermiş ona.
- Ben kısa süre sonra öleceğim. Kara toprağın altına girdikten sonra bu mavi gözlerin hiçbir değeri kalmayacak. Eğer çok beğendiysen al senin olsunlar. Artık benim onlara ihtiyacım kalmayacak çünkü.
Kız şaşırmış bir ifade ile dedemin yüzüne bakmış. Cevap verememiş, öylece dona kalmış.
Kısa bir zaman sonra annemin hamile olduğunu yani benim doğacağımı öğrenmiş. Ha olurda gelininin canı çeker diye o zamanların en meşhur çikolatası olan Rodeo çikolatası alırmış ona. Annem her aşerdiğinde dışarıda oturan dedeme bağırır, ne isterse onu söylermiş. Annem ve babam benim cinsiyetimi öğrendiklerinde ilk işleri yine dışarıda oturan dedeme söylemek olmuş. Annem büyük bir heyecanla bağırmış dedeme.
-Baba, baba! Senin Mustafa Ayşe çıktı.
Mustafa , Rodeo reklamlarında kullanılan bir isimmiş. Dedem anneme aynen şöyle söylemiş.
- Tüh, senin kalıbına.
Aslında dedem bu lafıyla benim erkek olmamı istediğini belli etmemiş. İçinde bir mutluluk kıvılcımı oluşmuş. Üç oğlu varmış. Tek hayali ise bir kızının olmasıymış. Hep şunu söylermiş; Benim bir kızım olsun, saçlarını hiç kestirmeyeceğim. Beline kadar uzun olacak.
Ben 20 Kasım 2005' te doğmuşum. Dedem ise 27 Kasım 2005' te hayata gözlerini kapatmış. Benim doğumuma mutlu olamadan, dedemin ölümüne üzülmüşler. Belki bu yüzden midir bilmem ama ben küçükken hiç susmamış, hep ağlamışım? Büyüdükçe dedeme benzemiş, onun gibi davranışım. Kızdığım da kalın kaşlarımı çatmış fakat o kişiye olan sevgimi bir türlü bitirememişim. Hiç kimse ile küs kalamamışım.
İşte benim dedem bugün öldü. Bense hep onun soyadığını taşıdığıma mutlu olmuş, gurur duymuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Dedem
Short StoryBir kişiyi sevmek için illahaki o kişiyi görmek gerekmez. Size saçma gelebilir ama ben dedemi görmeden sevdim...( Bu anı 27 Kasım 2017 tarihinde yazılmıştır.)